KETÇAP

347 12 0
                                    

Multimedya TOPRAK ve HAZAL

Hazal'la tüm gece ödev üzerinde uğraşmış uyuyamamıştık.Sabah erkenden kalkıp ödevi vermek için evden çıktık. Ödevimiz son güne kalmıştı ama çok güzel olmuştu. Ödevi teslim ettikten sonra Hazal'la kocaman bir oh çekip okuldan çıktık gözlerim uykusuzluktan şişmişti resmen.

Bu dönemi sorunsuz kapatmıştık, finaller harika geçmişti, ödevi de vermiştik artık bundan sonrası için tek yapılması gereken tatil planıydı.

- Toprak bugünü kendimize ayıralım. Önce gidip şöyle güzelce karnımızı doyuralım sonrada bir kaç komedi filmi alalım eve geçip tüm gün rahatça eğlenelim ne dersin?

Yine Hazal ve süper bir fikir daha küçük bir sevinç çığlığı attıktan sonra

- Harika Harika Harika oluurr!

Dedim. Sonra Hazal'ın koluna girip çok eğleneceğimizi söyleyip durdum. Arabamıza geçip yol boyu nereye gideceğimizi tartışıp durduk.

- Bak aklıma ne geldi?? Çakıl'ın kafesine gidelim hem açıldığından beri hiç gitmedik hem Hayırlı Olsun deriz.

Aslında çok güzel olurdu hem ona teşekkür etmem gerekti.Şu alarm meselesi için. Çakıl'la aramızda geçenlerden sonra yine beni düşünmüştü benim için endişelenmişti o Aras gibi değildi. Duygularını açıkça söyleyebilecek kadar cesaretliydi. Aras benim için kavga etmiş bana süpriz yapmış beni korumuştu ama tüm bunları sadece mutlu etmek için yaptığını zırvalamıştı . Bense ona karşı değişik şeyler hissetmiştim ve aynı şeyleri onunda hissettiğini düşünmüştüm. Allah'ım ne kadar da aptalmışım.

Hazal'a onay verdikten on dakika sonra Çakıl'ın kafesinin önüne geldik. Son gördüğüm halinden eser kalmayan kafeye bakıp kaldım. Dekorasyonu harika olmuştu . İnsanı kendine çeken sıcak bir havası vardı. Önündeki küçük bahçenin içinde rengarenk pofuduk yastıklar ve küçük ahşap masalar vardı. Bahçenin etrafı sarı citlerle çevriliydi.

Çakıl bizi fark edince önce şaşırdı ardından kocaman gülümsemesiyle bizi kapıda karşıladı.

- Sizi burada görmek ne güzel hanımlar.

- Ya canım kusura bakma finaller falan derken bir türlü uğrayamadık ama tostunun methini duyduk bugünde bir uğrayalım dedik.

Hazal açıklama yaparken ağzım açık onu dinledim daha menüde tost var mı onu bile bilmiyorduk.

Çakıl'la göz göze gelmemek için ne kadar dirensemde bakışlarını üzerimde hissedebiliyordum. Kapıdaki küçük sohbetin ardından Hazal'la ben bahçe tarafına oturduk. Çakıl'da tostları hazırlamak için yanımızdan ayrıldı. Hazal iyi atmıştı doğrusu eğer tost olmasaydı rezil olurduk kesinlikle.

Biz bahçedeki rahat yastıklarda yayılıp sohbet ederken hangi filmleri izleyeceğimizi kararlaştırdık. Sohbetimizi elinde harika kokan tostlarla gelen Çakıl böldü.

- Dikkat edin parmaklarınızı yiyebilirsiniz.

- Valla şuan o kadar açım ki yiyeceğim parmak bile olsa harika geleceğine eminim.

Söylediklerimden sonra gülüşüp tostlara gömüldük. Cidden dediği kadar güzeldi ama bunu ona söylemicektim tabikide. Tostlar bittikten sonra sohbet etmeye başladık . Hazal Çakıl'a Ali'yi anlattı , Çakıl'da kafenin işlerinden, sürekli güzel kızların geldiğinden falan bahsetti bense sadece aralarda gülüp konuyla ilgili sorular soruyodum. Bunu da sadece yaşadığımı belirtmek için yapıyoduumm.

- Şey bu arada bizim evin alarmı için kendi numaranı vermişsin . Teşekkür ederiz çok düşünceli bir davranış.

Ben bunları söyledikten sonra ortam birden ciddileşti.

- Önemli değil Toprak . Kızlar bakın hayatınıza pek iyi bir giriş yapamadığım doğrudur ama sizde tüm olayları sadece bana yüklediniz. Ben sana sadece duygularımı anlatırken yediğim yumruklar pek ciddiye alınmadı.

Aslında haklıydı benden hoslanmadığını söylerken benim için bişiler hisseden erkeği yumruklayan Aras'tı. Çakıl yerinde doğrulup konuşmasına devam etti.

- Güzel bir giriş yapamadım ama bundan sonra beni güzel hatırlamanızı istiyorum. Sana olan duygularımı bir kenara koyucam , bundan sonra sizden tek istediğim beni arkadaşınız olarak hayatınızda tutmanız. ŞuAn yaptığımız gibi eğlenceli zaman geçirmek istiyorum.

Söylediklerinde ciddi miydi? Ağzım aralanmış ona bakarken söylediklerini sindirmeye çalıştım . Gerçekten insan istediğinde duygularını bir kenara koyup yola devam edebiliyo muydu ? Eğer öyle bişi varsa biri bana da öğretmeliydi .

Hazal bir sorun olmadığını bundan sonra arkadaşlığımızı sürdürceğini söyledi. Bende onu destekledikten sonra kafeden ayrıldık. Yolumuz üzerindeki bir tane dükkandan izleyeceğimiz filmleri aldık. Markete uğrayıp poşetleme dolusu abur cubur alıp eve geçtik.

Eve geçtikten sonra üzerime rahat bişiler giyip salona geçtim abur çubukları mideye indirerek filmleri izlemeye başladık kahkaha atmaktan çene kaslarımın acıdığını hissettim.

- Kızım valla yeter bak!!! Bugün yüz kilo olucaz nerdeyse.

Artık daha fazla yiyemezdim ama Hazal'ın da durması gerekiyordu.

- Canım sen oraya daha yakın olduğun için yüze gelince haber ver ben orda dururum.

Dedi

Evett yine Hazal ve lafları üzerime üzerime geliyordu. Tamam onun kadar zayıf olmayabilirdim ama yüz ne yani dimi.

- Herşeye senden önce ulaşmama alıştın ama bu sefer öyle olmayacak pis sürtük.

Dedikten sonra yastığı suratına yapıştırdım.

Ay valla Aras hayatıma girdiğinden beri kendi eğlenceli kişiliğimi unutmuştum resmen edebiyatçılar gibi aşkı betimleyip duruyodum. Önce Aras'ın gitmesi sonrada komedi filmleri beni kendime getirmişti.

- Yaa Toprak tüm ağırlığını üzerime verme valla üzerimde obezle mücadele binası varmış gibi hissediyorum.

Oha ama bu ağır olmuştu dimi. Sonuçta sadece bacaklarım üzerindeydi ve o bana obez demişti.

- Ama sen bunu hak ettin Hazal..
Dedim ve suratına elimdeki dondurmayı yapıştırdım.

O gözlerini irice açıp bana bakarken bende koltuğa damlayan dondurmalara aynı şaşkınlıkla bakıyordum. Şimdi onu silmekle kim uğraşıcak yaaa.

- Seni geberticem .

Diye böğürdüğünde hızla odama koşup kapıyı kitledim.

O dışarda sinirden kudururken ben içeride gayet mutlu bir şekilde oturuyodum.

Sonunda pes edip aşağıya indi ve zil çaldı kapı açıldı. Ben kim diye merak ederken Hazal " hoşgeldin Aras Toprak' ta odasında " dediğinde öylece donup kaldım. Sonra şaşkınlığımı kenara bırakıp sinirle aşağı indim. Ne cesaretle tekrar buraya gelebiliyoduki.

Tam kapının önüne geldiğimde pis pis sırıtan Hazal'ı gördüm. Sinsice bakıp yanıma yaklaştı

- Pis sürtük oyun muydu herşey.

Sesim sinirden dişlerimin arasından tükürür gibi çıkmıştı.

- Şimdi intikam zamanı

Diye bağırdı ben daha nolduğunu anlamadan

ELİNDEKİ

KETÇAPI

SURATIMA

BOŞALTTI !!!!

Şimdi bittin işte Hazal :)

Sizce Aras'la Toprak ne zaman başlıcak ??

Sizce Çakıl duygularında samimi mi ??

Çakıl Toprağa olan duygularını gerçekten bir kenara koyup arkadaş olabilecek mi??

Sizce Aras duygularını ne zaman belli edecek yada Aras cidden Toprak'a karşı birşeyler hissediyomu??
Yorumlarınız bekliyoruz..

ATAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin