Selaam 🐒 sınava çalıştığımdan fazla aktif olamıyorum hatta birçok uygulamamın bildirimlerini kapattığımdan buradan biraz uzaklaştım ara sıra gelerek sürprizler yapıyorum djsjdjd neyse iyi okumalar dilerim 🐒
•••••••••••••••••
"Kızın güzelliğine bak. Onun karşısında oturup güzelliğinden ağlamak ve sabaha kadar onun resmini, güzelliğini çizmek istiyorum.", Jean hayranlıkla gül bahçesinin arasında olan kızı hayranlıkla izledi. Kızın pelerininden dolayı onu zar zor görüyordu ancak gördüğü gibi güzelliğine kapılmıştı."Terbiyesiz Jean, kızı mı dikizliyorsun?", Jean'ın üstünde olan Eren, yalandan arkadaşına kızdı.
"Hah! Bana diyene bak hele! Sen nişanlı olduğun halde kızı gözetliyorsun."
Gözlerini devirdi genç prens. "Babam gibi başlama at suratlı herif! Sırf yüzük takıyorum diye Historia ile nişanlı olmuyorum. Onu sevmiyorum. Ayrıca bu kız bana bir yerden çok tanıdık geliyor ama bir türlü çıkaramadım.", son sözlerini fısıltıyla söylemişti. Gerçekten bu kız fazlasıyla tanıdık geliyordu.
O anda kulaklarında sesler canlandı.
"Ah o mu? Adı Mi..., az önce tanıştık. Eren ile arkadaş olur diye onu yemeğe davet ettim."...
"Ne kadar heyecanlı görünüyorsun Mi.... Daha önce hamburger yemedin mi?"
"Hayır."
"Ne tesadüf bende!"...
"Eren sakin ol. Lütfen oturur musun yerine? Bu yaptığın çok ayıp. Misafirimizin yanında ayıp oluyor. Değil mi Mi...? Mi... iyi misin?",
"Seninle evlenebilir miyim? Lütfen istediğin her şeyi yaparım.",
"Ne!? Hayır Mi... benimle evlen!",
Mi...?
Adının devamı ne?
Bir anda bir şimşek çaktı ondan sonra da güçlü bir çığlık duyuldu. Eren şimşeğin çıktığı yöne bakarken kızın adını duymasıyla dikkati yine ona döndü.
"Mikasa artık gitsek iyi olur. Dışarıda çok fazla durduk."
Mikasa güllerin yanından kalktı. Başında duran askere döndü. "Peki Hannes gidelim ama gitmeden önce bir tane gül almamın bir sakıncası var mı?"
Hannes dikkatlice etrafına bakıp etrafta kimsenin olmadığından emin olup hızla bir tane gül koparıp Mikasa'ya verdi. Gülün, eline batan dikenlerine karşı yüzünü buruşturup acısını içine gömmeye çalıştı. "Al bakalım tatlım ama lütfen kimsenin görmediğinden emin ol."
Mikasa gülümseyerek gülü göğsüne bastırdı. "Teşekkür ederim. Hadi gidelim.", ikisi saraya gittiklerinde Jean ve Eren saklandıkları yerden çıkıp rahat bir nefes aldılar.
"Adı ne kadar güzel aynı kendisi gibi.", Jean kocaman gülümserken, Eren anılara dalmıştı.
Gözlerinin önüne, 5 yaşındaki siyah saçlı küçük, tatlı kız çocuğu geldi. Zeke'nin bacağının arkasına saklandığı hali, Zeke'ye evlenme teklifi etmesi ve en sonunda ona kendi atkısını bağladığı an geldi.
Şimdi de yıllar sonra tekrardan karşısındaydı. Yine güzel ve yine tatlıydı. O an 5 yaşındaki halinin ona karşı hissettiği çocuksu duygular canlandı. Hele o atkının hala onun üzerinde olduğunu görünce sıcacık hissetti. Tebessüm etti. Onunla konuşmayı çok istiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Özgürlük ~Ackerman~
FanfictionAckerman ailesinin yukarıya çıkması yasaktı. Yukarıya çıkan Ackerman direkt idam edilir, ailesi ise işkence görürdü. Levi Ackerman hayatını, kendisinin büyüttüğü kuzeni Mikasa Ackerman'ın mutlu olması için adamıştı. Yer altı şehrinin pisliğinden kor...