Karşımda resmen Yiğit ve ailesi duruyordu. Kamera şakası falan mıydı bu? Ben şaşkınlığımı devam ettirirken Yiğit bana bakıp göz kırptı. Ukala herif. Herkes paltolarını hizmetli kadına verdikten sonra içeri geçti. Ben hala aynı yerimdeydim. Yiğit bilerek yapmış gibi koluma çarparak geçti. Bir irkildim kendimi toplayıp bende içeri geçtim. Babamlar konuşurken herkes onları dinliyordu.
-Ee Yaşar böyle ailecek görüşmeyeli kaç yıl geçti aradan?
-Sanırım beş, altı yıl oldu Murat. Tabi tilkinin dönüp dolaşacağı yer kürkçü dükkanı derler. Sonunda ikimiz de o kürkçü dükkanına geri döndük.
-Evet o kadar haklısın ki. Umarım hepimiz için en iyisi olur.
-Umarım.
Annem ayağa kalktı.
-O zaman yemeğe geçelim isterseniz.
-Hadi o zaman.
Yiğit'in annesi diye düşündüğüm ama bir o kadar da annesi olamayacak kadar genç gösteren hanım da ayaklandı.
-Beylerin sohbetlerinin bitmesini bekleyecek olursak daha çok bekleriz Aysel. En iyisi hemen geçelim.
-Haklısın Müzeyyenciğim.
Herkes bir küçük kahkaha attıktan sonra herkes yemek masasına geçti. Yiğit tabi hiç zaman kaybetmeden karşıma oturdu. O bu aile yemeğimize hiç de şaşırmış görünmüyordu. Benim aksime çok rahattı ama bir o kadar da uysal bir beyefendi gibi duruyordu.
-Yiğit sende baya büyümüşsün, bakıyorum da artık bir beyefendi olmuşsun.
-Teveccühünüz efendim.
Ağzını yansılayarak bende "tövöccöhönöz" efendim dedim. Bir anda masada ki bakışlar bana çevrildi. Yiğit ise gülmemek için dudaklarını birbirine bastırıp kafasını öne eğdi. Ben resmen içimden söylemem gereken bir şeyi dışımdan söylemiştim. Bozuntuya vermeyerek gülümsedim.
-Muratcığım Eslem de genç hanımefendi olmuş. Ne kadar büyümüş.
-Evet çocuklar ne ara büyüdü bazen hayret ediyorum geçen zamana.
Herkes yemeğe başladı. Yiğit göründüğünden daha kurnaz birisiydi. Bana daha saatler öncesinde yalanlar söyleyip şimdi ise hiç bir şey olmamış gibi gülümsüyordu. Bu durum fazlasıyla canımı sıkmaya başladı. Çorbalarımızı içtikten sonra bonfileye geçtik. Ah et kadar beni hiçbir şey beni böylesine cezbedemezdi. Kokusunu içime çektim. Hayatımın en güzel dakikalarını şu an etle geçiriyordum. Gözlerimi kapattım. Artık yemeye hazırdım. Gözlerimi açtığımda şaşkına döndüm. Tabağım önümde değildi. Başımı kaldırdığımda Yiğit'in elindeydi, tabağımı alıp kendi tabağını önüme koydu. Eti parçalara ayırmıştı. Bu neydi? Şimdi de şov mu yapıyordu? Benim kadar masadakiler de şaşırmış olmalıydılar ki bize baktılar. Ablam yanımda oturuyordu. Masanın altından bacağıma vurdu. İmalı imalı bakışlarını gönderdi. Yüzü bir tuhaflaşmıştı, komik kız.
Müzeyyen hanım:
-Gençler şimdiden kaynaşmış bile. Doğru, Yiğit senin nakil olduğun okul Eslem ile aynıydı değil mi? O halde tanışmışsınızdır.
Eslem:
-Hayır.
Yiğit:
-Evet.
Müzeyyen hanım utangaç bir şekilde gülümsedi.
Müzeyyen hanım:
-Sanırım özel konular, pardon hiç açmamalıydım.
![](https://img.wattpad.com/cover/33976452-288-k379593.jpg)