12. Bölüm

7K 766 714
                                    

Ya şey, bu bölüm bana çok kızmayın ve sabredin olur mu? (sokakta kalmış, sevimli, yavru, ıslak köpek bakışı) 

---

"Hey! Ben onu ödeyemem!" Odama doğru hızla ilerlerken sonunda onun pes ettiğini düşünmüştüm. Ancak itiraz dolu sesiyle arkamdan bağırdığında bunun o kadar çabuk olmayacağını fark etmiştim.

"Bu benim sorunum değil." Kapıyı kapatsam da açıp gireceğini bildiğim için uğraşmayıp ilerlemiştim.

"Param olmadığı için ben Chanyeol'ün o boktan evinde kalıyorum. Bu parayı nasıl ödeyebilirim? Ayrıca kazayla oldu demiştim." Bugüne kadar en sevdiğim şey sessizlikken şimdi bu durum bozuluyordu ve oldukça rahatsızlık duyuyordum. Tiz sesi kulaklarımı aşındırıyordu.

"Biraz kısık sesle konuşmayı deneyemez misin?"

"Tamam, sessiz olurum, odanın yakınında bile dolaşmam. Ama şu para işini unutalım ne dersin?" Bir anda tavır değiştirmişti ama bunun için geç kalmıştı.

"Neden unutacakmışım? Senin hatanı neden ben ödemek zorundayım?"

"Çünkü sen zenginsin!" Gülmüştüm. 

Gerçekten gözünde oldukça zengin görünmeliyim. Ama olmamı umduğu kişi olamayacaktım hiçbir zaman.

"Zengin olmam yaptığın sorumsuzluktan kaçabileceğin anlamına gelmiyor. Parayı en kısa zamanda elindeki kağıtta yazan hesaba gönderirsen senin için daha iyi olur."

"Kaçmıyorum. Sadece anlayış bekliyorum."

"Anlayış?" Oturduğum yerden kalkarak üzerindeki baskımı arttırmak için yaklaşmıştım. "Senin için daha ne kadar, neyin anlayışını göstermeliyim?"

"Tamam..." Yakınlaşmamla hafifçe geri çekilirken ona bir adım daha gitmiştim. Belki böylelikle artık odamdan çıkardı. "Düşünürsek bana anlayış göstermemen için bir kaç şey yapmış olabilirim."

"Bir kaç şey?"

"Pekala. Pek çok şey yapmış olabilirim. Ama bunu kabul etmem senin de karşılık olarak bana yaptıklarını görmezden gelmeme neden değil. Benim kadar sen de suçlusun ve şimdi şu para işini unutalım."

"Nedense pek ikna edici gelmedi. Biraz daha denersen belki unutabilirim." Düşünüyormuş gibi yaptığımda aslında dalga geçtiğimi oldukça iyi anlamıştı. Bakışlarının değişmesinden bunu oldukça iyi görebiliyordum. Dalga geçtiğimi anladığında bir anda gözleri parlamıştı çünkü. 

Yine bana o korkutucu gülümsemesiyle bakarken bu işin sonunda yine benim zararlı çıkacağımı fark etmiştim. 

"Seni ne ikna eder?" Gözlerindeki o karanlığın içinde parıldayan ışığı gördüğümde gerildiğimi itiraf etmeliyim. Çünkü Luhan her an değişip akla mantığa sığmayan hareketler yapabilen biriydi. "Paramın olmadığını söylemiştim." 

Az önce benden adım adım kaçan o değilmiş gibi hızla üzerime gelip aramızdaki mesafeyi kapatmıştı.

Sadece, sadece beni geri püskürttüğüne inanmasın diye hareket etmemiş ve ona izin vermiştim.

"Başka bir şekilde ödememi ister misin?" 

Ensemde hissettiğim soğuk parmaklar ve boynuma yaklaşan nefesi bütün kanımın hızla yükselmesine neden olmuştu. Bana böyle cüretkar bir şekilde dokunması sinirlenmem için yeterli bir nedendi.

Onun bana yakın olduğu her an biraz daha nefretim artıyordu. Bunu görmüyor muydu?

"Çek ellerini." Olabildiğince yavaş ve normal tonda söylemiştim. Çünkü anlamasını istiyordum. Benimle yakınlaşmaması gerektiğini ona anlatmak istiyordum.

Elephant ManHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin