BİR ANAHTAR MESELESİ

468 61 48
                                    

Herkese merhaba 🌼🌼güzel gümleriniz olsun güzel dostlarım. Uzun bir zaman sonra yeni bir bölümle karşınızdayım. Yaşananlardan ötürü epey zor günler yaşıyoruz. Dilerim Rabbim bir daha bu denli acılar yaşatmasın bizlere. Sizleri seviyorum ❤️❤️
Yukarıda ki şarkı yeni Bermuda şeytan üçlümüze gelsin... keyifli okumalar.

☘️☘️☘️☘️Gidene mi zor? Yoksa kalana mı? Gidenin mi canı daha çok yanar? Yahut kalanın mı? Giden perişan, kalan ise halinden pişman, şimdi siz söyleyin hangisine sen daha çok aşıksın denilir ki?

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

☘️☘️☘️☘️
Gidene mi zor? Yoksa kalana mı?
Gidenin mi canı daha çok yanar? Yahut kalanın mı?
Giden perişan, kalan ise halinden pişman, şimdi siz söyleyin hangisine sen daha çok aşıksın denilir ki?

Zamanın birinde birbirini çok seven iki aşık yaşarmış. Öyle severlermiş ki birbirlerini, bi günü bile ayrı geçirmezlermiş. Gel zaman git zaman mutlu yaşadıkları bir dönem de adam suçsuz yere hapse düşmüş. Tam 20 yıl vermişler. 20 yıl sevdiğinden ayrı onu özlemekte geçecekmiş.

Genç adam çok düşünmüş bir karar almış. Eşi onu ziyarete geldiğinde hiç düşünmeden kendince en doğru şeyi yapmış. Ona onu 20 yıl beklememesini ve gidip benim seni sevdiğim gibi seven birini bulduğun vakit evlen mutlu ol demiş. Bunu derken bile içi yansa da eşinin hasret ve özlemle onun yolunu beklemesini istemiyormuş. Kadın ne desede adam ikna olmamış ve 20 yıl sonra çıktığımda bizim evin oraya geleceğim. Eğer evlendiysen ve mutluysan öylece sana görünmeden çekip gideceğim. Ama eğer evlenmeyip beni beklediysen, evin karşındaki incir ağacına kırmızı bir yazma bağla burdan anlarım demiş. Ve son kez sarılıp birbirilerine veda etmişler. Taki 20 yıl sonra adam hapisten çıkana kadar bir daha ne kadın gelmiş nede adam onun gelmesini istemiş.

20 yıl sonra ise adam özgürlüğüne kavuşunca, dediğini yapıp ilk işi evinin yolunu tutmak olmuş. Kalbi deli gibi atıyor onu bir başkasıyla hem mutlu olarak görmek istiyor ama bir o kadar da deli gibi korkuyormuş. Yine de vazgeçmemiş adam. Son yolu da bitirip evininin sokağına girdiğinde ise gördükleriyle gözünden yanağına bi kaç damla yaşı bırakmış. O evinin önünde ki incir ağacında bir değil birden fazla kırmızı yazma bağlanmış. Ne giden sevdasını yitirmiş, nede kalan aşkından bir parça eksiltmiş. İnsan yürekten bir kere sevdiyse sabır yoldaşı olurmuş.

Elimdeki telefonun ekranına uzun uzun bakmaktan başka bişey yapamamıştım. Okuduğum kısa hikaye gözümden bi kaç damlanın firar etmesine neden olurken, istemsizce düşünmeden edemedim. Neden bana bekle demedi ki? Belki giderken bekle deseydi beklerdim. Ama o öylece en mutlu günümde beni terketmeyi bildi. Oysa ben onu daha önce de beklemiştim. O zaman da git mutlu ol demişti. Ama ben onsuz mutlu olmazdım ki. Olamadım da zaten. 4 sene beklemiştim onu. Koskoca 4 sene bekledim. Değdi mi? Değmedi ben onu hep beklememe rağmen o hep gitmeyi bildi.

Şimdi niye beklemedim peki. Bekleyemezdim kırgındım ona ben. Bekleyecek yürek bırakmadı ki. Öylece nikah masasında bırakıp gitti. Giderken sıkıldım demişti. Neden gitmek zorunda olduğunu söylemedi ki. Söyleseydi beklerdim. Hatta beklemez onunla ölüme bile giderdim. Ama o Allah'ın cezası beni öylece bırakıp gitti. Şimdi de gelmiş gitmek zorundaydım hersey sizin için di diyor. Ondan nefret ediyorum. Kalbimi amansız bir hastalığı mahkum ettiği için onu asla affetmeyeceğim. Keşke gitmeseydi de ölseydi belki o zaman canım bu kadar çok yanmaz, belki ondan nefret etmezdi.

ATMACA'NIN KIRIK KANADI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin