7. Bölüm

9K 892 410
                                    

Başımda hissettiğim o korkunç ağrı hızla boynuma inerken az önce açmış olduğum gözlerimi acıyla kısıp yeniden kapatmıştım.

Günün daha şimdiden berbat geçeceğini hissederken bugünkü iş görüşmesinin bu şekilde berbat geçmemesini dilemiştim.

Ama bir sorun vardı...

"İş görüşmem!"

Baekhyunlar'ın oturma odasında duran koltuktan kalktığımı düşünerek hızlı doğrulduğumda bana yabancı olan yerle kısa, hayır aslında uzun bir zaman sürecek olan bir şaşkınlık geçirmiştim.

Neden tanımadığım birinin salonunda uyandığımı bile göz ardı edip evin büyüklüğüne, mobilyaların güzelliğine ancak bütün bunlara ters bir şekilde dağınık oluşuna şaşırmıştım.

Dün geceye dair anılarım, baş ağrısının çıldırtmaya yettiği zihnimi daha da zorlarken gözlerimin önüne gelen o kendini beğenmiş suratla yüzümü buruşturmuştum.

Ancak şu an düşünmem gereken kesinlikle bunlar değildi. Vücuduma hakim olan panikle ne yapacağıma karar vermek üzere ayağa kalkmıştım ki sehpanın üzerinde gördüğüm kağıtla biraz olsun sakinleşmeye çalışmıştım.

Hiçbir şey yoktu.

Kısa bir kontrol sürecinden geçmem gerekirse:

Kıyafetlerim üzerimdeydi.

Vücudumda herhangi bir ağrı yoktu.

Birisinin yatağında değil sadece koltuğunda uyumuştum.

Ayrıca not bırakmıştı.

Belki bir miktar para görsem daha da mutlu olabilirdim.

Para mı?

Yine hangi lanet düşünceleri aklıma getiriyorum ben?!

Hayır, hayır. Önemli nokta notu yazan kişinin iyi ve düşünceli birisi olmasıydı.

Sarhoş olan birini sokak ortasına bırakmayacak kadar iyi, nerede olduğumu bilmemi isteyeceğimi düşünecek kadar da düşünceli...

İkiye katlanmış kağıdı derin nefes alarak açmıştım.

Şu an beni gören biri, elinde hamilelik testi sonucunu bekleyen tek gecelik ilişkinin kurbanı genç bir kız gibi görebilirdi.

Ya da ben bu durumda böyle bir benzetme yaptığım için gerçekten aptal olmalıydım.


-Hayatımdan ve evimden mümkün olduğu kadar çabuk çık. Bahçede güvenlik kamerası var, evde herhangi bir şeye dokunursan polise şikayet ederim ve bu sefer abin olduğumu söyleyerek kurtulamazsın-


İyi ve düşünceli mi?

Bunları bir kenara bırakın! O kendini beğenmiş küstah herif iyi kelimesini biraz olsun bile hak etmiyordu.

Sanki sinirimi ondan çıkartmış gibi kağıdı parçalara ayırırken koltuğun üstündeki yastıkları zaten dağınık olan odaya fırlatmıştım.

İyiymiş.

Üzerime bir battaniye bile örtme gereği duymayan bir iyilik meleği!

İçimdeki tuhaf ses en azından seni sokakta bırakmadı dese de onu dinlemeyi düşünmemiştim bile.

Dün bana yaptıklarından ve bu nottan sonra ondan nefret etmemek ve suçlamamak için herhangi bir nedenim yoktu.

"Geç kaldın Luhan!" Gözlerimi sinirle diktiğimde duvarda beni karşılayan saat çığlık atmama neden olmuştu.

Elephant ManHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin