3. Bölüm

5.9K 196 41
                                    


💕


_____

"Çocukluk arkadaşım olan müstakbel nişanlımı sevgiline kavuşturmaya gidiyorum."

"Ha?" güldü.

"Duydun."

"Sen nişanlı mısın? Çocukluk arkadaşınla? Üstelik sevgilisi var." bakışlarım yüzüne döndü. "Sen aldatılıyorsun ve bunun farkındasın!" 

"Evet" dedi. "Kaç aydır herkesten sakladığım sırrımı sana söyledim ama adını bile bilmiyorum"

 "Sırma."

"Yaman ben de. Yaman Altındağ." gözlerim büyüdü.

"NEE!" doğrulup endişeyle bana baktı.

"Sessiz olsana dışarıda magazinciler var." 

"Ben.. ben bugün sizin holdingde işe alındım!" kaşlarını çattı.

"Babamın bahsettiği yeni mimar sensin demek. Daha tam işe alınmadın bu arada. İmzam gerekiyor." dedi kırdığı ayağını diğer bacağının dizine yaslarken. