Ahu Afşin (Gerçek Ailem) ( Düzenleniyor )

🌼1.BÖLÜM

Sabah saçlarımda gezinen eller ve yüzüme kondurulan öpücüklerle uyandım. Evlendiğimizden beri Bolat beni hiçbir zaman erken uyandırmazdı. Kahvaltıyı hazırlar öyle uyandırırdı . Her zaman geç kalkan biri değildim ama karnımdaki küçük fare maalesef ki çok uyumama neden oluyordu.

Evet yaklaşık bir buçuk aylık hamileydim bunu iki buçuk hafta önce mide bulantısı ve olmadığım regl yüzünden şüphelenmiş eczaneden bir hamilelik testi alıp yapmıştım sonuç çift çizgi çıkmıştı ilk başta korkmuş ve endişelenmiştim ama hamile olduğumu Bolat'a söylediğim zaman o heyecan ve mutluluğu sayesinde içimdeki bütün kötü hisler saniyesinde yok etmişti.

"Güzelim uyanmanın vakti geldi artık bana kalsa seni hala öpüp seyredebilirim ama biliyorsun okulun son günü bu gün gitmen lazım." Dedikten sonra dudaklarıma yumuşak bir şekilde öpmeye başlamıştı.

Bunu yapmasıyla bende hemen ayılıp
tutkulu bir şekilde karşılık vermeye başlamıştım benim bu halime gülmüştü çünkü onu öpmeyi çok sevdiğimi ve dayanamadığı mı biliyordu.

"Tamam birtanem kalkıyorum şimdi." Uykudan yeni uyandığım için değişik çıkan sesimle konuşmuştum.

Ben hala yatakta yatarken Bolat da en sonunda pes etmiş ve beni kucağına alıp banyoya doğru ilerlemişti.

Kafamı boynuna gömüp uykuma kaldığım yerden devam etmiştim. Bir anda yüzüme gelen suyla uykumdan ayrılıp kafamı kaldırıp bana sırıtarak bakan Bolat'a sinirle bakıp musluğun altına elimi koyup avcuma su dolmasını sağladıktan sonra onu Bolat'ın yüzüne atmıştım tabi ben de kucağında olduğum için sudan nasibimi almıştım.

Bolatsa bu yaptığımı hiç takmadan benim yüzümü ve kendi yüzünü havluyla kuruladıktan sonra beni odamıza geri getirmişti.

"Sen üstünü değiştir bende çayı demliyim . Biraz kalın giyin bebeğim dışarısı soğuk hasta olmanızı istemiyorum."

"Tamam birtanem giyerim"dedim ve yanağına uzanıp sert bir şekilde öptükten sonra odadaki büyük gardırobumuza doğru ilerleyip içinden mevsimlik uzun kollu beyaz bir kazak , siya bol paça bir kot pantolon ve beyaz çoraplarımı çıkartıp giydim .

Makyaj masasının karşısına geçip siyah kalçamın bira üzerinde olan saçlarımı taradım ardından masanın üzerinde olan nemlendiriciyi alıp yüzüme iyice yedirdim dudaklarıma da dudak nemlendiricisini (yazar adını unuttu) sürüp aşağıya indim.

Pardon ben size kendimden bahsetmeyi unuttum ben Ahu Afşin DEMİR 21 yaşındayım yaklaşık iki senedir evliyim ve hamileyim üniversite de gastronomi bölümünü okuyorum ve bu sene mezun oluyorum tatlı bir kafem- restorant var. Ailemle eskiden iyi anlaşmazdık beni yok sayarlar ve neredeyse hiç konuşmazlardı . Evlendikten sonra artık hiç konuşmaz olduk şuan ne yaptıklarına dair hiç bir fikrim yok.

Uraz Bolat DEMİR 24 yaşında ve polis işinde gerçekten çok başarılı onunla tanışma hikayemiz biraz garip neyse onu da sonra analatırım . Bolat'ın bir ailesi yok daha doğrusu Bolat 3 yaşlarında falan bir trafik kazası sonucu ölmüşler yaşayan başka akrabaları olmayınca da onu yetimhaneye vermişler .

Bunları düşünürken çoktan mutfak kısmına gelmiştim. Kapının pervazına yaşlanmış onu izliyordum birden arkasını dönünce irkilmiştim . Benim onu izlediğimi anladığında ise çapkın bir şekilde sırıtmış ardından göz kırmış konuşmaya başlamıştı .

"Sizin gibi güzel bir hanımefendinin buralarda tek başına olmaması gerekir buralar fazla tehlikeli."ne yapmaya çalıştığını anlamış ve ben de ona katılmıştım.

"Eğer başıma bir şey gelirse sizin gibi güçlü ve yakışıklı bir beyefendinin beni koruyacağını düşünüyorum."demiş ve ona yaklaşıp ellerimi göğsünde gezdirmeye başlamıştım.

"Üzgünüm hanımefendi ama evliyim ve bir tane çocuğum var o yüzden benden biraz uzaklaşır mısınız " demiş.

"Birşey olmaz karınız burda değil sonuçta nerden haberi olucak."

"Üzgünüm ama karımın haberi olur o yüzden başka bir yerde ve başka bir zamanda belki olabilir ."demişti bunları demesi üzerine ondan uzaklaşmıştım .

Ellerimi belime koyup kavgacı mahalle karıları gibi durup ona dönmüştüm .

"Bolat ne diyorsun sen ya biri gelip sana benim gibi yapınca öylemi diyeceksin gerçekten."sesim titremişti ahh lanet olası hamilelik hormonları.

Benim sesimin titrediğini duyunca gülümsemesi solmuş gözlerinde endişeli bir duygu belirmişti.

"Hayır hayır bebeğim asla benim için sadece sen ve küçük faremiz var. Benim tek ailem sizsiniz asla öyle birşey olmaz olamaz da zaten . Ben seninleyken başka bir kadına asla bakmam tamam mı bebeğim lütfen üzülme senin üzülmene dayanamam ben " dedi ve hiç vakit kaybetmeden beni kucağına aldı.

Bende hemen bacaklarımı beline dolayıp kollarımı boynuna sardım. Kafamın arkasından sıkıca bastırarak kafamı boynuna gömmemi sağladı . Ardından yemek masasına oturup benle sarılmaya devam etti .

"Bende ağlamayı istemiyorum ama bu saçma hamilelik hormonları yüzünden oluyor." Diye resmen ona karışan bir kız çocuğunun babasına şikayet etmesi gibi hamileliğimi ona şikayet etmiştim

Sanırım o da bunu komik bulmuş olucak ki yüksek bir sesle gülmüştü o gülünce ben de gülmeye başlamıştım. Onun gülmesi artınca saçma bir şekilde bende kahkaha atmıştım .

Bizim bu mutlu anımızı bozan benim telefon zil sesimdi . Sanırım Bolat'ta duymuş olucak ki kahkahasını durdurmuş yüzündeki gülümsemeyle kucağındaki benle beraber odadaki telefonun yanına gelmiştik koltuktaki telefonun yanına oturmuştu . Telefonda ki numarayı tanımıyordum sanırım Bolat'ta görmüştü.

Kararsız bir şekilde ona bakarken gözlerini kapatıp açmış ve hoparlörü
açmam için bir işaret yapmıştı . Telefonu açtım ve hoparlöre aldım.

"Alo buyrun"

"Merhaba ben Karman Özel Hastanesinden arıyorum ."

"Neden aramıştınız acaba."

"...."