Önceki bölümü atlamayın 😽
••••
3 yıl önce
"Neden bu kadar geç kaldın?" Nefes nefese vardığım okul kapısında beni bekleyen Gülşin sitem etmeye başlamıştı. Ellerimi dizlerime koyup, soluklanmaya başladım. Çok fazla koşmuştum, geç kaldığım için.
"Alarmı duymamışım." Dedim nefesimi kontrol etmeye çalışarak. Bana göz devirdiğinde omzuna vurdum.
Beni beklememesini söylemiştim ona ama ısrarla bekleyeceğini söylemişti. Ben nefeslenirken çantasını açıp küçük bir kutu çıkardı. Neden beklediğini anlamıştım.
"Ya Gülşin gerek yoktu buna." Dedim gözlerim dolarken. Annem, babam harici kutlayan tek o vardı.
"Nasıl gerek yoktu? Benim aşkım 15 oluyor ve bir hediye de mi alamayacağım ona? Saçmalama istersen." Kollarımı ona sardım sıkıca. Benim en değerlimdi o.
Bu aptal okulda tanıdığım en güzel insandı.
Ondan ayrıldığımda okula girmek için hareketlendik fakat küçük bir kedi miyavlaması duyunca adımlarımı durdurdum.
Etrafa baktığımda yolun ilerisinde siyah bir karartı gördüm. İlerlemeye başladığımda Gülşin arkamdan bağırdı ama onu dinlemedim. Okula gitmesini söyledim. Hem kalmıştık zaten. O derse yetişebilirdi.
Merakına yenilip daha da yaklaştığımda küçük bir kedi olduğunu gördüm. Etrafı kan olmuştu. Koşarak yanına gittim. Araba çarpmıştı ama hâlâ yaşıyordu. Korkarak ellerim arasına aldım. Acıyla inledi.
"Sana ne oldu böyle? Vurup, kaçtılar mı sana?" Dedim burnumu çekerek. Dayanamamıştım işte. Hayvanlara bir şey olduğu an akıyordu yaşlarım.
Etrafa bakındım otobüs veya taksi gibi bir şeyler için ama yoktu. Ders saati olduğu için sokak bomboştu resmen.
En iyisi aşağı yola inmekti. Olduğum yerden ayrıldım. İşlek yola doğru ilerlemeye başladım. Göz yaşlarımdan önümü göremiyordum neredeyse.
Hırkamın koluna gözlerimi sildiğim sırada yanımda bisikletli bir çocuk belirdi. Bana bakıyordu, neden ağlıyorum diye. Sonra elimdeki kediyi gördü. Bisikletinden inip yanıma geldi hemen.
O kadar güzel bir çocuktu ki, kalbim erimişti sanki güzelliğine. Yanaklarım kızarmaya başlamıştı.
"Ne oldu ona?" Diye sordu telaşla. Açıkladım durumu. Gözleri doldu.
"Araba çarpmış sanırım. Çok kanaması var. Taksi için aşağı sokağa ineceğim." Dedim burnumu çekerek. Bana baktı uzunca. Gözlerine bakınca garip hissettiğim için hemen çektim bakışlarımı.
"İstersen ben götürebilirim onu. Bisikletimin sepetine koyarım." Dedi masum ses tonuyla. Ellerini kediye uzattığında dikkatle almaya çalıştı. Verdim en sonunda.
Bisikletine ilerleyip, dikkatle bıraktı sepetine. Kendi de bisikletine bindiğinde ona baktım dudaklarımı büzerek. Gitmek için hareketlenicekken okula ilerledim. O hallederdi artık.
Ben de gitmek istiyordum ama o an söyleyemiştim ona işte. Utanmıştım garip bir şekilde.
"Hey! Nereye gidiyorsun? Sen de onunla olmalısın. Beraber gidelim." Bana doğru bağırdığında hızla ona döndüm. Beni bekliyordu. Yanına gittim hemen. Arkasındaki yeri gösterdi eliyle.
"Ben de mi geleyim?"
"Evet, atla hadi. Acele edelim." Başımı hızla salladım. Dediğini yaparak arkasına bindim hemen. "Hızlı gideceğim. Belime sar ellerini." Dediğinde şaşırdım. Ellerim havada kaldığında tutup kendi yerleştirdi.
Kalbim neden böyle depar atmış gibiydi?
Bellerine sardım kollarımı. Çok utandım başta ama sıkı sıkı sardım ellerimi. Vücudum titremişti sanki ona dokunduğumda. Çok garipti tüm bu hissettiklerim.
Hızla sürdüğünde hemen veterinere geldik. Tedavisine başlandığında biz dışarda bekledik. Hâlâ ağlıyordum. Umarım ölmezdi.
Görüş açıma giren peçete ile kafamı kaldırıp ona baktım. Ağladığım için uzatmıştı. Göz yaşlarımı sildim. Yanıma oturdu.
