Bir hafta göz kapayıncaya dek geçmiş ve herkes olacak okul gezisi için tüm valizlerini alarak okulun bahçesinde beklemeye başlamıştı. Gidecekleri yer ormanlık bir yerdi ve iki geceliğine kamp yapıp okula geri döneceklerdi. Felix ve Jisung bu gezi için epey bir heyecanlıydı ama aynı şeyi Jeongin için söylesek doğru olmazdı.
Bu 1 haftayı sürekli düşünerek geçirdi, üstüne bir de aldığı o mesajlarla iyice kafayı yiyecek duruma gelmişti. O gün orada tanıdığı kimsenin olduğundan az çok emindi, onlara kim böyle bir oyun oynuyordu?
"Jisung seninle beraber oturalım mı? Uzun zaman oldu bak, özledim seni kankim~" Felix arkadaşının koluna asılarak yavru kedi bakışı atmıştı.
"Ben Minho ile oturacağıma söz verdim ama... " Jisung çekingence kafasını eğmişti.
"Yaa! Minho'nu sikeceğim ha! Resmen arkadaşımızı çalıyor!" kaşlarını çatarak Jisung'un kolundan çıkmış ve Jeongin'in koluna girmişti. "İyi sen çok sevgili aşığın haşmetlin kralın lordun çiçeğin böceğin bal peteğin kelebeğin çikolata taneciğin bi ses çıkarsa miyavlayacağın o çok ama çok çok çok çok çok çooook değerli Minho'n ile otur."
Jisung arkadaşının bu dediğiyle üzülmüş ve dudaklarını büzerek Felix'e bakmıştı. "Ama ama... Şimdi insan flörtüyle oturmaz mı? Senin flörtün olsa oturmaz mısın yanında yolculuk boyu?"
Felix düşünürmüş gibi yaparak kaşlarını çattı. "Hmmm... Şimdi Changbin burada olsa evet giderdim." arkadaşına dönmüş ve gülümsemişti. "Haklısın insan flörtünün yanına otururdu."
"Changbin mi? O kim?" Jisung merakla arkadaşına bakmıştı. "Sen biriyle mi flörtleşiyorsun?"
"Ohoooo bunun hiçbir şeyden haberi yok."
"Ama anlatmadınız!"
"Kamp alanına gidelim anlatırız olanları." Felix arkadaşının omzuna dokunup pat patladığı sırada yanlarına Minho gelmiş ve selam vererek Jisung'un yanına yerleşmişti. Kısa bir sürede de onları alacak otobüs geldiğinde herkes yerlerine yerleşmiş ve otobüs kalkmaya başlamıştı.
Felix cam kenarında otururken Jeongin onun yanına oturmuş ve önde durup yoklamayı alan öğretmenine 1 haftanın sonrasında ilk defa bakmıştı.
"Kim Minji?"
"Burada!"
"Park Jinho?"
"Burada!"
"Yang Jeongin?"
İkili 1 haftanın sonrasında ilk defa göz teması kurarken Jeongin içinin titrediğini hissetmişti. Ona daha fazla bakmayı dilerdi ama bu göz teması biraz utandırmıştı onu. "Burada." gözlerini kaçırmış ve kapşonlusunu kafasına örterek Felix'e yanaşmıştı.
Hyunjin onun bu hareketine üzülmüştü. Bu mesleği eline aldığı gün bir öğrencisiyle asla böyle bir şeyi yaşamamayı ummuştu, hiçbir öğrencisiyle arasında soğukluk olmasını istemiyordu ama Jeongin'in kendisinden hoşlandığı bariz bir şekilde belliyken ona yakın davranmak onu üzer diye düşünüyordu.
Bu 1 haftada o da Jeongin gibi düşünüp taşınmıştı bu durumu. O gün sarhoştu ama onunla sevişmek isteyip öne atılan da kendisiydi, Hyunjin hayatı boyunca sarhoş olsa bile hiç kimseye asılmamıştı ama o gün Jeongin ilgisini çektiği için de ona yaklaşmak istemişti.
Sahi Jeongin onun ilk geldiği günden beri ilgisini çektiği biriydi, bunun normal öğretmenlik duygularıyla mı ilgili olduğunu yoksa cidden ondan hoşlandığı için mi böyle olduğunu tam kestirememişti ama ikisinin arasında bir çekim olduğunu inkâr edemezdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
teacher's pet - hyunin
Teen Fiction"eğer özelsem, neden bir sırdan ibaretim?" Jeongin okula gelen yeni edebiyat hocasına aşık olmaya başlar.