Merhabalar. Ben geldim. Uzun zaman sonra bölüm atma kararı aldım. Yukarıdaki şarkıyı açıp okuyabilirsiniz. Oy verip yorum yaparsanız sevinirim. İyi okumalar.Afşin'in yüzünü göresim bile yoktu. O benim annemin katiliydi. Sonra ise annesi babam ile evlendi. Bunlar bile benim birer şüphe duymam gereken şeydi. Herkes üzerime geliyordu. Şuan olduğum durum bile çok saçmaydı. Annemin katili şimdi de beni öldürmek istiyordu belki.
Afşin'in önünde dikilmiş yüzüne bakıyordum. O ise elinde iğrenç kokan sigara ile bana bakıyordu. Artık psikolojimin bozulduğunu hissediyordum. Çünkü durduk yere sürekli gülüyordum. O an da aynısını yaptım. Alaycı bir şekilde gülerek Afşin'e bakıyordum.
Afşin ayağa kalktı. Bana yaklaştı. Bu hiç hayra alamet değil. Ama alıştım artık. Tıpkı babamın yaptığı şeylere alıştığım gibi. Alışmak her zaman iyi değildir. Alışmak çok zaman alır. Ne de olsa "Alışmak zaman alıyor,zaman ise her şeyi". Bir abim bile varmış.
Afşin tam önümde durup elime bir silah verdi. Amacı neydi? Onu öldürmemi istiyorsa seve seve yardımcı olurdum. Silahı elime yerleştirip arkama geçti. Omzuma çenesini yaslayıp eli ile elimi tutup silahı Yaren'e doğrulttu. Galiba artık kurtuluyordum.
Afşin kulağıma sessizce "Şimdi intikam alma sırası sende Saye. Benim hayat felsefem öl ya da öldür seninki de öyle olsun. Şimdi ya öl ya da öldür." diyerek arkamdan çıkarak yanıma geldi. Yanımda durdu ve gözü ile Yaren'i işaret etti. Artık karar benimdi.
Kendimi öldürsem pek bir şey değişmez. Yaren'i öldürsem de değişmez . Tabii benim için değişmez. Ama Yaren'i sevenler,arkasında bıraktığı kardeşi, hayatı, arkadaşları hepsi bana bağlıydı. Zarar vermek istiyordum ama içimdeki bir şey izin vermiyordu.
Yaren birden bağırarak konuşmaya başladı. "Ben sizin oyuncağınız mıyım? Her istediğinizi yaptım. Her şeyi yaptım. Mesela en başından beri her şeyi Afşin planladı. Emir ile aramızda olanlar,seninle olan dostluğumuz. Aslında açık konuşursak seninle iyi bir dost olabilirdim Say-" adımı söyleyeceği sırada Afşin elimden silahı alarak Yaren'e sıktı.
Konuşamıyorum ben. Bağırmak istiyorum ama olmuyor. Ne istediniz benden? Canımı mi istiyorsunuz alın sizin olsun. Benim anneme ihtiyacım var. Benim iyi bir aileye ihtiyacım var. Benim abime ihtiyacım var. Beni toparlaması için abime ihtiyacım var.
Yere çökerek Yaren'in cansız bedenine öylece baktım. Aklıma ne yaşadığımız geldi. Onu iyi biri sanıyordum. Ben herkesi iyi sanıyordum. Gözü açıktı. O yeşil gözünden bir damla yaş aktı. Ben ise icimde çığlıklar atıyordum. İçimdeki ses susmuyordu. Yaren'in kokusu çok güzeldi. Bebek kardeşi de onu gibi kokardı. Yaren'in anne ve babası vefat etmişti. Yaren'in kardeşi ona emanetti. Ben ilk zamanlarda bunu düşünmeden ona saldırmıştım. Belki de o kardeşi için dik durdu. Bana hep derdi ki "Bana bir şey olursa kardeşim sana emanet Saye". Yaren korkma kardeşin artık bana emanet. Burdan kurulduktan sonra ilk işim kardeşine anne olmak olacak.
Ağlayarak ayağa kalktım. Kalkmak istemiyordum. Evet Yaren'den çok nefret ettiğim günler de oldu ama bir yaşanmışlık vardı. Normalde üzülmezdim sonuçta onu öldürmeye bile kalkışmıştım. Ama bir yandan da üzülüyordum
Afşin kolumu tutup beni kendine doğru çekti. Onu ittim. Ama ne fayda kollarımı o kadar sıkı tutmuştu ki biraz daha sıksa burada ölecektim. Kendimi sertçe çekip ondan uzaklaştım.
Bana "Artık gidebilirsin. Sen beni istemiyorsun. Artık ben de seni istemiyorum" dedi. Ben de bir kahkaha patlattım. Önce hayatımı mahvet sonra ise git de. Vay be keşke her şey bu kadar kolay olsa.
Hemen yukarı çıkıp bir kağıt ve bir kalem alarak üzerine "Senden nefret ediyorum Afşin. Annemin katili olan Afşin. Artık intikam alma sırası bende" yazarak aşağı inip masaya bırakıp hemen oradan uzaklaştım. Üzerime hiçbir şey almadım. Gerek de yoktu zaten. Tek sorun hale yaralı yerim acıyordu. Ama umurumda değildi.
