Artık Öldüğüme Göre, Memnun Musunuz?

47.Bölüm: 6.Gün(2)

Birkaç kez Lorona'nın pencereden baktığını fark eden Astel, gizlice gülümsedi.

Bakımevinin çocukları ile oynarken aklı hep Lorona'ya yönelmişti.

Lorona, Astel'in hikayesini olduğu gibi kabul etti. Şaşırtıcı derecede basitti. Belki de sakince düşündükten sonra Lorona hikayesinin doğru olduğuna karar vermişti.

Bu kadar muazzam bir neşeyi neye borçluydu?

Lorona'nın hayatta ve iyi olması için Astel'in daha fazlasını istemesi mümkün değildi. Ancak, ona inanmıştı ve hatta onu tanımıştı.

Astel, gitmesine asla izin vermeyeceğine yemin etti.

Çok geçmeden yemek zamanı gelmişti. Çocuklar çağrıldı. Bir dakika öncesine kadar hareketli olan bahçe sessizliğe büründü.

Lorona'nın odasının penceresi de kapalıydı. Yemek için çıkmış olmalı.

"Leydi Lorona'ya eşlik edeyim mi?"

"Bence onu rahat bıraksak daha iyi olur. Tüm krallığın onun öldüğüne inandığı haberini sindirmesi biraz zaman alacak."

"...Bende öyle tahmin ediyorum."

"Ayrıca, Lorona naziktir. Ne dediğimi anlamalı."

Kendinden emin bir şekilde gülen Astel'e doğru, Kaiser rahatsız olmuş gibi omuz silkti.

Astel, Lorona'ya yalan söylemedi.

Çevresindekilerin onun ölümünü kabullendiklerini ve hayatlarına devam ettiklerini anlattı. Ayrıca, Lorona geri dönerse yeni rutinlerinin yok olacağını da söyledi.

Nazik ve bilge Lorona onun sözlerine inandı. Tanıdığı herkesin hayatında yeni bir adım attığını düşünerek geri çekilme kararı aldı.

Astel, sözlerini kısa tutmazsa Lorona'nın asla yoluna devam edemeyeceğine ikna olmuştu.

Kont ve karısı, Lordlar Kamarası tarafından esir alındı. Velbutte sınıra gönderildi. Üvey kız kardeşi Lumina, bir araba kazasında ciddi şekilde yaralandı.

Yine de Astel, Lorona'nın bu tür saçmalıkları bilmesine gerek olmadığına karar verdi. Bu yüzden ona söylemedi.

"...Elbette bir gün kulaklarına ulaşacak."

Kaiser haklıydı.

Veliaht prens görevinden alındı. Ayrıca, bütün bir aristokrat aile harabeye dönmüştü. Sonunda, o kadar büyük bir haber haline geldi ki, Stella İmparatorluğuna bile ulaştı.

Bunu sonsuza kadar Lorona'dan saklayamazdı.

...Hala-

"—Bu haber onun kulaklarına ulaştığında, Lorona çoktan benim olmuş olacak. Onu o kadar mutlu edeceğim ki, geri dönmeyi düşünmeye bile vakti olmayacak."

Onu o zamanlara dönmek istemeyecek kadar sevecekti.

Bunun için hazırlıklar çoktan yapılmıştı.

"Peki ya şu belirli tüccarlar?"

"Majesteleri Astel'in talimatına uygun olarak, onları Lordlar Kamarası'na bildirdim. Sonuç olarak yakalandılar."

"Elbette yaptıkları yasa dışıydı. Haydutları işe alarak beni aramayı planlıyor olsalar bile, bu yine de krallığın iç işlerine müdahale olarak kabul edilirdi. Yakalanmaları çok doğal."

Miez Corporation'a Hendrick adıyla yaklaşan adam, Stella İmparatorluğu tarafından işe alınmıştı.

Bir şirketten ziyade suikast ve casusluk temelli bir grubun üyesiydi. Karışıklık ve kargaşaya neden olmak için imparatorluktan yasadışı malları o krallığa getirmeye çalışmıştı.

Kaynak, bir zamanlar Astel'in canına kasteden aynı grup olan eski rejimi temsil edenlerden geliyordu.

"Dördüncü prens tahta geçince kesinlikle bu krallığı işgal edecek. Ne aşağılık bir insan."

Etkili evlere kaçak mal sattılar. Ayrıca içlerinden biri özel mallarla başarılı bir tüccar gibi davranarak Miez şirketine yaklaştılar. Gerçek amaçları, o şirketteki bir zayıflığı kavramak ve krallığı içeriden zayıflatmak olmalıydı.

Her şey bu değildi. Ayrıca hasta hayvanları krallığa getirerek korkunç bir salgın başlatmak için komplo kuruyorlardı. Sık sık yaşanan araba kazalarına da getirdikleri sokak köpekleri neden oluyordu.

"Görünüşe göre Lordlar Kamarası ve kilise ne planladıklarını zaten biliyorlardı. Kaçak malları toplamaya başladılar ve şimdiden vahşi köpekleri yakalamak için yola çıktılar. Ayrıca, Lordlar Kamarası her şeyi kraliyet ailesine bildirmiş görünüyor. Yakında imparatorluğa bazı haberciler gönderecekler."

"Onlara biraz kanıt sağlayabilirsek, her şey yoluna girecek."

Astel'in babası, imparator, duygusuz olmasına rağmen korkakça hileleri hor gördü. Bahsetmiyorum bile, o krallıkla uzun süredir devam eden bir ilişkisi vardı.

Bu nedenle Astel, babasının bu ilişkiyi bozmaya çalışan eski rejimden olanları ya da onları destekleyen dördüncü prensi affedeceğini düşünmüyordu.

"Majesteleri, onların öldürülmesi için bir hedef olduğumun farkında. Bu nedenle, bu krallıkta kalmama izin vermeye devam etti."

Astel ilk başta terk edildiğini düşündü. Kısa süre sonra, imparatorun onu perde arkasından koruduğunu anladı.

Tabii o an bunu fark etmemişti bile. O zamanlar yabancı bir ülkede sorunsuz yaşayabilmek ona garip gelmiyordu.

Sadece Lorona ile tanıştığı ve büyüdüğü için fark edebildi.

"Majesteleri, Majestelerini halefi olarak kabul edecektir."

"Tahtla ilgilenmiyorum. Ama Lorona'yı korumak için yapılması gereken buysa, o zaman taht işini görür."

"Leydi Lorona'yı prensesiniz yapmayı planlıyor musunuz?"

"Tabii ki."

İlk aşkı artık elinin altındaydı.

Ne olursa olsun Astel, Lorona'dan asla vazgeçmeyecekti.

"Majesteleri ise, bunu yapabileceğinizden eminim."

"Karşı değil misin?"

"Hiç de bile. Leydi Lorona'yı inceledim. Onun ne kadar harika olduğunu biliyorum. İmparatorluğumuz için en iyi imparatoriçe olacak."

"Sen, asla..."

"Bana öyle bakma. Ben sadece objektif fikrimi söylüyorum. Başkalarının sevgililerini çalmak gibi bir hobim yok."

Astel, kasıtlı olarak omuzlarını silken Kaiser'e ters ters baktı. Ama çok geçmeden, "Tamam o zaman," diye mırıldandı. ve topuklarının üzerinde döndü.

"Lorona'nın kalbi yerine oturur oturmaz yola çıkacağız. Hazırlıkları ihmal etmeyin."

"Tabii ki."