3 TATLI BELA(TAMAMLANDI.)

Bölüm 29(AYRILIK)

MEDYA :DÜĞÜNDE KIZLARIMIZ

Armi üzerindeki gelinlikle bir tur atıp Hazal ben ve Kübraya kocaman gülümseyerek baktı.

"Nasıl ben bunu beğendim."

Yakası kalp modeli olan prenses modeli gelinliğin eteğini hafifçe topladı. Ardından Hazalın neşeli sesiyle bende gülümsedim.

"Bayıldım Armi. Ayy bu günleride gördüm ya daha gam yemem."

Hazal hızla Arminin yanına gidip boynuna sarıldı tabi Kübrada peşinden koşup onların yanına gitti. Fakat Arminin bakışları benim üzerimdeydi. Hüznümü gülümsememle kapatmaya çalışsamda Armi bunu görmüştü. Miray bu arkadaşının en mutlu günü biraz daha zorlamalısın. Bu sefer bende yerimden kalkıp yanıona gittim.

"Armi bu gelinliğe bayıldım. Prensesler gibi olacaksın."

"Cidden mi? Güzel oldum mu?"

Başımla iki defa aşağı yukarı sallayıp Arminin ellerini sıkıca kavradım.

"Miray seninle konuşalım."

daha sonra Kübraya döndü.

"Kübracığım üçümüze izin verir misin?"

Kübra önce Armiye sonra bana baktı. Bu durum hoşuna gitmemişti ama yapacak bir şey yoktu. BNaşını sallayıp yanımızdan ayrılınca az önce oturduğumuz koltuklara tekrar oturduk. Armi ve Hazal önüme geçip diz çökünce beni büyük bir sorgunun beklediğini anladım.

"Bize anlatman için 3 saniyen var. Biz senin kardeşiniz Miray bizden saklayamazsın."

Hazalın sözleri beni bir kez daha ne kadar şanslı olduğumu hatırlattı. Benim gülümsememde ki hüznü görmüşlerdi. Gerçek dostlar sadece bu yeteneğe sahiptir.

"Ben ve Demirel...Ayrıldık."

Geri kalanını söylememeye karar verdim. En azından şimdi gideceğimi öğrenmemelilerdi. Bugünü onlara zehir edemem.

"Neden?"

"Tartıştık ve ayrılmaya karar verdik. Bugün bunu konuşmayalım söz daha neşeli olacağım. Bu gün senin düğünün."

Armi ve Hazalda benim için ne kadar üzülselerde onlarda mutlu olmak zorundalar. Bugünü gerçekten eğlenceli geçireceğim ve mutlu birşekilde buradan gideceğim.

Ayağa kalkıp pekte gerçekçi olmayan bir gülümsemeyle onlara baktım.

"Ben çok acıktım hadi yemeğe gidelim."

Hazal Armide beraber ayağa kalkıp gülümsediler. Armi ise elini karnına yerleştirdi.

"Ben salata yiyeceğim karnım çıkmasın. Daha sonra kuafördeki randevumuza gideriz. Hem sizin kıyafetleriniz hazır mı?"

Hazalla aynı anda başımızı salladık. Saolsun Hazal benimde kıyafetimi hazırlamıştı. Doğrusu nasıl birşey olduğunu bilmiyordum ama konu Hazal olunca onun zevklerine çok güvenirim.

Hazal Armiyi omzundan tutup kabine sürükledi.

"Hadi çıkar şunu da alıp yemeğe gidelim."

Armi kabine girip kapıyı kapatınca bana döndü. Yüzü bir anda ciddileşince benimde gülümsemem yüzümden silindi. Önüme gelip tam karşımda durdu.

"Daha fazlası var Miray. Demirel seni saçma sapan bir tartışmadan dolayı bırakmaz neler oluyor?"

Başımı öne eğdim. Ona birkaç gün sonra büyük bir savaşın olacağını Demirelin Buğranında öldürülebileceğini söylemeli miyim? Beni bu yüzdende gönderdiğini...