ATAK

KAHRAMANIM(!)

Sonunda alışveriş bitti ve eve gelebildim. Bugünkü alışveriş sonrasında doğum günü için iddialı bir elbiseye ve aklımı kurcalayan mavi gözlere sahip oldum.

Bugün gördüğüm gözlerin sahibi bir erkekse bu zamana kadar gördüklerim hangi kategorideydi?

Kabinde açılan perdenin şokuyla belki farkına varamadım ama bu çocuk gerçekten çok yakışıklıydı. Gözleri de tipine verilmiş bir hediye, vücuduna tam oturan kot pantolonu, bordo supergalarıyla cidden çok uyumluydu. Belki ben buradayım diye bağıran bir tarzı yoktu ama kesinlikle dikkat çekici bir bakışlara sahipti.

Ya ben napıyorum? Hiç tanımadığım kabinimin perdesini küstahça açmış üstüne bir de ukalalık yapmıştı. Birde öküzün gözlerine mi takılmıştım cidden.

...

Tüm bu düşünceleri kafamdan atıp uyumaya karar verdiğimde saat 12'ye geliyordu. Günün verdiği yorgunlukla daha fazla direnemeden uyuyakaldım. Sabah kalktığımda hareketli bir günün daha beni beklediğinin farkına vardım.

Bu arada sanırım ben kendimi tanıtmayı unuttum. Ben Toprak Yavuzer, 21 yaşımdayım. Avukat olmama kısa bir süre kaldı. Sakarlıkla oscara layık bir geçmişim var. Bu arada Hazal ve Berrak en yakın arkadaşlarım. Hazal çok hareketli ve deli dolu, Berrak ise onun aksine daha sakin bir kız. Ben ise evcimen bir İzmir kızıyım. Şimdi hazırlanmam gereken doğum günü partisi var. Hazal gelmeden biran önce duş alıp kuaför için hazırlanmam lazım.

Üzerime jean pantolonumu ve düz salaş beyaz tshirtümü giydikten sonra saçlarımı topladım. Çantamı hazırlayıp alt kata indim. Bir şeyler atıştırıp kapıya çıktım. Biraz bekledikten sonra Hazal 'ın arabasının sesini duydum. Bu kız deli olmalı. Bu saatte bu şarkıları dinleyecek enerjiyi nereden bulduğunu bilmeliyim. Çünkü benim de buna acil ihtiyacım var.

"Fazla beklettim mi tatlım? Hazır ol. Harika bir gün bizi bekliyor. Bu parti olay olacak."

"Bence beklentiyi yükseltme alt tarafı doğum günü partisi" dedi.

Bakışlarından susmam gerektiğini farkettim. Müziklere eşlik ederek önce Berrak'ı aldık. Ardından kuaföre gittik. Ben basit bir fon çektirdikten sonra elbisemi giymek için yanlarından ayrıldım. Kabin serserimin de dediği gibi güzel elbiseydi. Altına topuklu ayakkabılarımı giydim. Benim için bir partiye hazırlanmak bu kadar basitti.

Hazal yine kişiliğini tarzına yansıtmıştı. Mini rengarenk elbisesi tam da ona göreydi işte. Berrak'ın tercihi ise beyazdan yanaydı sade bir ayakkabıyla o da hazırdı. Kuafördeki işimiz bittikten sonra Hazallar'a geçtik. Partiye kadar muhabbetin dibine vurduk. Buarada Hazal yeni sevgili yapmış, bu seferde aşık olmuş. Bu kız ne kadar şıpsevdim böyle.

Saat 8'e yaklaştı. Artık herkesin birbirini kesmek için süslenip püslendiği, kızların vücutlarını sergilediği bir geceye kendimi hazırladım. Arabadaki yerimi aldım. Doğum gününün kutlanacağı kafeye yaklaşmıştık. Şimdiden yorgunluk hissedilecek kadar vardı. Doğum gününün sahibi yan kampüstan bir kızdı. Çok fazla muhabbetim olmasa da ya kursunda aynı sınıftaydık. Hazal'ın da baskısıyla buraya gelmemem imkansızdı.

İçeri girdiğimde masaların etrafında toplanmış küçük gruplar vardı. Bizde masanın yanına geçtik Hazal neredeyse kapıdan giren herkesi eleştirirken biz sessiz kalmayı tercih ettik. Saat 9'u bulduğunda ortam artık tam kıvamındaydı. Son ses müzikle dans eden sahne delisi ergenler...

Ortamdaki hava sıkınca biraz kafa dinlemek için mekanın arkasındaki kumsala doğru yürüdüm. Tam bir banka oturcakken arkadan gelen bağırış sesleri dikkatimi çekti. Sesleri takip ettim ve o tarafa doğru ilerledim. Ben yine gereğinden fazla kaşındım galiba. Kendimi resmen sokak kavgasının ortasında buldum. Bunların hepsi birbirinden serseriydi. Ohaaa bir tanesi yanıma yaklaştı ve

"Vay vaay biri prensesi şatodan çıkartıp bize kargolamış" dedi.

Allah kahretsin. Çocuk bakışlarıyla beni yedi resmen. Yine meraklılığımla başımı belaya sokmayı başarmıştım. Çocuklar üzerime doğru yürümeye başladığında istemsizce bir çığlık patlattım. Buaralar ne çok çığlık atar oldum. O sırada biri kolumdan tuttu ve beni geriye doğru çekti. Sonra biranda karşimdeki çocuğa yumruk attı.

Vay canınaa..

Bu o çocuk, beni iten, kurtaran,savuran,

Kabin serserim..