Ilgaz elinde kahve, üstünde pijamayla salonda gezinirken kapı çaldı. Sabahın köründe kim olabilir diye düşünürken Cihad olabileceği geldi aklına. Dün arkadaşı Uğur'la gece dışarı çıkmıştı ve geç geleceği için de Ilgaz'a evinde kalacağını haber vermişti. Ne kadar ısrar etse de Ilgaz gitmek istememişti. Arkadaşıyla biraz vakit geçirmesini istemişti.
" Geldim." diyerek kapıyı açtığında karşısında bir çift mavi gördüğünde sırıttı. Uyuşuk hâli anında dağılırken gülümseyerek yana kaydı.
" Günaydın." cilveli bir şekilde kapıyı kapatıp ona döndüğünde Cihad göz devirdi ama sırıtmadan edemedi.
"Günaydın." diyerek Ilgaz'a yaklaşıp dudağının kenarını öptü. Geri çekilecekken burnuna gelen kokuyla Ilgaz'ın dudaklarını kokladı.
" Sabahın köründe kahve mi içiyorsun?" diye sordu memnuniyetsiz bir sesle.Ilgaz güldü. E tabii kendisi ülkü ocakları başkanı gibi sabah akşam çay içtiği için ona garip geliyordu.
" Evet, sana da yapayım mı?" dedi bir kolunu Cihad'ın boynuna dolarken.
Cihad ellerini Ilgaz'ın belinin iki yanına yerleştirdi. "Hayır. " diye karşı çıktı.
"Neden?"
"Sabahları kahve içmek iştahı kapatıyor, sende tüketme." dedi, elini kaldırıp Ilgaz'ın uzamış saçlarına parmaklarını dolayıp geriye itti. Ortaya çıkan alnına bir öpücük kondurup geri çekildi.
Ilgaz onu düşünen adamla daha konuşamadan Cihad geriye çekildi.
" Hadi hazırlan." dediğinde Ilgaz şaşırdı.
" Bir yere mi gidiyoruz?" diye sordu merakla.
Cihad başını salladı. "Evet. Hazır bugün senin tatil gününken piknik yapalım dedim. İstemiyor musun?" diye sorduğunda, Ilgaz bunu beklemediği için şaşırmıştı ama bir yanı da mutluydu.
"Çok isterim." diye fısıldadı.
Cihad ona hayran hayran bakan adama gülümsedi.
" Hadi git giyin öyleyse, çıkalım."
" Ama daha bir şey hazır değil?"
Cihad sırıttı.
" Ben hallettim hepsini merak etme. Senin yapman gereken tek şey giyinmek." diyerek Ilgaz'ın elindeki bardağı alıp belinden hafifçe ittirdi.
" Beş dakikan var ona göre. ""Yoksa?" diye muzip bir şekilde sırıttı Ilgaz.
"Yoksa..." diyerek birkaç adımda dibine girip belinden tutarak kendine yasladı Cihad. " Haftasonunu başka şeyler için de kullana-"
"Başka şeyler için kullanalım!" daha lafını tamamlamasına izin vermeden araya giren Ilgaz'a göz devirdi. Ne de arsızdı bu adam!
"Başka şeyler için kullanalım şıkkını seçiyorum!" diye devam eden adamın hevesli hâline kısıkça güldü. Arsızdı ama şirindi gözünde.
Ilgaz ona masum tutmaya çalıştığı ifadesiyle bakarken Cihad bu sefer belini bırakmadan onu tutup odasına doğru ittirdi. Kapıya gelene kadar durmadı. Ardından kapıyı açıp onu içeri atmadan önce son kez söylendi.
" Arsız herif! Yürü git giyin hadi."Ilgaz arkasından kapanan kapıyla dudaklarını büzdü.
" Hani seçenek sunmuştun bana! Ben ikinciyi seçtim." dediğinde, kapının arkasındaki Cihad gülüyordu ama Ilgaz görmediği için onun sert çıkan sesiyle sinirlendiğini sandı.
"Ilgaz!" adını uzatarak söyleyen sinirli sesle omuzlarını düşürdü. " Tamam be... piknik de olur." diyerek dolaba ilerledi.
Cihad başını sağa sola sallayarak gidip salondaki koltuğa oturdu. Ilgaz'ın hazırlanmasını beklerken telefonunu açıp rastgele gezindikten birkaç dakika sonra kapı açıldı. Ilgaz somurtkan ifadesiyle yanına geldiğinde dudakları kıvrıldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YAVUKLU-Gay
General Fiction[TAMAMLANDI] Cihad manyaktı, Ilgaz ondan da manyaktı. - Mahalle kurgusudur! - Küfür, şiddet, argo, +18 içerir!