Sinirle evin kilidini açmaya çalışırken anahtar içinde kırıldı. Off tamda sırasıydı yani. Yedek anahtar desem annem almıştı. Tek çarem kızlardan birine gitmemdi ve tabikide bu Hazal'dı. Hem onunla konuşmamız gerekiyordu. Arabama atladım. Canımda ne tatlı çekti ya. Bu saatte açık bir yer bulmam zordu gerçi. Hazal'ın evine yaklaştığım sırada bir tatlıcının açıkk olduğunu gördüm. Burası adeta tam yaza uygun renklerle boyanmıştı 4 tane beyaz masa ve etrafında sandalyeyle içini doldurmuşlardı.İçeri girdiğimde içimden tatlıların hepsini almak geliyordu. Hepsi ayrı bir güzel gözüküyordu. Hazal'ında sevdiği waffledan iki tane alıp çıktım. Hazal'ın evide bir üst sokaktaydı. Hemen varmıştım. Zile bastığımda Hazal'da yeni gelmiş olacaktı ki üzerinde hala kot siyah pantolonu ve beyaz gömleği vardı. Beni karşısında gördüğünde gözleri doldu. Berrak ve Çakıl olayından dolayı onunlada pek ilgilenemedim aramız açılmıştı. Bende dayanamayıp boynuna sarıldım. İkimizde ağlamaya başladık.
Hazal;
"Hayirsiz sey her ne olursa olsun sen benim en değerli arkadaşımsın" diye dalgaya vurarak çıkıstı.
Elimdeki poşetleri alarak içeriye geçtik.
-Bu aksam benden kurtulamicaksın Toprak Hanım.
-Mecburen öyle olacak bebeğim.
-Niye mecburenmiş?
-Anahtarım kilidi açarken kırıldı kapıda kaldım.
Dedim dudağımı büzerek.
-Hahahaha yaa oh olsun sana.
-Gülme bee. Derken Hazal içeriye gitti.
Hazal'ın evi gerçekten çok süslüydü. Açıkk pembe koltuklar mavi perdeler mavi halı ve bir sürü aksesuarlar..
Geri geldiğinde kucağıma bir şey fırlattı . Ne diye baktım. Bu ne be? Mavi renk tavşanlı pijama mı? Bu kız tam bir manyak. Gülerek Hazal'a baktığımda ondada aynı pijamanın sarı rengi vardı.
-Gülme öyle bunlar benim en sevdiğim pijamaları kardeşime bile giydirmem değerini bil.
-Hahahaha tamam tamam. Şu odaya geçeyimde üzerimi değiştireyim.
Üzerimi değiştirirken hem gülüyordum hemde bir anda aklıma Aras piçi geldiği için suratımı asıyordum. Her nekadar düşünmemeye çalışsamda buna engel olamıyorum. Hazal odaya dalıp:
-Tatlılar yenmeye hazır bebek sadece bizi bekliyorlar.
Kolumdan tutup beni tekrar oturma odasına götürdü. Koltuğa oturup tam tatlı tabağını alacaktım ki
-Hadi bakalım anlat, dedi.
Tabağı geri bırakarak kabin serserimi gördüğüm alışveriş gününden anlatmaya başladım. Ben anlattıkça Hazal'ın mimikleri binbir çeşite giriyordu. Çakıl olayına geldiğimde ise baya şaşırmıştı. Haberi yokmuş.
-Ben Berrak soylemiştir sanıyordum, dedim
-Yok.Hayır.Çakıl'a bak sen ya iki günde ha.
-Hiç sorma bir de dayak yedi salak.
-Ne diyosun? Kimden?
-Aras'tan işte kabinde karşılaştığı çocuktan.
-Ayy ne olaylar olmuş boyle ya. Eee?
- Bu gecede özür yemeğine çıkmıştık Çakıl'la ama sakım yanlış anlama ben istemedim hiç. Yemektede Aras beni görünce deliye döndü, hiç birşey demeden taksiyle evime bıraktı
- Vayy.Tuttum bu çocuğu, diyerek gülmeye başladı.
-Peki sen aşık mısın Aras'a?
-Ne? Saçmalama Hazal tabikide değilim. Ben aşık olucam hahhaaha.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
ATAK
Fiksi RemajaKabinde aşk mı olur demeyin.Perdenizi açan eğer Aras ise heran herşey olabilir.Toprağı etkileyen Aras ukala bir baş belasıdır.Toprak ileride yapmak zorunda olduğu seçimlerin farkında olmadan Aras'a aşık olur.Peki zaman sizi aşkla hayat arasında seçi...