25. Yeni İş

10.3K 651 84
                                    

Günün 2. bölümü, atlamayın.
Ve lütfen yorumsuz geçmeyin, kendi kendime yazıyormuş gibi hissediyorum.
-------

Cihad dediğini yapıp Ilgaz'ı söylediği yere getirmişti. İlk defa onunla birlikte yan yana mahallede yürüyen Ilgaz garip bir duygu hissetti. Cihad'la vakit geçirmek çok güzel bir duyguydu.

" İşte burası. " diyerek sağdaki kahvehaneyi işaret etti Cihad. Ilgaz ellerini ceplerinden çıkarıp mekâna ilerledi.

Cihad geçmesi için ona kapıyı tuttuğunda, sıcaklığını hissederek yanından geçti Ilgaz. Cihad'ın ona böyle davranması hem garip hemde hoştu.

Kahvenin içi birkaç masa haricî tamamen doluydu. Orta yaşlarda bir adam elindeki bir tepsi çayla dolanıyordu.

" Kolay gelsin Rüstem abi. " diyerek selam verdi Cihad. Ilgaz ilk defa buraya geldiği için kendini kötü hissederek Cihad'ın yanından ayrılmadı.

Peşine takılarak adamın yanına gittiğinde el sıkıştılar, ardından adam elini ona uzattığında selam verdi Ilgaz.

" Hoş geldin aslanım. Nasılsın? " diye sordu adam elindeki çayı önünde durdukları masaya bırakırken.

" İyiyim abi, sen nasılsın? Yine yoğunsun anlaşılan. " dediğinde, adam başını salladı.
" Hiç sorma aslanım. Çırak da gitti, iki ayağım bir pabuca girdi anlayacağın. İşler yoğun, yetişemiyorum. Hani sen bana birini bulacaktın ne oldu o iş? "

Cihad eliyle Ilgaz'ı işaret etti.

" Bende tam onun için geldim abi. İşte sana çırak. Benim arkadaşımdır ona göre kıymetini bil. " diye uyarıda bulunduğunda, adam da onun gibi gülmüştü.

" Ayıp ettin aslanım, başım gözüm üstüne. " Ardından Ilgaz'a döndü.

" Hoş geldin aslanım, adın neydi? " diye sordu.

" Ilgaz. "

Rüstem başını salladı.

" Ilgaz, istiyorsan şimdi çalışabilirsin? " dediğinde, yapacak başka bir işi olmadığından başını salladı Ilgaz.

" Olur. " dediğinde, adam elini omzuna attı. " Gel öyleyse, sana göstereyim. " diyerek çay ocağına yürüdüler.

Cihad da peşinden gittiğinde, Rüstem hâlâ Ilgaz'ı tanımak adına sorular soruyordu.

" Daha önce getir götür yaptın mı? "

Ilgaz başını salladı.
" Evet, garsonluk yaptım Rüstem abi. "

Rüstem sırtını patpatlayıp çaydanlığın, bardakların ve demliğin yerini gösterdi. Ilgaz önceden alışık olduğu için çabuk kavramıştı her şeyi.

" Hadi sen kolları sıva bakalım, bende çay yapayım. Akşam 5'e kadar çalışıyoruz. " dediğinde, Ilgaz başını sallayıp üzerindeki ceketi çıkarıp yana bıraktı.

Cihad, Rüstem'in çıkmasından sonra hemen yanına geldi. Ilgaz kollarını sıvamış bardakları yıkarken belini tezgâha yasladı.

" Nasıl? İyi adam değil mi?" diye sordu.

Ilgaz köpüklediği bardağı yana bırakıp eline bir başkasını alırken göz ucuyla Cihad'a baktı. Başını salladı.

" Evet, sevdim. " diye onayladı. Sahiden de iyi bir adama benziyordu. Umarım bu iyi hâli sonralarda da kendini gösterir diye geçirdi içinden. Keşke herkes ilk görüşteki gibi kalabilseydi.

Cihad doğruldu.

" Benim şimdi gitmem lazım, akşama doğru yine uğrarım. " dediğinde, Ilgaz başını salladı. " Tamam. "

Cihad'ın gitmesinin ardından bardakları yıkayıp Rüstem abinin yanına geçti. Adam bir sürü bardağı tepsiye dizmişti. Bazıları çay, bazıları kahve istemişti.

" Gel oğlum, şunları masalara dağıt sen. Kahveler şu iki masanın. " Eliyle gösterdiği masalara bakıp başını salladı Ilgaz.

" Tamam abi. " diyerek tepsiyi aldığı gibi masaların arasında dolanmaya başladı. Bazıları yeni geldiği için ona hoşgeldin diyip sohbet açıyordu. Ilgaz, fazlasıyla neşeli olan ortama birkaç saatte ısınmıştı.

İlk başta sadece parasız kalmamak için kabul ettiği işi akşama doğru zevkle yapmaya başlamıştı. Hatta yaşlılardan çok gençlerin ve orta yaşlardaki kişilerin gelmesi daha çok hoşuna gitmişti. İşlek bir kahveydi anlaşılan.

" Ilgaz? "

Arkadan ona seslenen Rüstem abiyle, tepsideki çayları bitirip çay ocağının arkasına geçti. Tepsiyi yana bırakıp yanına gitti.

" Efendim Rüstem abi? " diye seslendi.

Rüstem elini silip yanına çağırdı.

" Sana zahmet şunu yukarıdan indirsene. Geçen ay tabureye çıkıp indirmeye çalıştım ama ayağımın altından kayınca az kalsın belimi sakatlıyordum. O günden sonra elimin yetişmediği şeylere uzanmaya tövbe ettim. " diye sitem eden adamla gülmeden edememişti Ilgaz.

" Tamam sen bana bırak. " diyerek zaten uzun olan boyuyla, tabureye ihtiyaç duymadan parmakları üzerinde yükselip almıştı açılmamış demliği. "

Rüstem'e uzattığında adam omzunu patpatlayıp gülümsedi.
" Allah razı olsun senden, boynunun uzun olması iyi olmuş. " dedikten sonra biten çayları tazelemeye gitti.

Ilgaz da birkaç parça olan bulaşığı yıkayıp mutfaktan çıktı. Kahveye girdiğinde kapıdan içeri giren Cihad'la içten içe gülümsedi. Sahiden de gelmişti.

" Kolay gelsin. " diyerek yanına varan adamdan gözlerini çekmedi.

" Sağol. " dediğinde, Cihad onu süzdü.

" Ee nasıl gidiyor? Yoruldun mu? " dediğinde, Ilgaz omuz silkti.

" Yoo, iyi gidiyor aslında. Sevdim burayı. "

Cihad memnun bir şekilde başını salladı.

" İyi iyi, sevindim senin adına. "

Onlar kendi aralarında konuşurken Cihad'ın arkasından çıkan adamla Ilgaz'ın dikkati dağıldı. Rastgele çevirdiği gözleri hızla büyümüştü.

Genç adam yanlarına gelip birkaç saniye ona kaşlarını çatarak baktıktan sonra sırıtmıştı.

Ilgaz yumruklarını sıktı ta ki Cihad'ın söylediği şeye kadar.

" Sana daha önce bahsetmiştim ya mahalleye yeniden taşınan bir arkadaşım var diye, tanıştırayım bu Emre. O da Ilgaz. " Cihad hiçbir şeyden habersiz onları tanıştırırken Ilgaz dişlerini sıktı.

Orospu çocuğu diye geçirdi içinden. Yalancı şerefsiz!

Cihad'ın arkadaş dediği adam daha dün Ilgaz'a iftira atarak onun kovulmasını sağlayan adamdı. Ve ne kadar kötü bir tesadüftü ki burada da çıkmıştı karşısına.

Emre sanki hiçbir şey yapmamış gibi ona selam verdiğinde, ağzına yumruğu geçirmemek için kendini sıktı.

Ama bu çabası da arkasından duyduğu sesle dumur olmuştu.

" Hoşgeldin yeğenim. " diyen Rüstem abiye bakıp sırıttı Emre, gözlerini Ilgaz'a çevirerek karşılık verdi.
" Hoşbuldum dayı. "

Nasıl bir şeyin içine düşmüştü Ilgaz?

YAVUKLU-GayHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin