30. Bölüm

7K 683 608
                                    

OTUZUNCU BÖLÜM FİTÜÜÜÜÜĞĞĞĞĞĞĞ(şu yeni yıllarda üfürüklenen o ses çıkartan şey sesi) 

 Size bölüm hakkında spoiler verecek olursam: 

"Hi, this is badpoi :)))))))))))))))))))))))))))))))))"


Bi de artık eski halime döndüm, yine arada Luluş'un ağzından arada Sehuş'un ağzından arada kendi şeyimden yazmaya başladım haber vereyim dedim. 

Gerçi siz badpoi'yi görünce hızla okumaya başlayıp notu geçtiniz ama olsun asşldkasşdlakdas 


---



"Ben..." Dudaklarımdaki sıcaklık kaybolduğunda uzun zamandır yeniden nefes alabilmiş gibiydim. 

Derin ve soğuk bir suya girmiş, saatlere çırpınmıştım sanki. Karşımdaki kişi bir şeyler söyleme ihtiyacıyla bana bakarken tek yapabildiğim şey nefes alabilmekti.

"B-ben artık gitsem iyi olacak." Onu dinlemeye pek hevesli değildim, ya da burada kalmak o an aklımdan geçen en son şey bile olamazdı. Beynimi yiyen düşünceler yüzünden ayağa kalkmam bile güçtü benim için. Nasıl yürüneceğimi bile unutmuştun adeta. Ama kendimi toparlayıp gitmeliydim. 

Bir hata yapmadan, işleri daha da kötü bir yola çekmeden...

Buradan uzaklaşmalıydım.

Panik içinde olduğumu ne kadar belli etmemeye özen göstersem de titreyen bedenimle balkondan içeri girerken ayağım kapıya takılmıştı. Acımasını önemseyecek halim olmadığı için sadece yürümeye devam etmiştim. Bacaklarım bile bana zorluk çıkartırken aklımı kaçırmamak için kendimi zor tutuyordum. Kaç gündür duyduğum şeylerle şu an düşündüğüm şeyler birbirinin tam tersiydi.

Karşımdaki kişi günlerdir Sehun olduğunu söylerken ben artık öyle hissedemiyordum. Ya da bir anda gelişen öpücüğün etkisi yüzünden böyleydim. Kötü hissettiğim için böyle düşüncelere kapılmıştım belki de, ama gerçek şuydu ki her şeyden korkmadığım kadar korkuyordum şu an. İçimi o kadar kötü hisler kaplamıştı ki evin duvarları üzerime geliyordu.

"Seni bırakmamı ister misin?"

"Hayır!" Sorusuna aniden tepki verdiğimde yaptığım hatanın farkına varıp sesini alçaltmıştım. "Kendim gidebilirim."

Çıkışa doğru ilerlerken açık olan yatak odasının kapısında gördüğüm forma dikkatimi çekmişti. Burada daha fazla vakit kaybetmem doğru değildi ancak ayaklarım beni ağır ağır yatak odasına doğru götürürken kim olduğundan emin bile olamadığım kişi sakince hareketlerimi izliyordu. 

Ki bu beni daha gergin ve daha dikkatli olmak zorunda kılıyordu.

"Eşyalarımı daha yerleştiremedim, kıyafetlerim hala dağınık." Utangaç bir sesle mırıldanıp saçlarını karıştırdığında iyi şeyler düşünmeye çalıştım. 

Kendimce bahaneler üretmeye çalıştım. Bu zamana kadar bana iyi davranan biriydi. Kötülüğümü düşünemezdi, düşünmemeliydi.

"Taesung Lisesi'nde mi okudun?" Bu soruyu sakince sorabildiğime şaşırmıştım. Bir yandan evet cevabını duymak istesem de diğer yandan hayır demesini istiyordum. Hayır demesini ve bu zamana kadar ki şeylerin yalan olmamasını istiyordum.

"Evet, lisede güzel anılarım olduğu ceketimi hala tutuyorum." Yatağın üzerindeki ceketi kaldırıp bana gösterdiğinde midem nedensizce bulanmıştı. İç organlarım bile vücuduma fazla geliyor gibiydi.

Elephant ManHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin