3.Bölüm-Bir gün

14 5 1
                                    

Hepinize merhaba.İçimizden biri uzuun bir aradan sonra sizlerle.3 gündür hastayım 2 gündürde okula gitmedim.Bu bölmü yazmak için bir türlü ilham gelmedi.2.ci bölümde öyle bir yerde bitti ki,toparlyamadım bir türlü.Sonunda yazmaya karar verdim.Yukarı sabitlediğim şarkı eşliğinde bu bölmü yazdım.Baya soft bir şarkı.Açmayı unutmayın.İyi okumalar. :)

---

3.Bölüm-Bir gün

Zaman

Duyduğum o sesle kalbim yerinden çıkacakmış gibi oldu.Bir patlama sesi.Her kesin koridora akın etmesini sağlayan,endişeyle,korkuyla beklememize sebep olan o ses.Korkuyordum,tir-tir titriyodum. Bilmediğim bu yerde,daha ilk günüm.Kafamda bir sürü soru vardı.Cevap bulamadığım, belkide bulamayacağım sorular.İçten içe bilmek istemediğim cevaplar.Kafam dolu,ruhum bomboşdu.

"Noluyor? O neydi Ayaz?" Tanıdık bir sesle kafamı çevirdim.Bu Sibeldi ne olduğunu anlamaya çalışıyordu.Oda benim gibi çok korkmuşdu ama belli etmiyordu.

"Bilmiyoruz Sibel.Sen Aysuyuda al sınıfa geç.Ben gidib bakacağım."

"Bende geliyorum abi."

"Olmaz Rüzgar birimiz burda kalsın." Tam giderken arkasını döndü. "Ne söyliceğini unutma."

Bana söylüyordu.Bi an şaşkınlıkla kafamı kaldırdım.Adımı söylemesede bana söylediğini anlamışdım.Ne sorucağımı merak etmişdi.

Ama o tren çoktan kaçdı.Artık söyliyecek cesaretim yoktu.Bu patlama sesi,yada artık her neyse bir işaretdi.Belkide henüz vakti değildi.Her şeyin bir zamanı vardı.Belkide beklemeliydim.Sabırlı olmalıydım.Ve evet,bekleyecekdim.O kişi benim tanıdığım Ayaz olmasa bile,onu tanımak,ona güvenmek,onunla dost olmak istiyordum.Neden olmasın,belki bana yardım ederdi.Kim bilir.

Zaman.

Zaman bilir.

Ayazın söylemesinin ardından Sibel,ben ve Rüzgar koşarak sınıfa girdik.Merak ve korkuyla Ayazı beklemeye başladık.

"Rüzgar kötü bir şey yoktur değilmi?"

"Yok canım sanmıyorum.Korkmayın."

"Ayazın başına bir şey gelmez dimi?"

"Merak etme.Bir şey olmaz ona."

Tam o an onu gördüm.Kafasını sallayarak,hem mutlu,hem de kızgın bir ifadeyle içeri girdi.

"Hah iyi insan lafın üstüne.Nolmuş abi? O ses nerden geliyomuş?"

"Sus da bir konuşsun Rüzgar."

"Kaç ölü kaç yaralı var?"

"Ne ölüsü ne yaralısı olum.Manyak mısın sen?"

 Merakdan ölüyordum.Rüzgarın söylediklerine karşı Ayazın verdiği tepki biraz olsun içime su serpmişdi.

"Ayaz nolmuş?"

"Kapıya asılan balonlardan bir kaçı patlamış.Onun sesiymiş"

"Ne?" Nasıl bir şakaydı bu.Bir kaç balon sesimi bizi bu hale sokdu.Bundanmı korkduk.Balon sesinden.Sinirden gülmeye başladığımda,anlam veremeyerek bakdılar yüzüme.

"Neye gülüyorsun?"

"Biz şimdi bir kaç tane balondanmı korktuk,bir kaç balon yüzündenmi bir saatdir burda kalp krizi geçiriyoruz."Büyük bi kahkaha atdım."Kusura bakmayın sinirlerim bozuldu."Bir an onlarda bana katıldı.Birlikde gülmeye başladık.Korkmuşduk evet ama,önemli olan korkmamız değil, önemli olan neyden korkmamızdı.Bir balondan,evet bir balondan.Saçma ama,bir balondan.

İçimizden biriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin