4-)

403 45 25
                                    

Jeongin'in öğretmeniyle olan konuşmasının üzerinden iki gün geçmişti. Hyunjin Jeongin'e istediği meslekle ilgili iyi üniversitelerde tavsiyede bulunmuş ve birlikte istediği kariyeri belirleyerek ona göre program hazırlamışlardı. Hafta sonuydu ve programa pazartesi günü başlayacaklardı, ayrıca Hyunjin boş olduğu vakitlerde okul çıkışı ona edebiyat anlatabileceğini de söylemişti.

Bu Jeongin'in işine gelirdi.

Yurt odası boştu çünkü Felix hafta sonunu ailesiyle geçirmek için evine gitmişti cuma akşamı erkenden. Jisung'a yazmıştı ama o da ailesiyle vakit geçireceğini söylemişti. Şimdi de yalnızdı ve canı sıkılıyordu.

Kendini sıkıntıyla yatağa atmış ve telefonunu çıkararak instagramda gezinmeye başlamıştı. Arkadaşlarının hikâyelerinde gezinirken karşısına öğretmeninin hikâyesi çıkınca tıklamış ve attığı fotoğrafa dikkatlice bakmıştı.

Kaslı bir vücut, kollarında belirgin olan damarlar ve bileklerini süsleyen takıları

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Kaslı bir vücut, kollarında belirgin olan damarlar ve bileklerini süsleyen takıları... Mükemmel görünüyordu âdeta...

"Sikeyim... Nasıl bu kadar mükemmel olabilir?" Jeongin birkaç saniye daha fotoğrafı inceledikten sonra hikâyenin ekran görüntüsünü almış ve galeriye girerek daha yakından bakmıştı.

O fotoğrafı incelerken o an bir öğretmenle öğrencinin asla olmaması gereken pozisyonlar düşündü. O sıcak ellerinin onun vücudunda gezinmesini, kaslı vücudunu kendi vücuduyla birleştirmeyi ve soğuk metallerinin her vücuduna çarptığında vereceği zevki düşündü. Onun kucağında olabilmeyi...

Bu düşünceler ona hiç iyi gelmemişti.

Elini yavaşça eşofmanının içinden baksırına götürmüş ve hafif şişmeye başlayan penisini tutarak yavaş bir tempoda okşamaya başlamıştı. Aklındaki düşüncelerin esiri olmuştu ve her fotoğrafa baktığında daha da kötüleri zihnine yerleşiyordu.

Hareketlerini hızlandırdı. Düşüncelerine o kadar dalmıştı ki telefonunu bırakıp elini kendi vücudunda ne ara gezdirmeye başladığını bilmiyordu bile.

"Ahh~" elini göğsüne götürüp okşamaya başladığında zevkten kıvranarak sanki mümkünmüşçesine daha da hızlı çekmeye başlamıştı kendini. Elleri asla yeterli olmuyordu, onu istiyordu.

Üzerinde, içinde ve dudaklarında.

Onu istiyordu.

Elini göğsünden eşofmanına indirmiş ve baksırıyla birlikte her şeyini çıkararak yatağın aşağısına çıkarmıştı. Bir yandan kendini çekerken diğer yandan iki parmağını yavaşça deliğinin içine sokmuş ve derince inlemişti.

Tek düşünebildiği oydu, tüm düşünebildiği oydu.

Parmaklarını iyice derinine itip kendi içinde hızlı bir şekilde gel git yapmaya başlamıştı. Odayı kendi inlemeleri doldururken aklını kaybetmiş gibiydi, iki taraftan aldığı zevk onu delirtiyordu.

teacher's pet - hyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin