19. Bölüm

7.2K 751 503
                                    

"Ben onu sevmiyorum. Almayalım." Luhan benim sepete attığım paketi eğilerek geri rafına koymuştu. 

Alışverişin başından beri hayretle bakarak Luhan'ın yaptıklarını kavramaya çalışıyordum. 

"Bak bunlar daha güzel 3 kutu alıyorum. Bu sodadan içtin mi hiç? Gerçekten harika! 6'lı pakete ne dersin? Yoksa 8'li mi?"

"Luhan..." Onunla alışverişe çıkma fikrine hangi ara sıcak bakmıştım hatırlamıyorum. 

Eve yiyecek bir şeyler alma fikri güzel gelmişti fakat, Luhan gibi her gördüğüne atlayan ve benim aldıklarıma laf eden biriyle alışveriş yapmak, Luhan'ı alışveriş sepetine atıp soğutucu dolabına bırakıp kaçma isteğimi arttırıyordu.

"En sevdiğim cips!" Raftaki cips paketlerini kucakladığında beni tam olarak görüp görmediğinden bile emin değildim.

Gerçekten onun alışveriş teklifini nasıl kabul edebilmiştim?

"Luhan. Benim evime alışveriş yapıyoruz farkındaysan. Neden senin istediklerini almak zorundayız?"

"Çünkü orası artık sadece senin evin değil, benim de evim." Çok açıklayıcı bir cevaptı gerçekten. Bu kadar çabuk benimsemesi yüzünden korkmalı mıydım? "Ortak kararlar almalı ve ortak alışveriş yapmalıyız."

"Peki sorabilir miyim? Madem ortak olma olayına bu kadar bağlıyız. Neden kendi aldığın şeylerin parasını sen ödemiyorsun?"

"Şimdi böyle mi oldu? Alışverişi de kabul ettiğini hatırlatırım!"

"Bunun anlamı her istediğini almam değildi."

"Peki. Yollarımız burada ayrılsın." Bir an, kısa bir an, bende kalma işinden vazgeçtiğini düşünüp kutlama yapmak için içki reyonuna koşma isteği duymuştum. 

Tabii ki de yanılmıştım.

"Zaten sepetin çoğu benim istediklerimle dolu. Kendine bir sepet al ve ne istiyorsan onu doldur. Bunların parasını ben ödeyeceğim." Şaka mı yapıyordu?

"Hangi parayla?" Küçümseyici bir bakışla ona ve çoktan yarısından çoğunun dolu olduğu alışveriş sepetine bakmıştım.

"Para bulma yöntemlerimi bilsen şaşırdın yumuşak popo." Bana doğru bir kaç adım atıp bedenimi rafla kendi arasına sıkıştırırken kesinlikle yöntemlerini öğrenmek istemiyordum.

"Tahmin etmem zor olmayacak gibi." İşaret parmağı gömleğimin üzerinde dolaşırken gülmüştüm. Böyle basit numaralarla beni oyununun içine çekebileceğini mi düşünüyordu?

Kıkırdayarak geri çekilmişti. Luhan'ın bu ani çıkışlarından ve gülmesinden korktuğumu defalarca söylememe gerek yoktu ancak neden kasaya gidince kasiyerleri tahrik edip para ödemeden ayrılacak gibi görünüyordu?

"Kendime yastık almalıyım!" Sepeti hızla itip ardından ayaklarını yerden kaldırdığında çığlığı reyonların arasında yankılanmıştı. 

Oyuncaklara çarpmaktan kendini zorla kurtarırken dikkatli adımlarla geri geri, olabildiğince Luhan'dan uzak bir köşede alışverişime devam etmek istemiştim.

Ne zamandır alışveriş yapmadığımı bile hatırlamıyordum. Bu yüzden bir şeyler almak iyi gelebilirdi, en azından Luhan'dan kurtulmuştum. Yani şimdilik. Bu süreyi iyi değerlendirmeliydim.

Sevdiğim şeyleri aldığım yeni sepete doldururken rafların arasından ara sıra Luhan'ı görüyordum. Sepetine daha fazla şey doldurmuş mutlulukla ilerliyordu. Abur cuburla doldurduğu araba onu küçük bir çocuktan farksız gösteriyordu.

Elephant ManHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin