Bu bir bölüm değildir. Yazdığım birkaç bölümden kısa alıntılardır.
Kitabı yazmıyor, bırakmış, devam etmeyeceksen neden yazdın diye aldığım mesajlara yöneliktir :) daha önce de söyledim. Ne olursa olsun hiçbir kitabımı yarım bırakmam.
Burda yayınlamıyor olabilirim ama yazmaya devam ediyorum. Yani kitap terk edilmedi. <33
Keyifli okumalar en yakın zamanda buluşmak dileğiyle <33
"Bölüm alıntıları "
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
🌿
Altan bakışlar atarak arkasını dönüp gömleğini sertçe alıp valize attığında bana tripli olduğunu anladım. Dudaklarım büzüldü. "Hey!" Dedim bana bakması için. "Trip mi atacaksın bana?"
"Haşa, o senin görevin." dedi ifadeden yoksun bir ses tonuyla. "
"Kalbimi kırıyorsun ama," dedim elbiseleri yerleştirirken. "Özür dilemek büyük bir erdemliktir, bilmiyor musun?" He canım. Adam senden daha sabah özür diledi ya Piraye'cim. Hani sen de onu azarlamıştın falan? Hatırlıyor musun? Hatırlıyordum. Ama o an benim haklılığım çok fazlaydı. Haklıydım yani.
🌿
"Ne kadar az o kadar iyi bunu daha önce de söyledim. Senin sağlığın," gözlerini karnıma değdirip tekrar gözlerime çıkardı. "Sizin sağlığınız herşeyden önemli." dedi.
"Hamile olmasaydım daha kolay olurdu değil mi?"
"Saçma saçma konuşma."
"Öyle ama. Ailem katledildi ve ben hiçbir şey yapamıyorum."
Valizin fermuarını çekip yanıma sokuldu. Elini yüzüme doğru uzattı. Eli yangının başlangıç noktasında; boyun girintime doğru uzanmıştı. Ellerinin kocaman oluşundan dolayı yüzüm elleri arasında kaybolmuştu. "Bana inanma demiştim ya hani. Şimdi de bana güven diyorum Piraye."
Sen böyle yaklaşırsan, konuşursan nasıl güvenmiyorum diyeyim...
"Sana güveniyorum." dedim.
Güveniyorum.
🌿
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.