Dün onunla ilgili yeni bir şeyler daha öğrenmiştim, daha önemlisi konuşmuştuk.
Of cidden o formaların içinde olduğundan çok daha yakışıklı gözüküyordu.
Evde boş boş takılırken Berrak aradı İstanbul'dan kuzeni gelmiş ve bizimle tanışmak istediğini söyledi. Zaten dünden sonra fazlasıyla mutluydum biraz gezmek iyi gelebilirdi teklifini kabul ettim. Buluşacağımız restoranı tarif etti ve kapattı.
Hazırlanmak için odama geçtim. Dolabımdan geçen yaz aldığım askılı mavi elbisemi çıkartıp giydim. Altına beyaz converslerimi giydim. Kot ceketimi alıp hafifce makyajımı da yapıp evden çıktım.
Restorana girdiğimde Hazal ve Berrak arka taraftaki masalardan birine oturmuşlardı. Yanlarında da mavi gözlü üzerinde beyaz gömlek ve saçındaki şapkasıyla oldukca tarz ve tatlı bir çocuk oturuyordu. Bu çocuk Berrak'ın bahsettiği kuzen olamazdı dimi ?
Hazal beni fark etti ve el salladı bende hızlı adımlarla yanlarına gittim. Berrak ayağa kalktı ve samimi bir şekilde beni kucakladı.
"Selam tatlım geldiğine çok sevindim. Bu kuzenim Çakıl."
Çocuğa küçük bir gülümseme ile elimi uzattım. Hazalla da selamlaştıktan sonra masada tek boş yer olan " kuzen" in yanına oturdum.
Sonra havadan sudan konuşmaya başladık. Çocuk arada kısa cümlelerle fikirlerini belirtip sonra dikkatlice konuşmaları dinliyordu. Cidden sempatik bir kuzendi. Yemeklerimizi bitirdikten sonra restorandan ayrıldık. Hazal tabiki de bununla yetinmemişti.
" Ya nolur bir bara gidelim, biraz kafa dağıtalım. Lütfeen" dedi.
Her zamanki şımarık, cilveli ve sevecen bir ses tonuyla.
"Aslında iyi fikir ne dersin Berrak ?"
Sen bak şu kuzene en az Hazal kadar sempatik bir şekilde söylemişti ki geri çevirmek cidden çok zordu.
Herkes gitmeyi kabul etmişti, banada ortama ayak uydurmak kaldı. Hepimiz Çakıl' ın arabasına binip yola çıktık. Berrak önde oturuyordu. Hazalla bende arabadaki müziğe eşlik ederek arka koltukta fazlasıyla eğleniyorduk. Hazal birden kulağıma doğru eğildi.
" Çocuğu birkaç kez seni keserken yakaladım. Bence çok yakışıklı ve sempatik. Ne dersin Toprakcık ? "
Alaycı bir tavırla kahkahasını da patlattı. Bu kız patavatsızın teki.
" Ne alaka Hazal çocuk hepimize aynı mesafede davranıyor saçmalıyorsun " dedim ve sessizce Berrakların duymaması için özen gösterek
" Görücez bakalım" dedi.
Daha fazla aldırmadan müziğe eşlik etmeye devam ettim. Beş dakika daha ilerledikten sonra ara sokaktaki lüks bir barın önünde durduk.
Çakıl bizden önce arabadan indi. Önce Hazal'ın sonra da benim kapımı açtı. Çocuğun tüm özelliklerinin üstüne birde kibarlık eklenmişti. Eğer birkaç gün önce tanışmış olsaydık cidden etkilenebilirdim ama birkaç gün önce hayatıma giren bir çift göz bunu çoktan başarmıştı zaten.
Mekandaki kalabalık eğlenceye kendini kaptırmıştı. Bizde onlara eşlik ettik. Hazal dikkatleri üzerine çekmeyi başarmıştı. Bizse ona göre her zamanki gibi biraz daha sakin kalmayı tercih ettik. Çakıl yanıma dans ederek yaklaştı, küçük sorular sorarak sohbet etmeye çalıştı.
" Berrak sizin gibi arkadaşlara sahip olduğu için çok şanslı sizi bana anlattığı an sizinle tanışmak istedim"
Nolur Hazal haklı çıkmasın.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
ATAK
JugendliteraturKabinde aşk mı olur demeyin.Perdenizi açan eğer Aras ise heran herşey olabilir.Toprağı etkileyen Aras ukala bir baş belasıdır.Toprak ileride yapmak zorunda olduğu seçimlerin farkında olmadan Aras'a aşık olur.Peki zaman sizi aşkla hayat arasında seçi...