dance with the devil | hyunchan

8

iyi okumalar⛓⛓

~~~~

"Hadi ama Chan, neden bu kadar abarttığını anlamıyorum!" Chan'ın peşinde paytak adımlarla dolaşan Hyunjin belki de yüzüncü defa aynı şeyi söylüyordu.

"Hayır dedim, uzatma artık!" Chan'sa kesinkesliğinden ödün vermeden dolabından kıyafet seçiyordu.

Hyunjin uyanır uyanmaz heyecanla Chan'a o kadını kurtarabileceğini söylemişti. İlk başta onun gibi heyecanlanan Chan, çocuğun rüyada hareket ederken adamın sesini duyduğunu öğrenince anında heyecanı sönmüş ve Hyunjin'e yardım etmeyi kesin bir dille reddetmişti.

"Neden yardim etmiyorsun? Yapman gereken tek şey başımda bekleyip ölür gibi olduğumu hissettiğinde beni uyandırmak!" Hyunjin tek nefeste ellerini de hararetle sallayarak konuşurken Chan'ın dibine girdiğini fark edememişti.

Yüzleri birbirine iyice yaklaşırken Hyunjin, iblisin sert bakışları yüzünden yutkundu.

"Bu konuyu uzatma, çok tehlikeli olduğunu farkındasın değil mi? Seni duymuş, belki de görmüş! Seni oracıkta öldürebilirdi. Savunma bile yapamazsın!" Chan kendinden oldukça emin konuşmuştu çünkü çocuğa bakınca savunmayı ya da dövüşmeyi bildiğini asla düşünmüyordu. Kendini koruyamazdı.

"Nereden biliyorsun? Çok iyi dövüşürüm ben! En azından ölmeden önce sporla özellikle de dövüş sanatlarıyla fazlasıyla ilgiliydim!" küskün çıkmasına engel olamadığı sesi, büzdüğü dudakları ve attığı kedi bakışlarıyla anlattıklarına çok tezat göründüğünden olsa gerek, Chan gülmesini durduramadı.

"Hyunjin, ne yapacaksın? Dudak mı büzeceksin adama?!" gülüşü yavaşça kahkahaya dönüşünce Hyunjin sinirle karnına yumruk attı.

Olayın şaşkınlığıyla sendeleyen Chan, bakışlarını Hyunjin'e diktiğinde yüzündeki 'Bak sen' ifadesi çok net görülüyordu.

"Madem bana inanmıyorsun, gece çalışalım. Dövüş yeteneklerimi hafife almayı göreceksin. Seni yenersem de bana yardim edeceksin!" dedikten hemen sonra Chan'ın konuşmasına fırsat vermeden odadan çıktı.

~~~~

"Uçmak zannetiğiniz kadar zor değil fakat umduğunuz kadar kolay olmadığını da belirtmeliyim. Havada da oldukça dikkatli olmalısınız. Aranızda eşek şakası seven kişiler olduğunu duyuyorum." bunu derken gözleri şeytanların üzerinde gezen adam kısa süreli bir uğultu olmasına neden oldu. Fakat şeytanların yüzündeki alaycı ifade düşmanca değildi. Hyunjin karşısındaki adamın da şeytan olduğunu düşündü.

Zaten giyimiyle fikrini destekliyordu. Yine de nedensizce karşısındaki adamı sevmişti.

"Ben Yoongi, Şeytan'ın sağ kolu da diyebilirsiniz." yüzündeki minik tehlike parıltılarıyla konuşması korkutmak yerine Hyunjin'in yüzünde bir tebessüme neden oldu.

"Hayırdır, kendinden geçtin." sert bir ses bölene kadar karşısındaki adamı beğeniyle süzdüğünün farkında değildi.

"Dikkatli ol, Chan bazen oldukça tehlikeli bir kıskançlığa sahip olabiliyor. " Minho'yla göz göze geldiğinde anlamadan ona bakmayı sürdürdü.

"Chan'ı ne ilgilendirir benim birini beğenmem?!" Minho alayla sırıtarak omuz silkti.

"Bana inanmadıysan şansını zorlamanı öneririm. Şeytan'ın sağ kolunun zamansız kovuluşu oldukça merak uyandıracaktır." son sözlerini söyledikten göz kırptı.Sonra geldiği gibi sessizce uzaklaştı.

Kafasını iki yana sallayan Hyunjin, ona kasten yakın davranmaya karar vermişti. Chan birini yok edecekse bu kişi Minho olabilirdi.

~~~~