"Üzülme. Kurtulacak eminim ki." Beni sakinleştirmek için söylemişti fakat o da üzgündü.
"Umarım dediğin gibi olur." Dedim titreyen sesimle.
Ellerimin titrediğini hissediyordum. Bu ağladığım için değildi. Sanırım yanımdaki çocuk yüzündendi. Beni heyecanlandırmıştı.
"Ben Güney." Dedi elini uzatarak. Aynı okuldaydık ama ilk defa görmüştüm onu. Sınıftan bile çıkamıyordum ki göreyim onu.
"Ben de Ali." Elini sıktım. Avuç içim terlemeye başladı. Ona dokunduğumda kalbim daha hızlı atmaya başladı. Bana ne oluyordu böyle?
"Gelebilirsiniz." Veterinerin yardımcısı seslendiğinde elimi çektim ondan. Hemen ayaklanıp, oraya doğru adımladım. O d arkamdan gelmeye başladı.
İçeri girdiğimizde veteriner bize tüm açıklamaları yaptı. Erken getirdiğimiz için şanslı olduğunu, bir ayağının kırık olduğunu söyledi. Onun yanında kalması gerektiğini söyledi. Orda kalması daha sağlıklıydı aslında.
"Peki onu görmeye gelebilir miyim?" Diye sordum. Bana gülüp, başını salladı.
"Tabii ki gelebilirsin." Dediğinde teşekkür ettim.
Okul saati içinde olduğumuz için daha fazla burda kalmamamızı söyledi. Ne kadar aklım orda kalsa bile ona iyi bakılacağını biliyordum.
Ordan çıktığımızda saate baktım. 3. dersin başlangıcıydı henüz. Bir sonraki derslere yetişebilirdim.
"Hadi gel. Okula gidelim." Yine aynı şekilde beni çağırdı yanına. İtiraz etmeden gittim. Yine aynı şekildeyken okula doğru ilerlemeye başladık.
Yine aynı kalp çarpıntısı ile.
Okula gittiğimizde ona teşekkür edip okula ilerledim hemen. Daha fazla ona bakabilecek gibi hissetmiyordum. Bunlar çok garip şeylerdi.
Benim daha önce yaşamadığım şeydi.
Erkeklerle ilgileniyordum ama daha önce kimseye aşık olmamıştım ki ben. Ya da hoşlanmamıştım. Ondan hoşlanıyor muydum ki?
Yok artık! Sadece yakışıklı biriydi ve ilgi çekiciydi. Ama bu değildi ilgimi çeken onda. Yanımdan onca öğrenci geçti ben ağlarken. Kimse ne oldu diye bile sormamıştı ama o devamsızlık yapacağı hâlde yanıma gelmiş ve ilgilenmişti.
Kediyle ilgilenmişti ama olsun.
Kalbi güzel biriydi demek ki. Hayvanları seven biri iyi kalplidir değil mi? Gözleri bile dolmuştu. Gözleri çok güzeldi.
Okul bitiş saati geldiğinde Gülşin ile beraber çıktım sınıftan. Tek çıktığımda genelde çelme takıyorlardı, ya da su döküyorlardı üzerime. Bazen Gülşin de maruz kalıyordu ama bırakmıyordu beni. Onu seviyordum.
Okul bahçesine geldiğimizde onu gördüm yine. Bisikletine ilerliyordu. Üzerinde okulun futbol takımları vardı. Demek ki takımdaydı. Yakışmıştı ona.
Gülşin'e anlatamamıştım bunu. Beni asla yargılamazdı. Zaten biliyordu gay olduğumu ama ne hissettiğimi bilemediğim için söyleyememiştim.
Bütün gün aklımdan çıkmaması normal değildi ama bilemiyordum işte. Ona daha fazla bakmadan okuldan çıktım. Eve doğru giderken bile aklımdaydı. Eve girdiğimde bile aklımdaydı.
"Ne sırıtıyorsun sen bakayım?" Kapıdan içeri girdiğimde babam seslenince ona doğru döndüm korkarak. Ellerimi dudaklarıma götürdüm, siktir sırıtıyordum cidden.
"Baba! Aşık oldum, sanırım."
••••
Beklediğiniz ya da hayal ettiğiniz gibi miydi? Alayım düşünceleri.
Güney ne öküzsün amk nasıl unuttun bunu ya!?!??
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞIKMIŞSIN|BXB
Short Story-TAMAMLANDI- G:Bana aşıkmışsın .d Gıcık çocuk:Ee? G:Ne? Gıcık çocuk: Öyleysem ne olmuş? Seni ilgilendirmez G:Ne diyon psikopat? Nasıl ilgilendirmez? Gıcık çocuk:Aşk benim aşkım sana ne oluyor? Texting - düz metin karışık Başlangıç tarihi:18.10.2022 ...