HIRSIZ

533 22 3
                                    

Üzerimi değiştirip odama çıktım. Hazırladığım yatağa kendim yattım, o kadar yorgun ve halsizdim ki hemen uykuya daldım.

4 saatte anca uyanabilmiştim. Bu olaylardan sonra bu kadar uyuyabilmem bile mucizeydi. Yatağımdan kalkıp aşağıya indim. Karnım acıkmıştı bir şeyler atıştırmam gerekti.

Merdivenlerden inerken Hazal'ın sesini duydum. Telefonla konuşuyordu hemde bu saatde. Konuştuğu kişiye yarım saate hazır olacağını söyleyip kapattı. Yine buluşacak birini bulmuştu. Eğer bu saatde dışarı çıkacak olan başkası olsaydı bu saatde dışarda ne işi olur diye düşünürdüm ama bu kişi Hazal olunca bunları düşünmek garip olurdu doğrusu.

Karnımda baya acıkmıştı. Mutfağa baktım yiyecek hiçte bir şey yoktu. Evde zamanımın yarısından fazlasını mutfakta geçiriyordum. Mutfağımız küçük ama şirindi. Ben yemek yapmayı pek fazla sevmesemde yeme konusunda çok başarılıydım.

Çok fazla yememe rağmen kilo almamam Hazal'ı resmen çıldırtıyordu. Çünkü o zayıf kalabilmek için sürekli yediklerine dikkat etmek zorunda kalıyordu. Mutfakta kendime göre atıştıracak bir şeyler bulamayınca dışarıdan pizza sipariş edip evi toparlamaya başladım.

Pizzayı beklerken güzel bir film bulup izlemeye başladım yaklaşık on dakika sonra zil çaldı. Karnımdan gelen tuhaf sesler eşliğinde kapıyı açtım. Gelen tabikide pizzacıydı. Beni baştan aşağı süzdüğünde ters bir hareketle parayı vererek kapıyı hızlıca kapattım.

Şuan Aras yanımda olsaydı çocuğu çoktan benzetmişti bile. Ama yoktu işte yine yoktu.

Pizzayı televizyonun karşısındaki sehpaya koydum. Dolaptan kola almak icin mutfağa gittim. Çok tatlı kırmızı bir buzdolabımız vardı. Mutfağımız kırmızı ve siyah renklerle döşenmişti. Kolayı alıp içeriye geçtim o kadar acıkmıştım ki hemen yemeye başladım. Pizzalar cidden harikaydı...

Açlığın vermiş oldugu etkiyle pizza hemen bitti tabiki. Filmi izlemeye devam ederken göz kapaklarım ağırlaştı. Bu uykuda nerden geldi ya daha yeni uyandım dememe rağmen kendime engel olamadım göz kapaklarım kapandı ve tekrar uykuya daldım.

İçeriden tıkırtı sesleri geliyordu. Merdivenlerden gelen tıkırtı sesi beni tatlı uykumdan kopardı. Sanırım Hazaldı. İlk başta Hazal'ın sesini duymak için bekledim ama tıkırtılar devam edip Hazal'ın sesini duyamayınca sesin kaynağını bulabilmek için yerimden kalktım. Gözlerimi tüm odada dolaştırdım ama gözlerim bir yerde donup kalmıştı.

Gördüğüm şeyle yattığım yerden aniden fırladım. Üzeri baştan aşağı siyah giyinimli bir adam karşımda duruyordu. Yüzünde siyah maske vardı. Göz göze geldik. O korkunç bakışları kocaman bir çığlık patlatmama ve tüm vücudumun korkudan kasılmasına neden olmuştu.

Resmen eve hırsız girmişti. Panikleyerek bağırmaya başladım.

"İmdaaat !Hırsız vaarr. İmdaat!"

Hırsız telaş yapmaya başladı.
Bağırmama sinirlenerek hızlı adımlarla üzerime gelmeye başladı. Şimdi sıçtın Toprak.

İki saniyede dibimde bitmişti. Kocaman eliyle sertçe ağzımı kapattı. O kadar öfkelenmişti ki eli titriyordu, belki de bu öfkeden değildi korkmuştu.

Sinirle elini cebine götürdü. Bu sırada beni yere yatırıp çeneme bastırmayı da ihmal etmiyordu. Cebinden bir bıçak çıkardı.

Opss!!

Tek kelime bile etmeden beni bu kadar korkutmayı nasıl başarmıştı anlamadım. Korkum daha fazla arttı tekrar bağırmaya başladım. O sırada Hazal'ın sesini duydum

ATAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin