Selam! Nihayet yeni bölümle gelebildim ^^ Bölümü okumadan önce vote ve satır arası yorum yapmayı unutmayın lütfen<3
Vote: 85 Yorum: 350
Toygar ışıklı, Anlatamam
Güzel okumalar <3
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"BEŞİNCİ BÖLÜM"
Beyaz bir tuvale dokunduğumda parmak uçlarımın özgürlüğünü hissederdim. Boyların benim düşüncelerimle şekillenmeye başlaması, ruhuma sarılmış zincirleri tek tek kırardı. Huzurlu hissederdim kendimi çünkü o an herşey benim elimdeydi.
Şimdi ise düştüğüm yangının ortasında durmuş etrafımdaki hengamenin bir tablo üzerindeki dağınık şeklini izliyordum.
Elimden tutan bir adam vardı. Bilmediğim insanların şaşkınlığına şahit oluyordum. Kalabalıktı. Kime bakacağım şaşırmıştım. İçimi saran korkum ise hareket yetkimikısıtlıyordu. Yusuf'un arkasına sığınmamak için zor duruyordum. Her bakışta farklı ifadeler vardı.
En öne gelmiş olan orta yaşlı kadının yüzüne baktım. Hissetiği duyguları o kadar çok beli ediyordu ki... Gözleri bir bana bir Yusuf'a gidip geliyor dilinden dökülen Kürtçe söylemler kulağıma dolup karşılıksız kalarak kayboluyordu. Kısa bir süre daha dayanan kadın kendisini tutan genç adamın kolları arasına göz temasımızı kesmeden bayıldığında dudaklarım korkuyla aralandı.
"Anne!"
Elimi bırakıp ileriye atılan Yusuf, kadının önünde tek dizini kırıp oturduğunda ona yaklaştım. Annesinin dibinden ayrılmayan çocuklar gibiydim.
"Dâye? Dâye aç gözünü?" Annesine hiçbir duygu barındırmayan sesiyle uyandırmaya çalışan Yusuf'a baktım hayretçe. Annesine bile soğuktu.
"Zilan su getir!"
"Ax başımıza buda mı gelecekti! Ah ben nereye gideyim!" Diyerek bağıran kadına baktım anlamsızca. Oturmuş dizine vuruyordu. Bu kadar onları şaşırtacak durum ben miydim? Onun yanına varan esmer tenli kız titreyen parmakları arasına tutuşturduğu büyük cam bardağı ona doğru uzattı "Sakin ol dâye."
"Kadir Ağa, bu ne demek oluyor!" Diye bağıran davudi sesle irkildim. Kalın, aksanlı sesi insanın tüylerini ürperten cinstendi. Parmak uçlarımı avucuma sığındı. Tedirginlik bedenimi sardığı an yaptığım bu eylem Yusuf'un bakışlarından kaçmamıştı.
Yusuf bir bana bir elime bakıp ayağa kalktığ. Yanımda durup bizi yine herkesin odak noktası haline getirmeyi becermişti. "İyi misin?"
