15

55 21 16
                                    



allaahh dostuma dg sozum bu fice bolum atmak dihwidhdi

iyi okumalar⛓️⛓️

~~~~

hyunjin.

Gözlerim resimdeyken Chan'ın tepki vermesini bekliyordum. Kadınla samimi fotoğrafımız beni gerçekten şok etmişti.

"Bu kadar kesin bir kanıya varamayız ama mümkün görünüyor." Chan da en az benim kadar şaşkın görünüyordu. Bir yandan kafasında bir şeyleri tartıyor gibiydi. Sessizleşmesi ve bakışları bunu destekliyordu.

"Bu fotoğrafı yanımıza alabilir miyiz?" gerçekten mümkün olmasını dilediğim bir şeydi. "Normalde alamayız. Ama ben alırsam fark eden olmaz. Fark etseler de bana hesap soracak cesareti gösteremezler!" bakışlarındaki kendini beğenmiş havaya gülmekle yetindim. "Hadi, biraz daha bakınalım!" hızlıca etrafa bakınma işime geri döndüm.

Çekmecelerin hepsini karıştırdım. Kıyafetlere baktım. Dolapların altını üstüne getirdim ama bir şey hatırlayamadım. Hatırlamayı geç kadına dair başka bir şeye rastlamadım.

Chan'ı kontrol etmek adına gittiği odaya ilerlerken tökezler gibi oldum. Elimi rastgele duvara attığımda beklenmedik bir şekilde ileri kaydım. Chan da odadan çıktığı için direkt beni fark etti.

"Bu da ne?" duvarın içeri göçüşünü en az benim kadar garipsemişti. "Evine böyle bir gizli bölme yapmayı nasıl başardın acaba?" ilgili sesine göz devirdim. "Ne bileyim ben?! Belki de ben yapmamışımdır?" o kadının işi de olabilirdi. Artık hiçbir şeyden emin olamıyordum.

İçine bakmamız gerektiğini bildiğimden açılan küçük göze yaklaştım. "Sen dur!" Chan hızla elini omzuma atıp beni geri çekti. Şu korumacı halleri fazla ani ortaya çıkıyordu. Şaşırmayı bırakmam gerekiyordu.

Beni geri çektikten hemen sonra elini duvardaki boşluğa soktu. Hiçbir korku ya da endişe belirtisi göstermeden, temkinsiz bir şekilde bunu yapması hoşuma gitmemişti.

Gerçi ona bir şey olur muydu, bilmiyordum. Elini bir defterle çıkardığında meraktan delirmemek için zor duruyordum.

"Bu," içini açıp kısa bir an göz gezdirdi. "Bir günlüğe benziyor." merakla içinde yazanları görmeye çalıştım. "Kimin, benim mi?!" heyecanlı halimi umursamadan kafamı ittirdi. "Öyle görünüyor. Geri döndüğümüzde bakarız içine. Bunu da gizlice götüreceğim." kafamı sallayarak onaylasam da merakım yüzünden zor tutuyordum kendimi. Bana kalsa hemen şimdi okurdum.

"Hadi, biraz da dışarı çıkmamız gerekiyor. Rapor vermek için etrafı gözlemlediğimizi kanıtlamalıyız." dışarı çıkmadan son bir kez eve baktım. Her şeyi hafızama kazımaya çalışıyordum. Daha sonra bir şeyler hatırlardım belki.

Bizi oldukça sıcak bir hava karşılamıştı. Elimi yüzüme siper ederek güneşe baktım. Bir şey hatırlamıyor olsam da güneşli günlerde hep dışarı çıkıp geziyormuşum gibi bir özlem dolmuştu içime.

Bakışlarımı etrafa çevirdim. Beklediğimden çok daha güzel bir yerdi. Ama bir şeyler yanlış hissettiriyordu. "Chan, buranın havasıyla alakalı bir gariplik sezmiyor musun?" yemyeşil ağaçlar, çimenlerle dolu bahçeler vardı. Ama hiç hayvan yoktu. Ne bir kuş cıvıltısı ne de sağda solda gezen kedi, köpek vardı.

Burası, cansız gibiydi. Chan'a baktığımda yere eğildiğini gördüm. Bir şeyler mırıldanarak yere tutunuyordu. Oldukça ciddi ve seksi göründüğünü kabul etmem gerekiyordu.

"Burayı büyülemişler," sözleri ağzından çıkar çıkmaz ortam değişmeye başladı. Toprak kuraklaştı, ağaçlar kurudu, çimenler yerini sarı buğdaya bıraktı. Ortalıkta sadece serin bir rüzgar kalmıştı. "Muhtemelen evin böyle ücra bir yerde olduğu için şehri keşfetmen için yapmışlar. Aksi taktirde sadece buğday görmüş olacaktın. Bunu istememişlerdir." dediklerinin doğruluğundan emin olamadım.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 29 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

dance with the devil | hyunchanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin