Anlaşma

15. Bölüm

Yazım yanlışı veya anlam kayması varsa kusura bakmayınnn

ve LÜTFEN YORUUUMMM

💕

_____

4 yıl önce,

Yazardan...

"Bakın çok içmeyin sakın. İkinize birden göz kulak olamam." Ceylin gözlerini devirip bardağını dudaklarına yaklaştırdı arkadaşının. Sırma başını iki yana sallayıp geri çekildi.

"Yarın dönem sonu vizem var." 

"Aman ya! Birazcık eğlensene kızım!" dedi Ceylin bardağı kafasına dikip kalan son yudumu içti. "EVLENDİK BİZ!" Sırma, Ceylin'i susturmaya çalışsa da nafileydi. Sonunda o da boş verdi ve gülmeye başladı.

"Evet ve inan sizden mutluyum ama yarın vizem var-" durakladı. "Siktir et vizeyi ya! Benim kardeşlerim herşeye rağmen evlenmiş!" 

"İŞTE BUUUĞĞ" Ceylin ona sarıldıktan sonra yanından ayrılıp bir kaç metre ötedeki Samet'in yanına gitti. İkili dans eden insanların arasına karışıp onlara ayak uydurmaya başladılar. Sırma gülümseyip oturduğu bar taburesinde barmene doğru döndü.

"Ben hafif alkollü bir kokteyl alayım." Barmen başını sallayıp siparişi hazırlarken Sırma derince iç çekti.

Sonunda evlenmişlerdi arkadaşları. Yaklaşık bir yıldır Ceylin'in ailesini ikna etmeye çalışıyorlardı ama bir türlü olmamıştı. En sonunda Ceylin rest çekip 'ya evlenmemize izin verirsiniz ya da beni ömür boyu göremezsiniz' demişti. Ailesi hiç düşünmeden onu evlatlıktan reddetmişti...

Zor günlerdi ama geride kalmıştı. Bugün, yaklaşık iki saat önce evlenmişlerdi. Şimdi ise Samet'in çalıştığı otelin barında ufak bir kutlama yapıyorlardı. Üç kişiydiler, en başından beri olduğu gibi..

Sırma barmenin önüne koyduğu bardaktan koca bir yudum aldığında yüzünü buruşturdu. Hafif bir içeceğe göre fazla yakmıştı boğazını. Yine de fazla irdelemeden bir kaç yudum daha içip bitirdi bardağı.

"Hanımefendi.." dedi barmen şaşkınlıkla. 

"Bir tane daha alabilir miyim?"

"Ama o sizin-" "Verecek misin?" barmen mecburen bir bardak daha hazırlarken Sırma başını ovuşturdu. Alkolle dayanıklılığı azdı, bu yüzden fazla tercih etmese de şuan her şeyi salmıştı.

Yanındaki taburenin doluluğunu hissedince başını kaldırıp baktı. Karşısında ona şaşkınlıkla bakan bir adam oturuyordu. Loş ışıkta tam anlaşılmasa da kumral bir adamdı. Kötü bir insana benzemediği belliydi ama yine de ne zaman gelmişti ve ona neden böyle bakıyordu?

"Bir sorun mu var?" dedi Sırma. 

"Benim içkimi içtiniz ve," çok kısa bir an Sırma'yı süzdü. "size göre sertti." Sırma'nın kaşları çatılırken önüne döndü. Barmenin bardağı tezgaha bırakmasıyla ikisi de aynı anda bardağa uzandı. Sırma önce davranıp tek dikişte bitirdi bardağı. Boğazını yakıp giden içkiyle bir kaç kere öksürdü. Sonra hiç bir şey olmamış gibi adama geri döndü.

"Anlayamadım?" adam şaşkın bakışlarıyla başını olumsuzca sallayıp kendisine de aynısından söyledi.

"Alışık değilsiniz gibi gelmişti." dedi. Sırma somurttu. Başı hafiften dönmeye başlamıştı bile.

"Değilim aslında." dedi, sonra kendi kendine söylenmeye başladı. "Ben neden buradayım ki? Yarın vizem var benim, kalacağım valla. Gerçekten tam evlenecek günü bulmuşsunuz. İnsan biricik arkadaşını düşünür ona göre alır tarihi! Gerçekten vefasız bunla-"