18

952 41 17
                                    


Düğün sonu,

"E bunlar gitti" dedim abimle Sevginin Arkasından.

Ozan abi gülerek, "Yumurta getirdim ben taaa gavur memleketlerden be, attırmadınız zaten" dedi.

Mert abi, "Daha neler üstleri başları kirlensin mi yani iş çıkmasın çocuklara" dedi.

"Bunlar nereye gidiyolar" dedi Yekta.

"Umutla kaldıkları eve, tövbe tövbeee koskoca Altay Bayındır başka eve taşınmıştır herhalde" dedi Oflaz.

Kafa salladım, "Aynen, taşındı ya haber vermedi mi size" dedim.

Yekta başını olumsuz bir şekilde salladı.

"E ne yapsak Gözde bizde nikah falan mı tazelesek ya" dedi İrfan abi G9zde ablanın saçını öperken.

Gözde abla gülüp sabır çekti.

"E ben taksi çağırayım, hava soğuk zaten sizde gidin hadi" dedim onları kovarken.

Mesut abi, "Ayıp ediyorsun Umut, kaç tane insanız birimiz bırakmayacakmıyız seni Allah için ya, geç arabaya" dedi.

"Yok abi, Edayla Ela evde zaten siz gidin ben çağırırım taksi" dedim.

Berat yere bakarken, "Ben bırakırım seni" dedi.

Serdar abi, "Hadi Umut, bak Berat götürürmüş seni. Hadi yallahhh" dedi.

Sıkıntılı bir nefes alıp kafa salladım. Herkese iyi geceler diledikten sonra Berat'ın arabasına bindim.

Düğün yeriyle evin arasında uzun bir mesafe vardı. Bu yol geçmezdi yani.

~

"Konuşmayacak mısın?" diye sordum Berat.

Konuşacak mıydım? Tabikide evet!

"Ne diyeyim Berat" dedim sadece.

Omuz silkti, "Alışmışım senin neşeli cıvıl cıvıl konuşkan haline, garip geliyor" dedi.

Gülümsedim, "Sanki her gün görüyordun" dedim.

Bir şey demedi.

"Ev ayarların mı kendine?" diye sordum. Önceki evini satmıştı çünkü.

Kafa salladı, "Otelde kalıyorum, bulacağım bir ev" dedi.

Kafa salladım. Camdan yolu izledim..

~

Eve varmıştık.

"Gelsene, abimin odasında kalırsın. Sürünme otellerde" dedim çıkarken.

Olumsuz bir şekilde kafasını salladı, "Luzmü yok" dedi.

"Israr ediyorum" dedim evin kapısını açarken.

Minik 3 oda 1 salon müstakil bir evdi.

Kafa salladı. Arabayı kilitleyip arkamdan geldi.

Önce o girdi. Arkasından kapının önündeki çiçeklerin yapraklarını düzelttim.

Arkamı döndüğümde dibimdeydi.

Bizim libodumuz mu artmıştı?!

Önce yüzümü biraz daha yakından inceledi.

Baş parmağını yüzümde dolaştırıyordu. İçimden Allah Allah diye geçirmedim değil.

Sıra dudaklarıma geldiğinde dokunmadı, öptü.

Yavaş yavaş öpmeseydi daha iyi olabilirdi aslında.

O ellerini belime yerleştirirken, ben ellerimi onun ensesine yerleştirdim.

Enseye şaplak göte-

Öpüşü hızlanırken içimdeki istek son bulmuyordu.

Ben biraz daha hızlandırıp ceketini çıkardım.

Anlamış olacak ki ayrılmadan elbisemin fermuarını çözmüştü.

Gerisini ne ben anlatayım, ne de siz dinleyin.

Tamay'ın yüzü kızardı zaten, utanıyor biraz.

Gençler Bazen Yanlış İnsanlara Aşık olurlar | Berat Ayberk ÖzdemirHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin