Artık Öldüğüme Göre, Memnun Musunuz?

21.Bölüm: 2.Gün(3)

"...Düğün hazırlığı için yapılan masrafları iade etmemiz mi gerekiyor?"

Ofiste.

Odadaki masada oturan genç adam soğuk bir bakışla Belverassa ve Lumina'ya baktı.

O sadece bir hizmetçi, bu nasıl bir tavırdır? Adı Shesam, değil mi?

Lumina genç adamın adını hatırlamaya çalışırken ona dik dik baktı.

Çirkin olduğundan değildi ama kasvetli bir havası olduğunu hissetti.

Bu adam eskiden kız kardeşimle konuşurdu...

...Kontes olduğumda onu görevden almalı mıyım?

Nesiller boyu kontun mal varlığını yöneten bir aileden geldiğini duymuştu.

Ama elbette - sevmediği kimseyi ima etmezdi.

Ne de olsa, sonunda o krallığın kraliçesi olacaktı. Kont ailesinin de daha da geliştirilmesi gerekiyordu. Daha yetenekli personel tutması gerekmez mi?

Lumina aklında bu düşüncelerle Shesam'a bakarken, Shesam hayrete düşmüş gibi derin bir iç çekti.

"...Hanımefendi, size o paraya dokunmamanızı söylemedim mi?"

Shesam'ın ses tonuna bakan Lumina kaşlarını kaldırdı.

Belverassa ayrıca, "Ne...!? Kim olduğunu sanıyorsun...!?"

"Bu iyi bir fırsat olduğu için Madam ve Leydi Lumina'ya haber vereceğim - kontun kasası zaten boş."

"...Ne?"

"Elbiselerinizin masrafları ve villanın bakım masraflarından bahsetmiyorum bile... Bu devasa aylık masraflar, bize ayıracak neredeyse hiç varlık bırakmadı. Dolayısıyla düğün hazırlık parasını iade etmek mümkün değil."

Suskun kalan Lumina ve Belverassa, Shesam'a dik dik baktılar.

"Sözlerime inanırsın ya da inanmazsın. Arkamdaki kasa sadece bir yığın borçla dolu. Maaşımı bile karşılayamıyorsun."

"Yalan söylüyorsun!!"

diye bağırdı Lumina, Shesam'ın sözlerini yarıda keserek.

Böyle çirkin bir hikayenin gerçek olmasının hiçbir yolu yoktu.

Kont Ruth ailesi müreffeh değil miydi...?

Şimdiye kadar, Leydi Lorona aile için bir miktar gelir elde etmeyi başarmıştı. Ancak genç bayan artık burada değil. Bu konuda yapabileceğim hiçbir şey yok."

"Ne...!? Kız kardeşim yaptı...!?"

"Gerçekten hiçbir şey bilmiyorsun. Leydi Lorona, kont ailesinin içinde bulunduğu kötü durumu biliyordu ve uzun süredir benimle birlikte canla başla çalışıyordu. Bu konağı yöneten kişi Leydi Lorona."

Lumina'nın gözleri öfkeyle kırmızıya döndü.

Ölüler tarafından kendisiyle alay ediliyormuş gibi hissetti.

"—Ama mülkü yönetmek senin işin!"

"Bu, yönetilecek bir mülke sahip olmayı gerektirir."

Lumina onun bariz aşağılayıcı bakışları karşısında o kadar aşağılanmış hissetti ki nefes almayı unuttu.

O adama vurmak istedi.

Bunu düşünerek bir adım attı. Ancak Belverassa onu yendi.

"Bu pislik!!!"

— Bass!

Belverassa'nın eli Shesam'ın yanağına değdiğinde yüksek bir ses duyuldu.

Duygusuz bir yüzle Shesam, Belverassa'ya ters ters bakmaya devam etti.

"Bana istediğin kadar vurabilirsin ama gerçek bu. Kontu zaten bilgilendirdim ama onun yerine beni sadece beceriksiz olmakla suçladı. Mantığı dinlemeyecek."

İçi boş bir ifadeye sahip olan Shesam, kendini küçümseyerek konuştu.

Sonra, Lumina'nın aklına geldi. Söylediği her şey gerçekti.

Aynı zamanda ayaklarının bir öncekiyle kıyaslanamayacak bir korkuyla sallandığını hissedebiliyordu.

Benim... hiç param yok mu?

Anlamını anlayamıyordu.

(ÇN: TC genci olsaydın anlardın canım.)

Beş parasız olduğu bir durumu hayal edemiyordu.

Ancak bunun iyi olmayacağını anladı.

Yanında duran Belverassa hem solgundu hem de titriyordu.

"Y-yalan!"

Halktan birinin hayatını deneyimlemiş olan Belverassa, mülkleri olmazsa ne olacağının farkındaydı.

"Leydi Lorona, kontun villasını satın alacak bir adam buldu. O villayı bırakabilirse, en azından borcumuzu ödeyebiliriz."

"Öyleyse, bunu yapmalısın!"

"Kont teklifi reddetti."

"Bu...!!"

Belverassa çığlık attı. Lumina da ağlamak istedi.

Babam ne düşünüyor?!

Yüksek sesle bağırmak istedi.

"Hanımefendi, Leydi Lorona da mücevherleriniz hakkında sorular sordu."

"Bu ne hakkında!?"

"Madamın sahip olduğu mücevherler, onları satacaksan çok değerli olmalı. Onları bırakırsan, hemen biraz para kazanabiliriz..."

"-Kesinlikle hayır!!"

Belverassa, Shesam sözünü bitiremeden bağırdı.

"Mücevherlerimi kimseye vermeyeceğim! Aynen öyle, köşkteki eseri sat. O atları da satabiliriz! Tüm hizmetkarları görevden alın!"

"...Emin misin?"

"Evet, ciddiyim! Kovuldun! Ne kadar beceriksizsin!"

Belverassa öfkeyle tükürdü ve bir kez daha Shesam'ın kafasına vurdu.

Bir kadının yumruğu çok güçlü olmamalı ama Lumina bu donuk ses karşısında yine de gözlerini kapattı.

Ancak Shesam direnmedi ve soğuk kaldı.

"Dinle, konta her şeyi özetle! Döndüğünde, ona o villayı elden çıkarmasını söyle! Ardından, elde edilen parayı düğün hazırlık parasını ödemek için kullanın! Anlıyor musun!?"

Çığlık attıktan sonra Belverassa, kaçmak ister gibi ofisten ayrıldı.

Belverassa'nın peşinden koşmak zorunda kalan Lumina, Shesam'a bakmaya devam etti.

Shesam'ın her şeyden vazgeçme konusundaki soğukkanlı tavrı ürkütücüydü.

Lumina birçok kez Shesam'a bakarken Belverassa'nın peşine düştü.

"...Hepsi için çok geç."

Lumina ayrılırken Shesam'ın mırıltısını duydu.