Artık Öldüğüme Göre, Memnun Musunuz?

20.Bölüm:2.Gün(3)

Neden...?

Lumina otururken habercilerin ona söylediklerini defalarca düşündü.

Onların bilgisi nereye kadar uzanıyor?

Evli olmayan asil bir hanımefendi olsa da, zaten nişanlı bir adamla yasadışı bir ilişkiye sahip olmak gerçekten iğrenç bir davranıştı.

Tapınağın onu kuralları çiğnemekle suçlaması şaşırtıcı olmaz.

Gelecekte, Velbutte ile nişanlanmak şöyle dursun, sosyal çevrelerdeki yerini tamamen kaybedecekti.

"Anne, ben..."

" Aaah, ne yapacağım!?"

Lumina'nın sesi, Belverassa'nın tiz feryadı tarafından boğuldu.

Sürekli yüzünü kaşıyan annesi deli gibi dışarı çıktı.

"Anne? Ne oldu?"

"Ne yapmalıyım Lumina... ne yapmalıyım?"

Lumina, koluna yapışan Belverassa tarafından hüsrana uğradı.

Annesine bağırmak istedi.

...Artık Lorona'nın evliliğine hazırlık için yatırılan paraya sahip değilim."

"Ne?"

Tuhaf bir çığlık atarken, Lumina annesine baktı.

Belverassa'nın rengi soldu.

"Evliliği kraliyet ailesinin ayarlayacağını düşünmüştüm... Bu nedenle biraz borç almaya karar verdim ama..."

"...Ne için kullandın?"

"..."

Sessiz Belverassa'ya doğru, Lumina kaşlarını kaldırdı. Sonra bakışları annesinin parmağındaki yüzüğe takıldı.

Bir mücevher aldı...!!

Belverassa aşırı bir mücevher tutkunuydu.

Nadir taşlar ve güzel değerli metaller gördüğünde, onları elde etmekten kendini alamadı.

Lumina da bir kadın olduğu için annesinin bu dürtüsünü anlaşılmaz bulmadı.

Ancak kraliyet ailesinin onlara emanet ettiği hazırlık fonuna annesinin dokunmaması gerekirdi.

Lumina, çığlık atma arzusunu bastırarak nazikçe annesinin elini tuttu.

"...Buna yardım edilemez. Yapılan yapılır. Şimdilik aile bütçesinden borç alalım. Daha sonra iade edeceğim."

"Tamam..."

"Ama bunu babama gerektiği gibi bildirmem gerekecek."

"..."

Lumina, Belverassa'nın korkudan titrediğini görünce annesinin satın aldığı tek şeyin mücevher olmadığına ikna oldu. Annesi başka birçok şey de almış olmalı.

Annesi de yeni elbiseler ve diğer kozmetik ürünleri almaktan çekinmezdi.

Ne de olsa, o daha gençken annesi bir sürü güzel elbise giyerdi.

Yine de.

"...Her şey düzelecek. Eminim babam anlayacaktır. Üstelik kraliyet ailesinin bize hâlâ bir haraç borcu var, değil mi?"

"T, bu doğru... evet, bundan eminim..."

"Haraç" kelimesi Belverassa'nın solgun yanaklarının pembeliğine yeniden kavuşmasını sağladı. Sonra gülümsedi.

Lumina rahatlamış hissetti.

Aynı zamanda, annesinin gençliğinde inanılmaz derecede güzel olmasına rağmen, şimdi ürkütücü bir yaratık gibi olduğunu fark etmeye başladı.

Göz kamaştırıcı, doğal olmayan, makyaj. Gösterişli elbiseler. Çarpıcı mücevherler.

Kontes unvanı olmadan annesi fahişe olmaya daha yakındı.

Vay canına , kendi anneme karşı ne düşünüyorum...?

Lumina aceleyle başını salladı.

Annesiyle gurur duyuyordu. Ne de olsa annesi sadece kontun kalbini fethetmekle kalmamış, aynı zamanda öğretmen pozisyonundan kontes pozisyonuna da yükselmişti.

Bu nedenle, kendi annesi hakkında korkunç düşüncelere sahip olmamalı.

"Bu arada Lumina, Majesteleri Velbutte ile bir ilişkin olduğu doğru mu?"

"Anne! Böyle asılsız bir hikayeye inanmayın!"

"Ama daha önce..."

"Elbette birlikte çıktık ama hepsi bu. Vücudumu bile inceleyebilirsiniz - herhangi bir sorun bulamayacaksınız!

Aslında herhangi bir sorun olmazdı.

Birlikte görülmüş olsalar bile, rastgele bir bahane uydurabilirdi.

Lumina, Belverassa'nın endişesini görmezden geldi ve ona gülümsedi.

Belirgin şüpheciliğine rağmen, Belverassa konuyu daha fazla uzatmadı.

Rahatlayan Lumina, Belverassa'nın elini tuttu.

"Her neyse, evimizi toplamalıyız! Bahsetmiyorum bile, kız kardeşimin cenazesini de düşünmeliyiz!"

"Tch, bu doğru..."

İkili, kendilerini rahatsız eden konulardan uzaklaşmaya çalışırken karşı karşıya geldiler.

"Baban hâlâ dönmedi mi?"

"Eh, o hep böyle... Ne kadar zahmetli..."

Lumina istemeden şikayet etti. Nefret, ifadesine sızmış gibiydi.

Babasına karşı ne saygı ne de sevgi hissediyordu.

Aniden, kendi annesine karşı duyduğu tiksinti bir kez daha geri döndü. Lumina aceleyle yüzünü Belverassa'dan çevirdi.

"Dönmezse başımız belaya girecek... Onunla tekrar görüşelim."

"Evet, bence bu iyi bir fikir olacak."

Lumina, kendisini çok tatsız hissettiğini düşünerek annesinin elini sıktı.