AŞIKMIŞSIN|BXB

57

"Güney dur. Biri görecek."

"Kim görsün, sus. Zil çalacak birazdan zaten." Bu taraf kamera ya da herhangi bir görüş açısına sahip olmadığı için Güney boynuma yumulmuştu.

Sabah erkenden okula gelmiştik ve benim gizli yerimdeydik. Dünkü sextingimizden sonra sabah erkenden evimin önüne gelmişti. Henüz yeni uyanmıştım ama acil beni öpmesi gerekmiş. Yarım saatlik yolu 15 dakikada gelmiştik resmen.

"Güney çekil hadi." Ensesindeki saçlarından tutarak boynumdan çekmeye çalıştım ama derimi dudaklarıyla çekiştirip, ısırınca istemsiz inledim. Bilerek yapmıştı piç.

"Çekildim tamam. Ne nazlısın sen de ya."

Ensesine bir tane tokat atıp geri çekildim. Ensesini kaşırken küfür ediyordu bir yandan. Üzerimi toparlamaya çalışırken sinirle ona döndü bakışlarım. Belime dokunmak için tişörtümü sıyırmıştı.

"Ali."

"Efendim."

"Öpeyim mi bir kere?" İşaret parmağıyla bir kere diye gösterdiğinde dayanamayıp güldüm. Çok şapşaldı bu çocuk. Masum masum bakması içimi eritirken elimi ensesine atıp kendime çektim.

Dudaklarına küçük bir öpücük verip geri çekilecekken yanağımdan tutup kendine çekti iyice. Uzun bir öpücük sonrası ayrıldık birbirimizden.

"Biri görürse okuldan atılırız, biliyorsun değil mi?"

"Kim görsün güzelim ya? İki tarafımız duvarla kaplı, karşıda okul bahçesinin koca duvarı var hapishane gibi. E sadece ön tarafta kamera var, müdürün cimriliği yüzünden."

Haklıydı. Bu yüzden burayı gizli yerim hâline getirmiştim zaten. Okuldaki salaklardan kaçmak için birebirdi.

"Bunu diyeceğimi tahmin etmezdim ama haklısın."

"Sen okul başkanıyla nasıl konuşuyorsun böyle? Seni okuldan attırayım da gör."

Egolu Güney geri gelmişti işte. Oylama dün olmuş ve başkan seçilmişti. Bu durumdan pek memnun olmasam da o mutlu olduğu için mutluydum. Umarım başımıza bir iş açmazdı bu mesele.

"Attır. Ben de başka okula giderim, senden uzağa."

"Kıvırcık marulum şaka yaptım ben." Kollarını belime sarıp, yüzünü göğsüme sakladı. Tehdite tehdit işte. "Adam ol."

"Adamın olurum."

"Keko musun ya?" Dedim saçlarını karıştırarak. Kollarım arasında bebek gibiyken konuştu. "Ağır abiyim oğlum ben. Bir adımız var." Dediğinde geri çekilip yüzüne baktım.

Elimle çenesini okşamaya başladığımda kedi gibi mırrlamaya başladı. "Sen büyüdün de ağır abi mi oldun? Miyavla bakiyim." Dediğimde kendini elime iterek miyavladı.

"Aha bastım sizi."

"Yaz oğlum, 3 kilo çimento, 5 kilo kum." Kendini benden geri çekip, bacak bacak üstüne attı. Şaşkınlıkla Gülşin'e bakmaya başladığımda kahkahayı bastı.

"Ne mal lan bu? Ali ben sana başkasını bulayım, bırak bunu." Eliyle bir eşyayı gösterir gibi Güney'i gösterdiğinde güldüm. Çok şapşal duruyordu şu an.

"Uzak dur sevgilimden. Yılan kadın. Tıssss." Eliyle yılan gibi yaparak beni kendine çekti. Bu hâllerine gülerken saate baktım. Neredeyse zil çalacaktı.

"Zil çalacak. Hadi gidelim." Dedim oturduğum yerden kalkarak. Elimi ona uzattığımda önce öptü ardından ayağa kalktı. Elimi bırakmadığı için hafifçe çektim. Yüzü düştü ama elini okul sınırları içerisinde tutamazdım.

Okulun ön bahçesine girdiğimizde dış kapıya kaydı gözlerimiz. Son model simsiyah bir araba yaklaşmıştı içeriye doğru. Park alanında durduğunda önce sürücü kapısı açıldı. Ardından sağ arka kapıyı açtı.

İçeriden bir kız ve orta yaşlarda adam çıktı. Bizim yaşlarımızda duruyordu. Bu kişiyi daha önce görmemiştim hiç. Yeni nakil olmuştü büyük ihtimalle.

"Siktir lan. Taş gibi bu kız."

Gülşin ağzının suyu akarcasına konuştuğunda ona döndü bakışlarımız. Bizi sonradan farkettiğinde gülümseyip bakışlarını çekti kızdan.

"Arabaya bak amına koyayım. Nasıl gezerdik bunla be Ali'm ya."

Ben bile kıza bakarken onun arabaya odaklanması garip bir şekilde hoşuma gitmişti. Ondan yana şüphem ya da güven sorunum yoktu fakat hoşuma gitmişti yine de.

Kolunu omzuma attığında geri çekilmedim bu sefer. Elini tutmaktansa bu daha iyiydi. Arada parmaklarına dokunuyordum sadece. Bana gülüp, gizlice öpücük attı.

Okula girdiğimizde yavaşça merdivenleri çıkmaya başladık. Yukarı merdivende müdürü gördüğümüzde Gülşin önümüze geçip, bizi kapattı. Güney kolunu çekti anında.

"Güney, buraya gel evladım."

Müdür, az önceki arabadan inen adam ve kızla konuşurken Güney'i yanına çağırdı. Ne ara bizi geçip müdürün yanına geçmişlerdi anlamadım.

Güney yanımızdan ayrıldığında kenara geçip onu beklemeye başladım. Sınıfa gitmem lazımdı ama merak etmiştim işte.

Gülşin'e sınıfa gitmesini söylediğimde çantamı da alıp merdivenleri çıkmaya başladı. Meraktan tırnaklarımı yemeye başladım.

Müdür Güney'e eliyle yanındaki kızı göstermeye başladığında içimde bir şeylerin fokurdadığını hissetmeye başladım. Evet kıskançlıktı. Niye kıskanmıştım?

Sonunda konuşmaları bitince müdür odasına girdi ve adam da gitti. Güney ile kız başbaşaydı. Nasıl başbaşa olurlar ya? Niye duruyordu hâlâ orda?

Gözleri bana değince gerginlikle gülümseyip yanıma gelmeye başladı. Kız da arkasından geliyordu. Uf bacım gitsene ya. Niye geliyordu ki?

"Ali, bu Sude. Okulumuza nakil olmuş."

"Memnun oldum." Ağzımın içinde gevelemiştim. Duymuştu yine de. Bana gülümseyip elini uzattı. Ayıp olmasın diye sıktım. "Ben de memnun oldum." Dedi.

"Peki neden berabersiniz Güney?" İsmini bastırarak söylemiştim.

"Bizim sınıfta okuyacakmış kendini. Okul başkanı olduğum için müdür ilgilenmemi istedi." Kreş mi burası ya? Niye biri onunla ilgileniyormuş? Kaç yaşında kız sonuçta. Başının çaresine bakabilirdi bence. Ya da ben aşırı tepki veriyordum.

"Sen de mi bizim sınıfımızdasın?" Diye sordu gülen yüzle. Tatlı bir şeye de benziyordu ama karar vermem için erkendi. Kaç yıllık arkadaşımdan kazık yemiştim sonuçta.

"Hayır. Başka şubedeyim ben." Dedim.

Neden Güney başta sevgilim diye tanıştırmamıştı ki beni? Zaten tüm okul biliyordu bunu. Of çok fazla sorguluyordum şu an her şeyi.

Zil çaldığında suratım düştü. Yalnız mı kalacaklardı yani? Ne yalnızı ya 30 kişi vardı sınıfta resmen.

"Ali'm biz sınıfa gidelim, sen de geç kalma. Teneffüste yanıma gel, beraber gezdirelim Sude'ye okulu."

Baştaki hitabıyla kız şaşkınlıkla ona baktı ama Güney farkında bile değildi. Beraber gezdirmeyi teklif ettiğinde dudaklarına atlamamak için zor tuttum kendimi. 

Başımı sallayıp merdivene yöneldim. Arkamı dönüp baktığımda bana el salladığını görüp gülümsedim. Ben gidene kadar orda beni beklemişti.

••••

HAHAHAHAHHAHAHAHAHAHAH

Kötü bir şey yok tamam ağlamayın.