Sarışın çocuk dün geceden beri sürekli öğretmeninin attığı takip isteğini düşünüyordu. Sadece yanlışlıkla bir fotoğrafını beğenmişti bu aniden ona istek atacağı bir hareket değildi ki?
Belki de çok düşünüyordu bu saçma olayı. Bir öğretmen olarak öğrencisini takip etmek istiyordu sadece.
"İki saattir elindeki kahve bardağına bakıyorsun, iyi misin?"
Duyduğu sesle arkasına dönüp bakmıştı sarışın çocuk. Edebiyat öğretmeni tam da karşısında duruyordu.
"İyiyim, sadece kahvenin biraz soğumasını bekliyordum." sarışın olan omuz silkerek önüne döndüğünde öğretmeni kendine sandalye çekerek onun yanına oturmuştu. "Sabah sabah burada yalnız olmanın sebebi nedir?"
Sarışın olan kahve bardağından bir yudum almış ve geriye yaslanmıştı. "Oda ve ayrıca sıra arkadaşım gece boyu bilgisayarda oyun oynadığından uykusunu alamadığı için bugün okula gelmemeyi seçti, bu yüzden bu sabah yalnızım."
"Şu yanında oturan siyah saçlı, çilleri olan çocuktan mı bahsediyorsun?"
"Ta kendisi."
Kulağına birkaç kıkırtı ulaştığında ufakça gülümsemişti sarışın olan.
"Neden bu kadar erken geldin peki? Dersin başlamasına bayağı zaman var." cebinden bir paket sigara çıkarmış ve yakmadan önce yanındaki sarışına bakmıştı genç öğretmen. "Senin için bir sakıncası var mı?"
Jeongin sakınca olmadığı belirterek kafasını iki yana sallamış ve öğretmeninin sigarayı yakıp dudaklarının arasına alışını izlemişti. Dolgun dudakları yakından daha bir hoş görünüyordu. "Siz neden erken geldiniz? Dersinizin başlamasına bayağı bir zaman var."
Öğretmen duyduğu cevapla sırıtmış ve dudaklarının arasındaki sigarı çıkartıp dudaklarının arasındaki dumanı üflemişti. "Öğretmen olduğum için."
"Ben de öğrenci olduğum için geldim." Jeongin yanındaki öğretmeninin sigaranın külünü kafeterya masasındaki küllüğe döküşünü ve sigarayı tekrardan dudaklarının arasına alışını izlemişti. "Zeki çocuksun."
"Zeki olduğumu kabulleniyorum ama sizin sorduğunuz sorular da saçmaydı." sarışın çocuk önüne dönmüş ve iyice soğuyan kahvesinden bir yudum almıştı. Kahveyi soğuk içmeyi hiç sevmezdi ama yanındaki öğretmeni yüzünden mecbur kalmıştı.
"Tamam, seninle laf yarışına girmeyeceğim." gülmüş ve sigarasından birkaç duman daha çekip üfledikten sonra sigarasını söndürmüştü. "Derste görüşürüz bay çok bilmiş, sorularımdan bu sefer kaçamazsınız."
"Sorularınızdan hiçbir zaman kaçmadım, sadece dürüst cevaplar veriyorum."
"Peki, öyle olsun." genç öğretmen sarışın saçlının saçlarını karıştırarak ayağa kalkmış ve kafeteryadan ayrılmıştı.
Jeongin karışan saçlarını düzelterek derin bir iç çekmişti. Bu adamın saç fetişi mi var? telefonunun kamerasından kendisine bakacakken ekranı açtığı gibi instagramı karşısına çıkınca bir süre düşünmüştü. Öğretmeninin attığı isteği kabul etmekten bir zarar gelmezdi.
Takip etme isteğini onayladıktan sonra tüm sayfasını fullemişti Jeongin, zaten çok paylaştığı fotoğraf yoktu.
Çok geçmeden Jisung yanına geldiğinde ikisi de sınıfa çıkmış ve sıralarına geçmişti. Felix bugün gelmediği için Jisung onun yerine oturmuştu. Mutluydu, çünkü Minho'yu daha iyi kesebilecekti.
Jeongin onun bu hâline iğrenerek bakıyordu. "Minho'yu neden bu kadar çok seviyorsun? Onun için ölecek gibisin resmen."
"Minho'yu sevmiyorum ona aşığım. Ayrıca, birini sevmen için bir nedene ihtiyaç duymazsın. Eğer birini sevmen için bir nedenin varsa o kişiyi sevmiyorsundur." Jisung iki elini yanaklarına koyarak gülümseyip Minho'yu izlemişti. "Onu ilk gördüğüm an vuruldum ben."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
teacher's pet - hyunin
Teen Fiction"eğer özelsem, neden bir sırdan ibaretim?" Jeongin okula gelen yeni edebiyat hocasına aşık olmaya başlar.