63

10.4K 791 135
                                    

Hayatımda yaşadığım çoğu şeyi anlamlandıramıyordum.

Karakoldan ne ara çıkmıştık, ne ara Güneylerin evine gelmiştik asla anlamıyordum. Yemek masasında oturuyorduk. Güney'in babası ve annesi, annem ve babamla karşılıklı oturuyordu. Ben Güney ile yan yanaydım. Sinem de tam karşımızdaydı.

"Siz ne işle meşguldünüz Hikmet Bey?" Güney'in babası, babama doğru sormuştu bu soruyu.

"Mimarım ben." Dedi babam. Güney'in babası da mühendis olduğu için şaşırmıştı. Uzaktan meslektaş sayılıyorlardı.

"Böyle tanışmayı istemezdik gerçekten. Ama kısmet böylesineymiş." Güney'in annesi konuştuğunda birazcık utanmıştım ve çekinmiştim. Oğulları benim yüzümden bu hâldeydi.

"Ben özür dilerim. Böyle olmasını istemezdim, Güney'in başına iş açtım." Dedim çekinerek. Güney elimi sıktı.

"Senin ne suçun varmış?" Diye sordu Güney'in babası. Kimsenin yüzüne bakamıyordum nedense.

"Güney'in kavga etmesine sebep oldum. Giyinişim yüzünden bu tür laflara alışkınım ama Güney değil. Ve benim yüzümden kavga etti."

"Aliciğim böyle düşünme lütfen. Senin giyinişin sadece seni alakadar eder. Aptalın teki çıkıp sana laf atma hakkına sahip değil. Güney'in kavga etmesinin taraftarı değilim ama yapması gerekeni yapmış o an. Ayrıca çok güzel bir tarzın ve fiziğin var. Bir ara alışverişe çıkalım." Güney'in annesi konuştuğunda ona baktım. Bana gülüyordu.

"Teşekkür ederim efendim. Ve olur, çıkalım bir gün." Dedim başımı sallayarak. Söyledikleri beni mutlu etmişti. Güney'in elini tuttum.

"Anne, Ali çok güzel değil mi? Fiziği de aşırı güzel." Sinem sitemle konuştuğunda dudaklarımı büzdüm. Kilosu var diye demişti bunu. Onunla bu konu hakkında çok konuşmuştum ama yine de üzülüyordu.

"Sinem, sen de çok güzelsin." Dedi annem. Gerçekten de yüzü çok güzeldi. "Teşekkür ederim ama kilom fazla. Ne kadar diyete girsem de olmuyor." Tam annemin konusuydu bu.

"Hayatım istersen ben sana yardımcı olurum."

"Nasıl?" Diye sordu heyecanla.

"Diyetisyenim ben. Bir ara muayeneme gel." Dedi annem. Sinem sevinçle başını salladı. Çok tatlıydı.

Yemeğimize kaldığımız yerden devam ettik daha sonrasında. Gülüşerek bitirdiğimiz yemeğin ardından talılarımızı da yiyip, salona geçtik hep beraber.

Güney'in sesi çıkmadığında ona baktım. Hiç konuşmamıştı bugün. Diğerleri aralarında sohbet ederken, farkettirmeden elini tuttum.

"Sevgilim, neyin var?" Diye sordum kısık sesle. Bana bakmadan başını sorun yok dercesine iki yana salladı. Ama bir şey vardı. "Aşkım?"

"Sadece, o heriflerin salıverilmesi moralimi bozdu. Şikayetimizi bile dikkate almadılar." Dediğinde üzüldüğü şeyin ne olduğunu anladım. Haklıydı. Sadece bir laf atma diye dikkate almamışlardı. Tabii bizim sevgili olduğumuzu öğrendiklerinde pek bir şey yapma istekleri kalmamıştı.

"Aşkım, boşver. Üzülmene değmez bile. Lütfen takma bunu." Onun üzülmesine hiç dayanamıyordum. Bunlar her zaman başımıza gelecekti. Eğer bir ömrü beraber geçirmek istiyorsak, sabretmemiz gerekti.

"Doğru diyorsun bebeğim." Diyip güldü ama beni geçiştirmek için dediğinin farkındaydım. Bunu kafaya takacaktı hep.

"Güney'in bilgisayarına bakmasam, haberim olmayacaktı benim de ." Güney'in babasının dediği şey dikkatimi çektiğinde onları dinlemeye başladım.

"Baba, lütfen anlatma." Güney sızlanmaya başlamıştı bile. Kesinlikle duymam gerekti bunu. "Lütfen anlatın, Selim amca." Diye ısrar ettim. Güney bana baktığında omuz silktim.

"Bir sabah, bilgisayarımda işim vardı ama şarjı bitmiş. Ben de Güney'in bilgisayarını almaya gittim odasına. Homoseksüellik testini açık bırakmış. Öyle farkettik biz de. Çok fazla ağladı. Onu sevmeyiz sanmış." Diye tamamladı cümlelerini. Güney'in tatlılığına ağlayacaktım neredeyse.

"Ali de çok küçüktü anladığında. O da sevmeyiz sanmış. Çok ağlamıştı. Destek çıktık her zaman, her zaman da öyle olacak. Bir yıl sonra da, okuldan eve geldiğinde şapşal gibi sırıtıyordu. Ne olduğunu sorduğumuzda aşık oldum dedi. Bana bunu anlatabilmesi bile paha biçilemez."

Babam benim her şeyimdi. İlk ona söylemiştim aşık olduğumu. O gün korkmuştum aslında ama babam sevginin harika bir şey olduğundan bahsetmişti. Sadece üzülmemem için fazla umut bağlamamam gerektiğini söyledi.

"Sevmemek olur mu hiç? Canımızdan öte onlar. Kimi sevdiği bizi ilgilendirmez, sadece yanlış insanı sevmesinler yeter. Görüyorum ki birbirlerini severek en doğrusunu yapmışlar." Dedi annem. Bana baktığında yüzünde oluşan gülümseme çok güzeldi.

Mükemmel bir aileye sahiptim, mükemmel bir sevgiliye sahiptim. Hayatımın en güzel anlarını yaşıyordum. Daha güzel olması için çabalayacaktım da.

••••

Bu kadar mükemmel aile mi olur amk?

Kapak nasıl olmuş??????

AŞIKMIŞSIN|BXBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin