13-)

345 36 16
                                    

Nihayetinde kamp bitmiş ve herkes çadırlarınıyla valizlerini toplayıp sırayla okul otobüsüne binmeye başlamıştı. Jeongin her zaman olduğunun yanı sıra hemen Hyunjin'in yanına oturmuş ve gülümseyerek ona bakmıştı. "Okula gittiğimizde topladığımız kartlardaki hediyeleri alacağız, değil mi?"

Hyunjin ona dönmüş ve gülümseyerek ona bakmıştı. "Evet Jeongin, kazandıklarınızın hepsini okulda alacaksın."

Sarışın olan bu cevapla daha da gülümsemiş ve kafasını cama çevirerek dışarıyı seyretmişti. Toplam 2 tane kart bulmuşlardı ve bunlardan biri de Jeongin'in çok istediği AirPods'du. Kullandığı kablolu kulaklık onu artık sıkarken böyle bir şeyin çıkması onu oldukça mutlu etmişti.

Diğer karttan çıkan ise son model bir bisikletti. Buna en çok sevinen de Jisung olmuştu çünkü Jisung'un evi okula uzaktı bu yüzden de bisikletle gidiyordu. Bir gün sabah havanın yağmurlu olmasından bisikleti kaygan yoldan kaymış ve Jisung bisikletle birlikte ıslak zemini boylamıştı. Jisung bu kazayı ufak sıyrıklarla atlatsa da bisikleti için aynı şeyi söylenemezdi çünkü bisikleti yolun ortasına olduğundan yoldan geçen kamyon bisikleti ezmiş ve geriye bisikletine üzgün gözlerle bakan bir Jisung bırakmıştı. Bu yüzden yeni bisikleti olacağı için mutluydu.

Bu kampın en talihsiz ve en mutsuzu olan da Felix'di. Birincisi telefonu çekmemiş ve hiçbir şekilde sosyal medyayla ilgilenememişti, bu da Felix için tam bir felaketti. İkincisi ormanda kartları ararken sivri sineklerin gazabına uğramış ve kolları tamamen sivri sineklerin öğlen yemeği olmuştu. Üçüncüsü ise topladıkları kartlardan hiçbiri onun ilgisini çeken şeyler değildi ve zaten sahip olduğu şeylerdi bu yüzden de oldukça keyifsiz ve huysuzdu.

John Legend - All of me 🎼

Jeongin kulaklıklarını takarak dinlediği müzikle camdan dışarıyı -aslında cama yansayan Hyunjin'in yansımasını- seyrederken birden omzunda hissettiği ağırlıkla kafasını çevirmiş ve omzunda uyuyan Hyunjin'e bakmıştı.

Bu ani hareket kalbinin hızla çarpmasına neden olurken Hyunjin'in kokusunu daha yakından almak belki de delirmesine neden olacaktı.

Önce etrafına baktı sonra tekrar omzundaki siyah oğlana döndü. İkisi en arka koltukta oturuyordu ve şimdi yapacağı şeyi kimsenin görmesini istemiyordu, sonuçta yakalanırsa hiç hoş şeyler olmazdı ama şükür ki otobüsteki çoğu öğrenci -sabahın erken saatlerinde olmasından dolayı- uyuyor, uyumayanlar da telefonuyla ilgileniyordu ki o da üç kişi falandı ve ön tarafta oturuyorlardı.

Burnunu önce onun saçlarına sürdü ve kokusunu iyice içine çekerek saçlarının arasına ufak bir öpücük kondurdu. Sonra saçlarından ayrıldı ve birazcık kafasını yana eğerek gözlerini onun güzel yüzünde gezdirdi.

Afrodit'i siksinler Hyunjin varken o kimdi ki?

Gözlerinin en son durağı onun dolgun dudaklarında olmuştu. Öpmek istiyordu şu an karşısında duran pembe dudakları, dudaklarını bastırmak ve bir daha ayrılmak istemiyordu. Bu siyah oğlanı ne yapıp ne edip 1 ayda kendine bağlamalıydı diye düşündü dolgun dudaklara bakarken ama bilmiyordu ki farkında olmadan siyah oğlan çoktan ona bağlanmıştı.

"Cause all of me, loves all of you..."
(Çünkü her bir parçam, aşık her bir parçana...)

Şarkının nakarat kısmını fısıldayarak söyleyip son kez omzunda uyuyan öğretmenine gülümseyerek bakmış ve kafasını tekrardan cama çevirmişti.

Yolculuk boyu böyle geçerken okula yakın olduklarında Hyunjin uyanmış ve her ne kadar uykusunu tam almış olmasa bile bunu belli etmeyerek son kez yoklama alıp Nayeon hanımla öğrencileri evlerine yollamışlardı.

teacher's pet - hyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin