6.Bölüm-Selim Uysal

8 4 0
                                    

Hepinize merhabalar.Artık gerçekden bir nazar duası okutdurucam kendime :) Şaka bir yana gene hastaydım ve 1 haftadır yeni bölmü bir türlü yazamadım.Karar verdim bir daha bölüm yazarken bir sonraki bölmün tarihiyle ilgili söz vermiycem.Çünki mutlaka bir şey oluyor ve sözümü tutamadığım için kötü hissediyorum.Neyse bu kötü konuları bırakalım.

Tam 1 hafta sonra 2022-ye güle-güle,2023-e merhaba diyeceğiz.Gerçekten heyecanlıyım.Bu yıl benim için güzel bir yıl oldu.Peki sizin için?

Umarım her kes güzel bir yıl geçirir.Bölüm sonunda bununla ilgili zaten konuşucaz hadi bölüme geçelim.Bu arada yukarıdaki şarkı ilk bölümü yazdığım şarkı bana çok güzel ilham veriyor,benim için yeri çok ayrı,şimdi birinci bölümede ekleyecem.

---

6.Bölüm-Selim Uysal

"Soyadın uysal,kendin kibirli."

---

Bahçede durmuş Sibel'le öylece beklerken yanlarına gidecek cesaretimiz yokdu.Ama öyrenmek istiyordum.Kim bu "Allah'ın cezası".Ona niye böyle sesleniyorlar ve Ayaz'la aralarında ne yaşanmış.

"Sibel yanlarına gitmeyecekmiyiz?".Sibel endişeli bir surat ifadesiyle bana dönmüşdü.Yüzündeki ifadeden hiç de iyi şeylerin yaşanmayacağını anlamışdım.

"Şuan yanlarına gidemeyiz.Ayaz'ı görmedin mi?Bak Aysu sen onu tanımıyorsun.O çok tehlikeli. Ayaz'a çok kötü şeyler yaptı.Bir arbede çıka bilir.Böyle bir şeyin ortasında kalmanı istemiyorum."

"Sibel ben nolursa olsun onun yanında olmak istiyorum.Ayaz'a kızgınsın biliyorum,bu onun meselesi bunuda biliyorum.Fakat biz onun arkadaşlarıyız bize ihtiyacı var.Sen gelmek istemiyorsan gelme ama ben gideceğim." Sibel benim kolumdan tutdu.Gitmemi istemiyordum.Sanki göreceklerimden korkuyor gibiydi.

"Sibel kolumu bırak lütfen.Çünki değil kolumu tutmak,önüme duvar örsen ben genede o duvarı kırar ve gene giderim." Elimi yavaşca ondan çekib kurtardığımda koşarak yanından uzaklaşmış ve koridora girmişdim.Tek istediğim onun yanında olmakdı.

Koridora girdiğimde her kesin merdivenlere baktığını görmüşdüm.Benimse gözüm Ayaz ve Rüzgar'ı arıyordu."İşte orada!".Gözlerim Ayaz'ın öfke dolu gözleriyle buluşduğunda,öfkeden deliye döndüğünü görmüşdüm.Onu ilk defa böyle görüyordum,Rüzgar'ı da ilk defa endişeli.

Etrafımda bir çok fısıldaşma,sayısız fikirler ve teoriler havada uçuşuyordu.Ama hiç birini dinlemiyordum.Önemli olan o ve az sonra müdürün odasından çıkıb merdivenlerden inecek o adamdı.Kimsin sen?

İşte o an.Bir kapı sesi duyulduğunda Ayaz bir anda panter gibi ileri atlamış,ben yaklaşıb onu tutmak istediğimde ise bu görevi Rüzgar üstlenmişdi.Kulağına bir şeyler fısıldıyordu.Ne konuşduklarını deli gibi merak ediyordum.Ama yanlarına gidemezdim.

Merdivenlerden iniyordu.Yavaş-yavaş,sırıtarak sanki anın tadını çıkarıyordu.Merdivenlerden indiğinde bir kaç saniyeliğine göz-göze gelmişdik.Garipti ama bu adamın gözleri duygusuz, bencil ve hatta bir tür psikopat gibi bakıyordu.Yürüşü,gülüşü,her şeyi ama her şeyi beni ürpertmeye yetiyordu resmen.Garip sadece garipdi.

Gözleriyle birini arıyordu.Ayaz'ı.Onu bulduğu an sanki koskoca bir orduyu tek başına devirmiş bir asker edasıyla yürüyordu Ayaz'ın yanına.Tam karşısında durduğunda Ayaz'ı Rüzgar tutmasaydı büyük bir kavga çıkacakdı belliydi. 

"Selam Ayaz uzun zaman olmuşdu eski dostum.Nasılsın?".O acımasız gözleriyle Ayaz'a doğru dik-dik bakıb pişkin-pişkin gülüyordu.

Ayaz tam yumruk yaptığı elini yüzüne geçirecekken bir santim kala durdu.Tuttuğu nefesini verirken elini indirmeden bana baktı.Gözleri sanki "Sen buradayken yapamam."-Beni böyle görmemeli diyordu.Onun hakkında kötü düşünüceğimi zannetmiş ola bilirdi ama bilmediği bir şey vardı.Ben böyle bir şey asla yapmazdım.

İçimizden biriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin