TESADÜF

524 25 2
                                    

Her yer karanlıktı nerde olduğumu bilmiyordum.Etrafta ne bir kimse ne bir ışık ne de ses vardı.Telaşla elim telefonuma gitti tam cebimden çıkarırken telefonum elimden düştü hic birşey göremiyordum.Hemen olduğum yere eğildim ve ellerimle hissederek aramaya basladim.Oh bee buldum.Ama bu benim telefonum değil ki.Ekranda yazan şeyi okumamla olduğum yerdeki tum ışıkların yanması bir oldu.İleride bir kişi vardı ve telefonda "Bütün karanlık yerleri aydınlatmaya var mısın?" yazıyordu.Tam ileriye doğru giderken tekrar ışıklar kapandı sonra birden aydınlandı. İlerideki kişi bana doğru gelirken beni arkadan birisi cekiyor gibi ondan uzaklaşıyordum.Bir an göz göze gelebildik evet oydu.Aras.Ağlayarak "Beni bırakma" diyordu.Onun bu halini görünce göz yaşlarımın yanağımdan kayıp gitmesine engel olamadım.Ağlamaya başladım.Ve yine geriye doğru çekiliyordum.Araass diye bağırdım.Etrafıma baktığımda evdeydim.Ağlıyor olsamda bunun bir rüya olduğunu bildiğim için rahatttım.Şuan birine çok ihtiyacım vardı.Hazal'ı arasam her şeyi ayrıntısına kadar sorcak sonra başımın etini yiyecek.Berrak desem o bu konulardan hiç anlamaz. En iyisi kulaklığı takıp sahilde biraz dolaşmak.Bu fikirler hemen spor kıyafetlerimi giydim kulaklığımıda takarak evden çıktım."Model-Sen Ona Aşıksın" tamda yerinde bir şarkı bravo şansım bravo.Bana ne oluyordu böyle kimseye anlatamadığım duygularla başbaşaydım.İlk defa bu hissi tadıyordum.Çok aptalım.Kendi kendime çok farklı düşüncelere kapılıyorum.Elimden onu düşünmekten başka bir şey gelmiyor.Aras Taşkıran.İsminde bile asalet var.Sahilde bir banka oturdum ve gökyüzüne doğru bakmaya basladım.Masmavi gökyüzü ağaçların arasından çok güzel gözüküyordu. Masmavi gökyüzünün yerini iki masmavi göz aldı.Gözlerimi ovuşturarak tekrar baktım off hayalmiş."Şurdaki bulutun şeklini hala anlayamadım" diyen bir ses duydum.Yanımdaydı.Yanımda oturuyordu.Hayal değilmiş.Yüzümde gülümseme belirdi.Ne gülümsemesi ya bildiğin 32 dişimin hepsi ortadaydı.Kafasını bana doğru çevirdiğinde onu görmemezlikten gelerek gökyüzüne doğru baktım ,gülümsememe zorla engel oldum

"Merhaba Yavuzer."

"Merhaba"

"Neden burda olduğumu sormayacak mısın?"

"Sormayacağım"
"Sen ciddi misin? Dur bir dakika sen de bir şey var."

"S-s-s saçmalama"

"Yoksa sen bir delilik cıkarmadan durmazsın her karşılaşmamızda bir bağırış cağırış oluyorda.

"Yok sadece bu anın tadını cıkarıyorum."

Ne dedim ben? Bu anın tadını cıkarıyorum ne demek ya?Naptın sen taş kafalı Toprak?

"O zaman susalım ve gökyüzünü izlemeye devam edelim.Şuan sesini çekemem zaten"

Yandan bir bakış attım sonra hiç bir şey demeden öylece sustum.Uyumuştum.Gözlerim aralandığında bir arabanın içerisindeydim.

"Ne uykucu cıktın sen ya" diye bir ses duyduğumda gözlerimi tam açarak Kim oldğunna baktım.Bu Aras'tı.Kabin serserim.Ona bu cümleyi diyemesemde kendi kendime kullanmayı seviyordum.

"Burda ne işim var benim"

"Seni bankta uyurken seni orda bırakamazdım kusura bakma."dedi

"Özür dilerim"dedim

"Ne için?"

"Bu zamana kadar yaptığım kötü davranışlar içimn.Ayrıca beni düşündüğün içinnde tesekkür ederim."

"Heyy kötü davranmıyorsun ve de teşekkür etmene gerek yok herkes öyle yapardı başkası uyusa yine aynısını yapardım"

Sersem şey.Hiç birşey demeden öylece sustum. Şuan için tek yapabildiğim şey susup sinirden dudağımı ısırmaktı.Nereye götürüyor bu beni?Evimin adresinide bilmiyor ki.Yani sanırım.Yola devam ederken evimin adresini sordu.

"Gerek yok beni şu kenarda indir ben kendim gidebilirim." dedim.

"Olmaz"

"Sana durdur şu arabayı dedim."

Ani bir frenle neredeyse arkadaki koltuktan ön tarafa firlayacaktım.Hiç bir şey demeden kapıyı gösterdi.Ya insan bi ısrar ederdi salak.Arabanın kapısını hızlıca çarptım.Yanımdan hızlıca giderken

"Seni kabin sapığı .Kime artistlenmeye çalışıyorsun sen?" diye arkasından bağırdım.

Kabin sapığı da nedir kabin serserim olacaktı o sinirle dilim sürştü herhalde.Taksiyi durdurmak için elimi uzattım.Sonra yanıma hiç para almadığım aklıma geldi.Yürümeye başladım.Güneş o kadar çok yakıyordu ki çok terlemiştim.Kaldırımın kenarında oturan bir kız ağlıyordu.Yanına gittim ne olduğunu sordum elinde küçük bir yara vardı.Düşmüstü.Hemen karşıdaki marketin ecza dolabına baktım .Gerekli olan malzemeleri alarak küçük kızın elindeki yaraya pansuman yaptım.Küçük kız boynuma sarılarak beni öptü ve sonra oyuncak bebeğini alarak marketin yanındaki binaya girdi.Gülümseyerek yürümeye başladım.Sonunda eve gelmiştim.Bir duş alıp televizyonun karsisindaki koltuga yattım.Dolapta bulduğum çikolataları yemeye başladım.Saat gece 10 olmuştu.Dışarıdan bağırış sesleri geliyordu.Hemen pencereden baktım.Karşı komşumuz Melek Ablanın sesiymiş.Ne olduğuna bakmak için hemen aşağıya indim.Halide Teyze yerde yatıyordu.Etraftakiler ambulanıi ararken Melek Ablayı sakinleştirmeye calışıyordum.İki dakikaya ambulans geldi. Halide Teyzenin başınnda oluşan topluluğu dağıtan biri vardı.Ama ama bu Aras. Üzerinde ambulansta calışan diğer kişinin kıyafetlerinden vardı.Ne yani benim kabin serserim ambulansta mı calışıyordu?Beni farketmedi bile.İşini o kadar güzel yapıyorduki.Halide Teyzeyi ambulansa bindirdiler.Melek ablayı yanına almıyorladı.Hemen evden arabanın anahtarlarını alması için mahallenin küçük çocuklarından birini yolladım.Melek Ablayı hastaneye götürmek için arabama yöneldim.Ambulansın kapıları kapanırken Aras'ın beni farkettiğini gördüm.Şaşkınlıkla bana bakıyordu.Arabanın anahtarı gelince hemen arabaya atlayıp ambulansın peşinden hastaneye gittik. Halide Teyzeyi bir odaya almışlardı.Tüm doktorlar onun yanındaydı.Kapıdan Aras çıktı ve benim yanımdan öylece gitti.Peşinden gidip ne olduğunu sordum.Mide kanamasından şüpheleniliyormuş.Bana durumu açikkca anlatti.Çok kötü bir şey yokmuş.

"Ha bu arada sen burada mı çalışıyorsun?"dedim

"Gibi gibi üniversitede Acil Tıp Teknisyenliğini okuyorum ayrıca burda staj görüyorum diyebilirim"

Şaşırmıstım.Ben onun baba parasıyla bir okul okuduğunu falan sanıyordum.

"Anladım.Anlattıklarin için cok teşekkürler"dedim.

Sadece güldü.Bende ona karşılık verdim. O sirada doktorlarin odadan çıktığını Melek Ablanında onlara birşeyler sorduğunu duydum.Yanlarına gittim.Doktor kötü bir durum olmadığını ve Aras'ın anlattıklarının hepsini anlattı.Korkulacak birşey yoktu.Melek abla aniden bana sarıldı.Bende o sırada Aras'a baktım ama gitmişti.Melek Ablanın akrabaları gelince

"Tekrardan geçmiş olsun bir şey lazım olunca mutlaka haber verin" diyerek arabama doğru yürüdüm.

Arabayı çalıştırınca şarkı çalmaya başladı.Sıla-Hediye.Sesini açıp yola devam ettim.Saat 1 olmustu yorgunlukla kendimi yatağa attım.Bugünü değerlendirdim.

Tüm bunlar tesadüf müydü?

ATAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin