ATMACA'NIN KIRIK KANADI

ATMACA

Merhaba kır çiçeklerim🌼🌼 yeni bölüm sizlerle oy ve yorum atmayı unutmayın. Sizi seviyorum❤️❤️❤️

Bazı gidişler sebebsizken, bazı gidişlerin nedeni büyüktür. Gitmen gerekir gidersin. Kimseye anlatamazsın gidişinin nedenini. Anlatmak istesende duyan olmaz. Duymaya çalışsalarda anlayan olmaz. Ben gittim..giderken iki kelime söyleyip öylece gittim. Eğer anlatsaydım anlarlardı ama ben anlamaları istemediğim için öylece gitmeyi tercih ettim. Doğru mu yanlış mı hiç bi önemi yok. Ben gitmek istedim ve gittim.

Deli gönlüm isterdi güzel sakin bir hayat yaşamak. Sevdiği kadının gözlerine bakıp uyuyup, uyanmak. Ah bu gönül neler neler isterdi de gel gör ki berbat bi aile, korkunç bir baba ve peşini bırakmayan geçmiş. Bunlar olduğu sürece, huzur da mutlulukta boş iş. Yaşadığım sürece etrafıma zarardan başka bi şey vermezdim. Bende ölmeyi tercih ettim. Evet ruhen de bedenen de aslında ben bir ölüyüm. Son 5 senedir Ayaz diye biri yok. Ayaz sevdiği kadını düğün günü terk ederek kendini ruhen öldürdü. Sonra sevdiği kadının başkasıyla evlendiğini üstüne bi de çocuğu olduğunu duyunca bu sefer bedenende öldü. Artık Ayaz yok. Artık istemesemde, ben belki de atmaca olarak devam etmeliyim. Taki ölene kadar.

"Sana paket nerede dedim." Yüzüme bi yumruk daha yiyince acıyla inledim. Bu adam bana hala güvenmiyordu. Madem güvenmiyor neden pis işlerini bana yaptırıyordu ki.

"Dediğiniz gibi abi paketi Ferhat'a verdim." Desemde yüzüme bi yumruk daha savurmuştu.

"Atmaca" diye gürleyip saçlarımdan kavradığı gibi yüzünü yüzüme yakınlaştırdı. "Canımı sıkma Atmaca!! Bana pakete ne yaptığını söyle!"

"Abi paketi teslim ettim neden anlamıyorsun?" Ve bir yumruk daha..

Tanıştırıyım Mahir Kara. Kendisi Adana'nın yarısına sahip bir mafya baronu. Bütün pis işleri yapıyoruz. Uyuşturcu üretimi, paketleme, teslimat ve silah kaçakçılığı. He bide kara masanın lideri. Peki sizce benim bu işte rolüm ne? Durun siz düşünmeden ben söyleyeyim. Ben üretim, paketleme ve teslimat sorumlusuyum. Yani anlayacağınız sevgili babamın bana bıraktığı mirasın bu şekilde tadını çıkarıyorum. Önce laboratuvar da uyuşturucu üretimi yapıp daha sonra paketleyerek belirli mevkilere teslimat yapıyordum. Bu yüzden adım Atmaca. Çünkü 4 senedir henüz hiç bir polise yakalanmadım.

"Sen benimle kafamı buluyorsun Atmaca! Madem teslim ettin neden adam tersini söylüyor." Ve bu sefer mideme yediğim tekmeyle, kan kusmaya başlamam bir olmuştu. Öksürdükçe kan kusuyordum. Sağ tarafımda beni düşmemem için tutan Kemal eğilip kulağıma yalvarırcasına pakete ne yaptığımı soruyordu.

"Kardeşim ne olur söyle yoksa seni öldürecek." Desede şuan ona cevap veremeyecek kadar meşguldüm. Malum yediğim dayak, sanırım bu sefer sonum oluyordu.

"Abi" diyip öksürüğümü durdurarak zorda olsa başımı kaldırdım. "Yemin ederim dediğini yaptım."

Tabi ki de inanmadı ve bu sefer çıkardığı silahı anlıma dayadı. Kemal korkuyla kolumu daha sıkı tutmuş, tedirgince yanımda duruyordu. Sol tarafımda ise Metin vardı. O beni pek sevmezdi. Yani yaptığım başarılar ki bana göre başarı değil pis işlerden dolayı biraz kıskanıyordu. Ne ilginç dimi? Sağ tarafımda benim için dua eden bir melek ama sol tarafımda bi şeytan. Yan yana durmuş üç beden biri ölmemi bekliyor, diğeri yaşamı. Peki ben ne istiyorum..sahi artık ne olmasını isteyebilirdim ki? Kaldımı bilmem ama ölürken bari dik duruyum diye başımı kaldırıp Mahir Kara'nın gözünün içine içine baktım. Hadi ama Mahir sık kafama bitsin artık işkence.

Sanki içimden geçenleri anlamış olacakki elinde tuttuğu silahın emniyeti açıp, alnıma tıslayarak daha sert bastırmıştı. Elini tetiğe götürdüğü vakit, gözlerimi umut içinde yumdum. İster istemez madem vuracaktın niye bi araba dolusu sopa attın be adam diye söylenmeden de edememiştim. İçimden  sadece üçe kadar saymayı hedeflemiştim ki çalan telefonla gözlerimi açtım. O dakika herkes soluğunu tutmuş sessizce silahından çıkacak sesi beklerken, telefon sesiyle afallamışlardı. Mahir ise gözlerime öfkeyle bakıp, diğer eliyle cebinden çıkardığı telefonu yanında duran sağ kolu olan, Devran'a uzattı. Devran ise hiç vakit kaybetmeden açtığı telefonun sesini dışarı verip, Mahir Kara'yla kendi ortalarında bi alanda tutmaya başladığında hepimiz arayan kişinin kim olduğunu merak ediyorduk .Ortama dolan sesle arayanın, Mahir'in iş yaptığı Tufan Reis olduğunu anlamıştık. Oda bi diğer pisliklerden biriydi.