BÖLÜM 4

40.7K 1.8K 193
                                    

Medya: Hazal

Ben burada babamın yüzünden tıkılı kalmıştım. Bir manyak beni kaçırtıyor ve sebep olarak babamı söylüyor... Hem Demirel diye isim mi olurmuş.

Armiyle Hazalın gitmesine izin vermişti fakat Buğra onları babalarına tek kelime ederlerse beni bir daha göremeyecekleri konusunda tehdit etmişti.Onlar gidene kadar beni kurtaracaklarını söyleyip durmuşlardı. Ama ben bu evden ölüm dışında kurtulamayacağımı biliyordum.

Armi ve Hazal gittikten bir saat sonra doktor gelmişti. Yaramın çok hafif olduğunu ve sadece enfeksiyon kapmamasını söyledi. Ancak umrumda değildi.

Üç gün geçmişti ama ben hala yataktan çıkamıyordum. Babam yüzünden buraya geldiğimi öğreneli üç gün geçmişti ama ben hala nedenini bilmiyordum.Üç gündür kimsenin suratını görmüyordum. Bana yemek getiren kız dışında...

Benden küçük olduğunu düşündüğüm kız. Adı Melisti sanırım.

Bu sefer kendimi zorladım. Tüm cesaretimi toplayıp yataktan kalkıp kapıya doğru ilerledim. Ne kadar acı çekecek olsam da bu gün bu odadan çıkıp babamın ne yaptığını neden hala burada olduğumu ve suçum olmadığı halde benden ne istediğini öğreneceğim.

Tam kapıyı açmak için cesaretimi toplayıp elimi yavaşça kaldırdığım anda içeri Melis girdi.

"Miray odadan çıkman yasak lütfen yatağına dön."

Melisin yüzündeki endişe bana mantıksız geldi. Tam üç gündür odadan hiç çıkmıyordum. Benim gibi hareketli bir insan için zor bir şey bu.

"Üç gündür odadayım çıkıp o patronunla konuşmalıyım."

"Lütfen uzanın Demirel Bey sizi görmeye gelir zaten."

Lafı uzatmadan kapıya yöneldim. Melis gelip kolumu tutunca kaşlarımı çatıp ona baktım. Fazla küçüktü. Benden en az bi 15 cm kısaydı. İncecik kollarıyla yaralıyken bile bana engel olamazdı.

"Lütfen gitmeyin. Demirel Bey size en ufak bişey olursa beni öldüreceğini söyledi"

Melis ağlamaya başlayınca yüzüm yumuşamıştı ama Demirele iki kat sinirlenmiştim. Bir kızı tehdit edecek kadar psikopat mıydı?

Geri dönüp yatağa oturunca Melis gözlerini sildi.

"Teşekkür ederim."

"Melis sen benim neden buraya geldiğimi biliyor musun?"

"Benim tek bildiğim size gözüm gibi sahip çıkmam."

Lanet olsun...

Saçlarımı yolma isteğine zar zor engel oluyordum. Burada biraz daha kalsam kafayı yiyecektim. Acaba bu adam beni önce psikolojik olarak mı öldürmeyi düşünüyordu.

Beyaz kıyafetler, bembeyaz oda , Birde beyaz yatak tam tımarhanelik...

Buraya geldiğimden beri banyo bile yapmıyordum.

"En azından bir banyo yapmalıyım."

"Ben bir Demirel Beye sorup geleyim."

Demirel Bey ne kadar klişe.

Melis gelene kadar kesinlikle etrafı incelemedim. Sadece buradan kaçabilme yollarını aradım.

Pencere yoktu, Kapının arkasında 10dan fazla adam, Bu kadar korunan bi yerden kaçamam zaten... Bu kaçma işini ertelemeye karar verdim. Şimdi babamla ilgili olan kısmıyla ilgilenmeliydim.

"Gidebiliriz."

Düşüncelerim o kadar yoğundu ki Melisin geldiğini bile fark etmemiştim. Başımı salladım. Ayağa kalktım.

3 TATLI BELA(TAMAMLANDI.)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin