"Yaw Beratcım 38 sene sonra bi daha şampiyon olursunuz dert etme ya, alışkınsınız zaten" dedi İrfan abi kahkhalar atarken.
Hep beraberdik. Berke ve Bilge'de vardı. Onlar Berat ile benim çaprazımda oturuyorlardı.
Berat "İrfan abi ayıp oluyo ama" dedi sahte bir sinirle.
Berke kaşlarını satıp, "ayip falan sen hayırdır ya"
"Hatıra bayındır berkecim, hem abim nerde benim uc saat bana yeğen yaptılar galiba" dedim gülüp abime bakarken.
Berke sabır çekti ve sustu.
Berat kulağıma eğildi, "Benden hoşlanmıyor mu?" dedi.
Ben biraz ona yaklaştım, "Evet ama trabzondan kaynaklıdır, kişisel algılamanı istemem" dedim.
Kafa salladı ve uzaklaştı.
Abimle Sevgi'de gelince hepimiz şükür çektik.
Sevgi'nin ruju yok muydu geldiğinde?"Eee ben sıkıldım ama" dedi Ozan abi.
Mesut abi ona hak verdi.
"Ne yapalım abi oryantel mi çağıralım tövbe tövbe" ddi Mert abi.
Tabi rojin ve amine abladan yastık yedi.
"Sustum" dedi ve arkasına yaslandı.
"Tabu oynayalım ya" dedi İrfan abi.
Berke, "E biz Umut, Altay ben Sevgi oluruz"
Bilge ona doğru döndü, "Pardon?" dedi.
"Tamam e siz seçin takımları" dedi Berke.
İrfan abi, "Şimdi Sevgi ve Altay yeni çift ayırmayalım, Umutla Berat'ta öyle. Yok bu takım çok güçlü oldu Ozan ve Rojin'de buraya hah oldu" dedi bizi iteklerken.
Taş kağıt makas yapıp kimin önce başlayacağınıda seçmiştik. Önce biz başlıyorduk.
"Biz Beratla yapalım o zaman" dedim.
Kafa salladılar. Anlatıcıya ben geçtim
Alet Edavat
"Hadiii, şimdi benim borum patladı ben kimi çağırıcam"
"Tamirci tesisatcı"
"Evet evet o tamircinin bi de bi şeyi vardır yani"
"Çanta"
"Ne çantası"
"Malzeme, alet edevat"
"Eveeett"
Şampiyon
"Beratcım sen ne olamadın geçen hafta"
"Şampiyon"
Süre boyunca 5 kelime bilmiştik.
Herkes tek tek devam etmişti ve tabiki biz kazanmıştık.
Sevinçten Berat'ın boynuna kene gibi yapışınca berkenin tekrar sabır çektiğini duydum.
"Ayrılsanız mı artık" dedi sinirli bir şekilde.
Bizde bu davranışına anlam verememiştik.
"Berke bir problem mi var kardeşim?" dedi Berat sakince.
Berke sinirle güldü, "Önce bana kardeşim deme, burada sadece bu insanların hatrı için duruyorum. Ve sen Umut'a böyle sarılma cesaretini nerden alıyorsun" dedi ayağa kalkarak.
Berat'ta ayağa kalkmıştı, "Emin ol duygularımız karşılıklı, hem Umut'un abisi burada o bir şey demiyor. Asıl sen kendinde bu hesap sorma cesaretini nerden alıyorsun" dedi.
Birbirlerine yaklaşırken abim araya girmişti. Sözlü bir şekilde kavga ediyorlardı. Bizde İrfan abi, Mert abi, ozan abi ve mesut abiyle çekirdek çitleyerek kavgaları hakkında yorum yapıyorduk.
Sevgi, "Bence Berat haklı, o kim hesap soruyo haspam" dedi.
Mert abi, "yengemle aynı fikirdeyim" dedi.
"Hepimiz aynı fikirdeyiz bence" dedi Mesut abi.
Ozan abide kafasını salladı.
Hepimiz kitlenmiş onları izliyorduk.
Berke elini kaldırıp Berat'a bir yumruk attığında hepimiz elimizdeki çekirdekleri bir kenara bırakıp onları ayırmaya gittik. İrfan abi ikisini ayırmıştı. Berke'yi 3 kişi zor tutarken, Ozan ve Mesut abi Berat'ı salonun diğer ucuna götürdüler. Bende Berat'ın yanına gittim.
Kaşı patlamıştı.
"İyi misin?" diye sordum.
Kafa salladı, "Gavura vuruyor sanki ya" dedi bir yandan.
Gülümsedim. Ama çok içten gülümsedim.
"Sen böyle güleceksen ben hep Kasımı patlattırayım" dedi o da gülerken.
Koluna hafifçe vurdum.
"Ben gideyim bence ya, tadı tuzu da kalmadı artık" dedi Berat ardından.
Omuz silktim, "Sen nasıl istersen ama kasına bakayım gel" dedim.
İlk yardım çantası benim odamdaydı.
Berke benim odama girdiğimizi gördüğünde daha çok kudurmuştu.
Berat yatağa oturup etrafı incelemeye başlamıştı.
"Bu bizim fotoğrafımız mı?" dedi panodaki fotoğraflara bakarken.
Bende bir yandan ilk yardım çantasını alıyordum, "Evet, benim için değerli olanlar o panoda asılıdırlar" dedim.
Oturduğu yataktan kalktı, bir an üstüme gelmeye başladı, "Senin için, değerli miyim?" diyordu.
Kafa salladım.
Biraz daha yaklaşıyordu bende kaçmıyordum.
En sonunda burunlarımız birbirine değiyordu. Ben bir hareket yapmaya cesaretlrnmiştim ki hemen kapıyı kitleyip gelmişti.
Güldüm, "ne gerek vardı?" dedim.
"Aman şimdi biri gelir, uğraş dur" dedi.
"Hm"
Gülümsüyordu. Ve bu sefer sahada yaklaşıyordu.
Burası sıcak mı olmuştu ya?
Bir anda dudaklarıma kapanınca tepkisiz kalmıştım. Sonunda bende karşılık verdim.
Kapı açılmaya çalışıyordu bir yandan.
Ayrılıp kapıya ilerledim.
Çok utanmıştım!
"Ben dedim girerler diye" dedi Berat arkadan.
Sessizce gülüp kilidi açtım.
Karşımda abim vardı, "Napıyordunuz siz orada" dedi.
"Ne yapacağız abi iste pansuman yapıyordum" dedim.
Kaslarını kaldırdı, "Nerde pansuman hani ben bir şey göremiyorum" dedi.
"Dolabın en ücra köşesine saklamısım, bulmak uzun sürdü yani tam bulmuşken sen geldin" dedim.
Berat kaşlarını kaldırarak bana bakıyordu.
Abim, "Tamam tamam, herkes dağıldı onu söylemek için geldim. Sevgi'yi evine bırakacağım şimdi" dedi.
Berat köşeden sıvışıp, "Bende gideyim yavaştan " dedi.
Abimler aşağıya indiğinde Berat ayakkabılarını giyiyordu.
Gitmeden, "bunu tekrarlayalım" dedi ve hızlı bir şekilde aşağıya koşmaya başladı.
Gülüp kapıyı kapatmıstım.
Değişik hissediyordum.
Naaaabereertretr
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gençler Bazen Yanlış İnsanlara Aşık olurlar | Berat Ayberk Özdemir
Fiksi PenggemarBazı hatalar yapıldı ama önemli değil. Bu kitabın hakları, hislerimde saklıdır.