Şimdi Ege ve Yaren'in kardeşini bulmaya gidiyorum. Saye artık güçlü olmalı,Saye artık mutlu olmalı.
Şuan neredeyim bilmiyorum. Bir arabaya şekil şükül yaparak sonunda durdurmuştum. Evett şimdi ne yapacaksın Saye? Konuşamıyorsun sen. Keşke kağıt alsaydım yanıma. Adama işaret ederek bir şeyler yapıyordum. Adam benim sandı galiba birden gaza basıp gitti.
Umudum bitmişti. Şimdi acilen bir petrol bulmam gerekiyordu. Eğer bulursam belki kendimi ifade edebilirdim.
1 saat deli danalar gibi bir o tarafa bir bu tarafa koştuktan sonra bir petrol buldum. Nefes alacak halim bile yoktu. Yaram hafif kanıyordu. Sürekli hareket halinde olduğum için. Yaramın üzerine hırkamı bastırmıştım.Ama şuan amacıma ulaşmıştım. Yolu yaraladım artık. Bu kadar yaklaşmışken bırakamam.
Nefes nefese kadına bir şeyler anlatmaya çalışıyordum. Kadın anlamış olacak ki bana bir kalem bir de defter getirdi. Kağıda "Burası neresi?" yazdım. Kadın ise benim şehre çok yakın olduğumu söyledi. İçim rahatladı. Bir kenarda biraz oturdum.
Kadın elinde yemek ve su ile yanıma gelerek yanıma oturdu. Çok şükür burayı buldum. Hem aç da kalmayacağım çok şükür. Neyse şuan bunu düşünmeye gerek yok.
Kadın yemeği önüme bıraktı ve bana "Adın ne?" diye sordu. Abla manyak mısın? Ben konuşamıyorum. Kendi kendime çırpınarak bir şeyler yapıyordum ki kadın anladı şükür konuşamadığımı. Ayağa kalkıp bana kağıt ve kalem getirmeye gitti. Kadın gideli bir dakika olmuştu ve ben tüm tabağı yemiştim. Kadın çaktırmamaya çalışsa da bana garip bir şekilde bakıyordu. Abla valla çok açım ondan o kadar yedim.
Kağıdı ve kalemi önüme bıraktı. Kağıda adımı yazdım ve ona uzattım. Kadın da "İsmin çok güzelmiş ben de Havva. Tanıştığıma memnun oldum. Ha bu arada sana ne oldu böyle?" dedi. Şimdi kağıda uzun uzun yazmaya üşeniyorum be abla. Kağıda "Piknik yaparken kayboldum" yazdım. Çok inandırıcı oldu bence.
Kadın garip garip bana bakıyordu. Ne var aa. Benim yerimde kim olsa aynısını yapardı. Kadın "Seni evine bırakabilirim" dedi. Allah razı olsun abla. Şuan hiç hayır diyemezdim. Kağıda evet yazıp ona uzattım. Bana evimi,adresimi falan sordu ve ben de cevapladım.
Arabaya bindik. Araba çalışınca ödüm koptu. Acaba kaç yıldır kullanmıyor bu arabayı? Araba hareket ettikçe gıcırdıyordu. Hadi başlasın yolculuk.
Kendi evime gelmiştim. Kapıya vurdum. Açan yok. Yine vurdum. Yine açan yok. Paspasın altına baktım belki anahtar vardır diye. İyi ki de bakmışım. Anahtarı alıp evin kapısını açıp eve girdim. Evim evim güzel evim. Babam evi mahvetmiş yine. Biraz dinlenmeye ihtiyacım vardı. Direkt odama geçeyim derken yatağımın üzerinde Afşin'i gördüm. Allah senin belanı versin özürlü aptal. Yerimden sıçradım ve içimden daha önce hiç etmediğim küfürleri etmeye başladım. Bunun ne işi vardı? Bari eve geliyordu beni de getirseydi. Saatlerce salak salak gezdim.
Bana "Aa sen de mi buradaydın? " deyince gidip yakasına yapıştığım gibi saçını çekmeye başladım. Beni itip "Babanın odasına bak istersen sana sürprizim var" dedi. İnşallah yine bir şey olmamıştır.
Odaya doğru yaklaştım. Kapıdan bile odanın iğrenç koktuğunu anlamıştım. İçeri girdiğim anda şoka girdim. Hayır bu olamazdı. Lütfen bu bir şaka olsun...
Selaaaam. Naberr
Bu kitabı öylesine yazıyorum. Size saçma gelen kısımlar olabilir. Ama eleştiriye açık biriyimdir. Bana söyleyebilirsiniz.
Bölüm nasıldı? Sizce Saye'nin babasına ne oldu?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
♤ Vaveyla ♤ Düzenleniyor
Mystery / ThrillerDünya'nın en ünlü katili olan Afşin, dünyaca ünlü iş adamının kızını öldürmek için görevlendirilir. Bu görev içerisinde Saye'ye olan nefreti ve aşkı ile tanışır...