6. Bölüm : küçük kız

34 16 0
                                    

Merhaba nasılsınız? İyi misiniz? Hayatınız nasıl gidiyor? Benimki kötü gibi derslerde çok zorluk çekiyorum. Hoca dersi anlatamıyor sadece kitaptan okuyor ve ardından soru çözdürüyor. Bir laf bile etmeden hemen alıştırma yaptırıyor Bu yüzden sınıfta kalacağım korkusuyla yaşıyorum. Ama buraya gelip yazı yazınca en azından kafam biraz da olsa rahatlıyor. Ve tekrar yeni bölüm için geldim iyi okumalar.

Saat 7.35

Güneş dağların arkasından seyrek bir ışıkla doğuyordu. Gökyüzü gündüzün maviliğine kendisini bırakıyor, kuşların gırtlaklarından çıkan tuhaf ses ve şarkı söyleyen bülbüller güne ayrı güzellik katıyordu. Jungkook Güneş ışığının etkisiyle gözlerini zar zor açabiliyordu. Bacağının acısı az da olsa hafiflemişti. Dünkü kadar çok acımıyordu canı. Ve uyanır uyanmaz gece gelen o sesleri düşündü. Birisi odasına bir hızla koşuyor gibiydi. Uzun süre bunu düşündü. Günlük yastığının altına kaçmıştı. Jungkook'un uykusunda pozisyon değiştirmesi yüzünden yastığın altına gitmiş olmalıydı.

Bir anlık dalgınlıkla soldaki pencereden jimin'e baktı jungkook. Onun uyuyan masum suratına bakıyordu. Her zamanki gibi gülüyordu. Gülüşünde Jimin saklı olduğu için gülmezse onu sevmediğini düşünebilirdi. Gülmesi seni seviyorum jimin demekti çünkü. Bu jimin içinde aynıydı. Gülmesi Seni çok seviyorum Jungkook anlamına geliyordu. Bırak Romeo ve Juliet'i, Biz seninle Jungkook ve Jimin olalım.

O sırada jimin yatağın içinde gözleri kapalı, elleri yumruk ve kolları havada esniyordu. Gözlerini hafifte olsa açmıştı. Belinin üstünü yataktan kaldırıp etrafa bakındı. Onu gülerek izleyen Jungkook'u gördü. Ona el salladı. Elleriyle penceresini yukarı kaldırdı.

"Günaydın" dedi jimin.

"Günaydın"

"Erkencisin"

"Sende öyle"

"Nedenini bilmediğim bir şekilde ilk kez bu saatlerde kalktım yoksa hep uyuyan bir insanımdır." Aslında Jungkook'u uyurken görmek istediği için kalkmıştı bu saatte. Uyurken masum görünüyor mu? Uyuduğu zaman beni düşünüyor mu? diye düşündüğü için bu saatlerde kalkmıştı. Ama Jungkook 5 dakikalık bir farkla ondan önce uyanmıştı. Yani her zamanki gibi Jungkook onu uyurken görmüştü. Uyuyan güzel seni görseydi prens onu öpmeden uyanırdı.

"Birşey soracağım birlikte kahvaltı yapalım mı" diye teklif etti jimin. Bu fikir jungkook'un çok hoşuna gitmişti. Jimin'in ailesiyle tanışmak ve ne kadar yakışıklı ve zarif bir oğlan yetiştirdikleri için onlara teşekkür etmek istemişti. Çünkü ağzına varamayan sevgilim sözcüğünün karşılığını ilk kez jiminde bulduğu, onu dünyaya getirdikleri için ailesine ne kadar borçlu olduğunu iletmek istedi. Ve tabikide İlk önce Tanrıya teşekkür etti.

"Tamam olur zaten evde tek başıma kahvaltı etmekten sıkılıyordum."

"Süper! Anneme haber vereyim."

"Annen uyanık mı ki?"

"Evet uyanıktı. Bu saatlerde ilaç almak zorunda olduğu için erken kalkmak zorunda." Jimin'in annesi onu doğurmadan önce meme kanseri ile mücadele ediyordu. Bu yüzden annesi jimine kendi sütünü onunda hastalıkla büyümesinden korkmasıyla verirdi. Doktor tedavisinin çok iyi ilerlediğini söylediği zamanlar içi rahat bir şekilde kendi emzirirdi. Onun dışında ne yazık ki çok az sağlıklı olan market sütleriyle idare ediyordu. Bu yüzden jimin'in annesi hastalığına rağmen, her zorluğa rağmen büyüttüğü, yetiştirdiği için melekten öteydi Jimin için. Mücadeleyi hiç bırakmadığı için onun hakkını ödeyemezdi. Annesini iyileştirememek jimin'in canını yakıyordu. Onun için dua etmekten başka hiçbir çaresi olmadığı için annesinden kendi kendine özür diliyordu.

Fedakarlık // JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin