18. Bölüm

7.3K 750 497
                                    

"Hadi şimdi hemen kalk!" Perdeyi hızla çekip bağırdığımda uyuduğu için ani bir şekilde bedeni titremişti. 

Uykusunda böyle korkuttuğum için üzülmüştüm ancak onu böyle savunmasız ve doğal haliyle görmek oldukça hoşuma gitmişti.

"Korkuttum mu?" Baş ucuna oturduğumda benden uzaklaşmak amacıyla sinirle yana kaymıştı. Bunu fırsat bilerek ben de yana kayarak kendime daha fazla yer açmıştım yatağında.

"Luhan git başımdan!" Üzerindeki örtüyü kafasına çekmek üzereydi ki ona engel olmuştum.

"Bana örtü ve yastık bile vermedin!" Şikayet ederek başının altındaki sarıldığı yastığa asılmıştım.

"Çünkü başka yastığım yok. Şimdi git." 

Yastığa başını huzursuzca daha fazla gömdüğünde kıkırdamıştım. Yeni uyandığında huysuz görünmesine rağmen oldukça... Oldukça normal ve sıradan bir insandı. Soğuk duvarları yoktu, nasıl hissediyorsa bu sefer gerçekten öyleydi. Ve şu an oldukça uykulu ve bana kızgın hissettiği de bir gerçekti.

"Terlemişsin." Alnına yapışan saçlarını parmağımın ucuyla kenara iterken çatılan kaşlarını görmemle gülerek kaşlarını çekiştirmiştim. 

Yüzünü kırıştırıp ellerimden kurtulurken biraz daha yakınlaşmıştım. Hala uykuluydu ve o bana karşı şiddet uygulamadan biraz daha vakit geçirsem hiç fena olmazdı. 

"Madem sıcaklıyorsun o zaman bu örtüyü bana vermeye ne dersin?" Parmaklarımı örtüye geçirirken oflayarak yerinde doğrulmuştu. 

Birbirine giren saçlarını daha fazla karıştırırken ona parıldayan gözlerle baktığıma emindim. Neden bu kıyafetleri kırışmış, saçları dağılmış, dudakları ve gözleri şişmiş hali bana her zaman ki halinden daha çekici geliyordu?

"Nasılsa burada bir daha kalmayacak... Bir dakika sabah sabah bana böyle davranmanın nedeni bu değil mi? Hiç uğraşma kalamazsın bu evde." Nasıl böyle kolayca anlamıştı bunu?

"Hiç mi?"

"Bir saat bile."

"Peki o zaman, ben hazırlanıp gitsem iyi olacak." Boynumu eğip sırtımı yasladığım yerden kaldırdığımda uykulu gözleriyle duvara bakıyordu.

"Evet. İyi olacak." Madem ona bu yüzden iyi davrandığımı fark etmişti o zaman bunu uzatmama gerek yoktu değil mi? 

İyi Luhan buraya kadardı.

"Bu koca evde git de fil besle olur mu? Sen gibi suratsız kocaman filler." 

"Luhan!" Sertçe arkasındaki yastığı almamla yüzüne bastırıp savunmasızlığını fırsat bilerek yatağa yatırmış, ardından tekmeleyerek yataktan aşağı atmıştım. 

"Dilerim bir gün uykunda tek başına o yastığa sarılacağım derken boğulursun." Yerde şaşkınlıkla bana bakarken gülerek odadan ayrılmıştım.

Daha doğrusu hızla kalkıp bana yetişip şiddet uygulama olasılığına karşılık hızla kendimi evden dışarı atmıştım. Bu evden bir yere gitmeye niyetim yoktu fakat öncelikle gitmem gereken bir işim vardı.

Evet, işe gidecektim. Ben başkan sekreteriyken o sıradan çalışanla karşılaşma, daha da önemlisi ona yenilme gibi bir durumum söz konusu değildi. 

Dün yaşadığım duygu karmaşası yüzünden işten kendi kendimi kovma zahmetine girmiştim fakat bugün karar vermiştim ki kalıp o herife günü gösterecektim.

Artık şirkette iki düşmanım vardı.

Fil surat ve dinozor surat.

Arkamda başkanın desteği olduğu sürece bana bir şey olmayacaktı nasıl olsa.

Elephant ManHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin