7. Bedel

13.6K 781 120
                                    

Elleri ceplerinde sessizce yürüyordu Ilgaz.

Bir tarafta aklı hâlâ Cihad tarafından iş yerinin artık bilinmesindeydi, diğer tarafta ise son günlerde onu zorlayan duygudaydı.

İlk defa umursamazlığı mağlup oluyordu içindeki şeye. Aklının yerini başka organlar aldığından beri geceleri uyuyamıyordu.

Tuhaf bir şekilde istiyordu da. Zaten onu en çok sinir eden şey de, istemesiydi. Mal alt tarafları uzun zamandır kimseye kavuşamadığından, gidip bir erkeğe azıyordu!

" Mal! " diye küfür etti sokağın ortasında durup alt tarafına bakarken. Biri görse ona gerizekalı muamelesi yapardı ama Ilgaz o an için onu düşünemeyecek kadar sinirliydi.

Gerçi bu siniri kendine olduğu kadar karşı tarafaydı da. Değişik gözlerine soktuğu Cihad da suçluydu. Ne vardı birkaç boş söz için peşinden dolanmasa.

Ama yok, illa Ilgaz'ın etrafında dolanacaktı.

" Amına koduğumun van kedisi kılıklısı! " diye küfür etti tekrar. Bu gün haftanın son günü olduğu için yarın onun tatiliydi. O yüzden de Ilgaz öğlene kadar uyumayı planlıyordu. Bu sefer o van kedisini rüyasında görmemeyi ümit ediyordu tabii bir yandan da.

En son sefer gördüğü rüya aklına geldiğinde, yolun ortasında durup kaşlarını çattı. Çünkü sabah kalktığında, rahat duramayan bazıları yüzünden duş almak zorunda kalmıştı.

Sinirini geçiştirmek için şarkı mırıldanmaya başladı.
" Üsküdar'a gider iken aldı da bir yağm-" Daha lafını bitiremeden çakan şimşekten sonra üzerine yağan yağmurla başını yukarı kaldırdı.

Yorgun ve sinirli gözleri yağmurdan ayrılmazken, yavaş yavaş üzeri ıslanmaya başlamıştı. İçine derin bir nefes çekip sakin olmaya çalıştı.

" Sabır! Sabır! Sab-amına koduğumun şansı!! "

Küfürler ederek adımlarını hızlandırdı. Islanmak falan istemiyordu. Zaten bugün ince giyinmişti, bir de haftasonunu hasta olmakla geçiremezdi. Zaten Cihad yeterince hafta içini ona zehir ediyordu.

Köşeyi dönecekken bir anda karşıdan gelen kişi ona çarptığında, geriye sendeledi Ilgaz. Zaten yeterince ıslak değilmiş gibi bir de üstüne üstlük ona çarpan denyoya küfürler etmeye başladığında, ağzı bir el tarafından kapatılmıştı.

Ilgaz karanlıkta göremediği bedenin onu kolundan tutup çekiştirmesini şaşkınlıkla izledi. Birkaç adım ötede duran apartmana koşan adam onu da bırakmadan kapıyı açtığı gibi içeri girdi hızlıca. Ilgaz'ı da peşinden sürüklerken, ne olduğunu bile anlamamıştı esmer genç.

Bir anda sırtı duvara çarptığı gibi adam apartman kapısının sürgüsünü çekip ona yaklaştı.

" Sen kimsin la- "

Lafını tamamlayamadan tekrar ağzı kapatılıp, bedenini ona yasladı karanlıktaki adam.

" Şşş! " diye uyardı sessizce.

Ilgaz ıslanmış saçlardan yüzüne damlayan taneleri boş verip adamın gözlerine baktı. Cihad'dı bu. O mavileri nerede olsa tanırdı çünkü yine karanlıkta kendini belli eden tek şey onlardı.

Cihad Ilgaz'a yaslanıp bakışlarını kapıdan çekmedi. Ilgaz ise şaşkınca ona bakıyordu. Ne yapacağını şaşırmıştı.

Elini ağzındaki ele götürüp bileğinden tuttu. Cihad'ın bakışları ona döndüğünde Ilgaz elini çekti. " Ne oluyor? " diye fısıldadı merakla. Cihad neyden kaçıyordu ki? Onun kolay kolay birinden kaçtığını görmemişti hiç.

Cihad birkaç saniye onun kömür karalarına baktı, yine dipsiz bir kuyu gibiydi.

" Sesini çıkarma sakın. " diye uyardı en sonunda Ilgaz'ı.

" Niye? " diye soran adama göz devirdi Cihad, ne de meraklıydı bu gece.

Eliyle tekrar ağzını kapattığında kısıkça fısıldadı. " Sonra anlatırım ama şimdi sus Ilgaz. " 

Ilgaz bu sefer bir şey demedi, zaten istese de ağzı kapalı olduğu için diyemezdi.

Sessizlikle geçen birkaç dakikanın sonunda bir grup ses yükseldiğinde kaşları çatılırken dışarıyı dinledi. Kalabalık olduğu belli olan bir grup sinirle konuşuyordu.

" Nereye gitti o adam! "

" Fazla uzağa kaçmış olamaz! "

" Çabuk bulun onu! "

" Bizim adamımızı dövmek ne demekmiş gösterelim ona! "

Kendi aralarında sinirle konuşup etrafa dağılan adamlarla gözlerini devirdi. Gözleri Cihad'a kaydı, memnun bir şekilde dışarıyı dinliyordu.

Sanki onu da kendi işine alet etmemiş gibi, arkasına taktığı onlarca adamla bile hâlâ gülüyordu ya, Ilgaz sinirle dirseğini onun karın boşluğuna geçirdi.

Dışarı bakan Cihad, beklemediği bu şey karşısında canı yanarken, Ilgaz'ın üzerine eğildi.

" Ah... "

Ilgaz bu sefer onun ağzını kapattı. Adamlar etrafa dağılmış bir şekilde apartmanları kontrol ediyorlardı. Sessiz bir şekilde beklerken, Cihad onun elini ısırdığında çekmek zorunda kalmıştı.

" Amına koduğumun ayarsızı ne vuruyon! " diye sinirle soludu Cihad. Nefesi kesilmişti hissettiği acıdan dolayı birkaç saniyeliğine.

Ilgaz ağzındaki eli çekip sırıttı. Tam konuşacakken kurcalanan kapıyla ikisi de oraya baktı.

Kapı itilirken nefeslerini tuttular. Birkaç saniyelik bir tıkırtıdan sonra geri çekilmişti sesler.

" Abi kilitli, buraya girmiş olamaz. " dedi sesi git gide uzaklaşan adam.

" Tamam, gel öbür sokağa bakalım. "

Sesler yavaş yavaş kesilmeye başladığında Ilgaz Cihad'a baktı. Mavi gözlü adam giden kişileri takip ediyordu. Acısını unutmuş bir şekilde merakla dışarıyı dinlerken, Ilgaz yutkunmuştu.

Geçen gün gördüğü rüya yine aklına düşmüştü işte, hemde en olmadık zamanda. Ve bu rüyaların nedeni olan adam tam karşısında duruyordu.

Hâlâ dip dibe dururlarken, Ilgaz sırıttı. Herhalde ölmezdi bir daha tadına bakmaktan. Sadece kendini tatmin etmeye ve rüyalarına girmesini engellemeye çalışıyordu.

" Gittiler, hadi gid- "

Cihad daha lafını tamamlayamadan Ilgaz tarafından bedenlerinin yeri değişmişti. Şimdi Cihad sırtını duvara dayamış bir şekilde şaşkınca ona bakıyordu.

Ilgaz dudaklarını yalayıp sırıttı.

" Beni tehlikeye atmanın bir bedeli olmalı ama değil mi aşkım? " dediğinde, Cihad'ın kaşları çatıldı. Ne gibi bir bedelden bahsediyordu bu adam.

Cevabını ise çok kısa bir süre içerisinde almıştı.

Tıpkı o günkü gibi beklemediği bir anda dudağına yapıştı Ilgaz. Cihad'ın bütün vücudu uyuşurken, Ilgaz dudaklarını onu aklından kazımak istercesine sertçe öpmeye başladı.

Cihad kaskatı bir şekilde dururken, Ilgaz dudağını dişleyerek çekiştirdi. Cihad'ın canı yanarken gözleri kapandı. Kollarını Ilgaz'ın omzuna koyup onu itmeye çalıştı, bir kez daha rüyasında tekrarlanan anı yaşamak istemiyordu.

Ilgaz onu güçsüzce iten kolları tutup duvara yapıştırdı. Cihad kafasını yana çevirmeye çalıştı ama Ilgaz öyle sert yapışmıştı ki hareket edemiyordu. Bir yandan da bedenini sertçe ona yaslamış bir şekilde duruyordu.

Sadece yirmi saniye süren öpüşmeyi sonlandırarak hızla kızarttığı dudaklardan uzaklaştı Ilgaz. Alev gibi yanıyordu dudakları.

Ona afallamayla bakan gözlere katlanamayıp sinirle çenesine bir yumruk atıp yere düşmesini sağladı. Cihad duvarda kayarken Ilgaz arkasına bile bakmadan apartmanın kapısını açtığı gibi kendini yağmurun altında attı.

Cayır cayır yanıyordu içi.

YAVUKLU-GayHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin