AŞIKMIŞSIN|BXB

36

"Ali, başını kaldır sıradan!"

Başımı yasladığım sıradan ingilizcecinin ciyak sesiyle hızla kaldırdım. Kulağımı delmişti sesi resmen.

Güney ile yemek yemeye gittiğimiz için uyuyamamıştım. Uyumam için ısrar etti ama ben onunla olmak için 'uykum yok, biraz daha dolanalım' diyip durdum. 3 yılın acısını çıkarıyordum işte.

"Neden uyumadın?"

Ensemi ovalayan Gülşin daha fazla uykumu getiriyordu. Gözlerimi açık tutmaya çalışıyordum ama aşırı zordu.

"Güney'leydim sabaha kadar. Yemek falan yemeye gittik." Yemek dediğim de tavuk, pilav ve ayrandı.

Bana ayıplarcasına bakmaya başladığında bacağına vurdum. Yanlış anlamıştı fesat beyinli.

"Ali henüz erken. Biraz ağırdan sat kendini."

"Hayır. Vereceğim hemen."

Henüz onun için hazır hissetmiyordum kendimi. Hem daha yeni başlamıştık ilişkimize. O kadar acele etmemize gerek yoktu.

Zil çaldığında başımı tekrar sıraya bıraktım. Ölecektim uykusuzluktan. Keşke okula gelmeseydim bugün.

"Ali kalk öğle arası, yemek yiyeceğiz."

Elimle gitmesini belli ettiğimde elimin üzerine vurdu hafifçe. Bir süre sonra ısrar etmeyi bıraktığında gittiğini anladım. Sınıftaki sesler de azalmıştı. Rahatça uyuyabilirdim artık.

Uykumun derin yerindeyken saçlarımın arasında bir el hissettim. Dudaklarım kendiliğinden kıvrıldığında uykuma devam ettim.

"Nar çiçeğim," Güney'in sesiydi bu. Zaten ondan başkası neden saçımı okşasın ki? "yemek yemen gerek. Kalk hadi." Dedi saçlarımı okşamaya devam ederken. Ama o böyle yaparsa nasıl kalkabilirdim ki?

"Sevgilim çok uykum var. Aç değilim, sen yemeğe git hadi."

Mayışık ses tonuyla konuştuğumda kıkırdayıp, elini saçımdan çekti. Dudaklarını bastırdığında derin bir iç çektim.

"Olmaz. Kalk hadi."

Omuzlarımdan tutup beni kaldırdığında ona küfür etmemek için zor tuttum kendimi. Uyumak istiyordum ben! Yemekhaneye gidecek hâlim bile yoktu. Keşke biri yemek yedirseydi bana.

Gözlerimi zorlukla açtığımda sıranın üzerinde saklama kabı vardı. Allah'ım madem bu kadar hızlı kabul olacaktı duam, neden bu duamı kabul ettin? Neyse isyan etmeyelim.

"Güney bu ne?"

"Sandviç, bebeğim. Bugün sevmediğin yemekler vardı zaten. Ben de sandviç hazırladım bize."

Ağlamak istiyordum şu an. Açlık ve uykusuzluk beni duygusal ve sinirli yapıyordu. Ama şu an sadece duygusal bir toptum.

"Güneeeey ideal sevgilisin sen, biliyorsun değil mi?" Kollarımı ona sardığımda boynuna küçük bir teşekkür öpücüğü bıraktım. Titremişti. Azgın ergen.

"Biliyorum. Maşallah bana."

"Egoist." Yanağına bir öpücük kondurdum. Diğer yanağını da uzattı. Orayı da öptüğümde keyifle sırıttı. Sınıfta kimse olmadığı için çok rahattım şu an.

"Hadi yedir bana." Ağzımı açıp onu beklediğimde saklama kabını açıp sandviçi çıkardı. Bir dilim ısırdım. Yüzüme beklentiyle bakıyordu.

Hafiften yüzümü buruşturdum bilerek. Tepkilerimi dikkatle izledi. Yüzü düştüğünde kahkaha attım.

"Çok güzel olmuş aşkım. Şaka yaptım ya."

"İlk defa deniyorum. Korktum olmadı diye."

Elinden sandviçi alıp kendim yemeye başladım. Kolumu omzuma attığında beni göğsüne çekti. Sırtımı göğsüne dayayıp yemeğimi yemeye devam ettim. Bir yandan da dışarıyı izliyordum.

"Okul çıkışı bir şeyler mi yapsak çiçeğim?"

Aslında iyi fikirdi ama benim çok fazla uykum vardı.

"Aşkım biraz uyusam iyi olacak. Yoksa yığılıp kalacağım bir yerde."

Saçlarımı okşamaya başladığında beni onayladı. Ona yarının sözünü verdiğimde saçımı öpüp yarın için plan yapmaya başlamıştı bile.

Sandviçim bittiğinde ona doğru dönüp kollarımı beline sardım. Başımı da göğsüne yaslayıp uykuma kaldığım yerden devam ettim.

Ama tabii ki mümkün değildi. Kapı son derece fazla sesli bir şekilde açıldığında hemen ayrıldım ondan. Sınıfa değil ahıra giriyorlardı sanki.

Bize bir bakış attılar ama hemen bakışlarını çektiler. Güney sert bir şekilde bakıyordu çünkü onlara. Bazı kişiler Güney'e saygı duyuyordu.

Sınıf yavaş yavaş dolmaya başlamıştı bile. Çok az vakit geçirebilmiştik resmen.

Elif de geldiğinde yerinden kalkmıştı. Ondan çekindiğinden değildi ama başka bir şey var gibiydi. Nasıl ayrıldıklarını bile bilmiyordum.

"Okul çıkışı beni bekle. Beraber gidelim."

"Olur aşkım."

Başımı salladığımda bana gülüp çıkışa doğru ilerledi. Gözüm Elif'e değdiğinde onun da bana baktığını gördüm. Hemen kafasını çevirdi. Bir şeyler vardı. Yakında çıkardı kokusu.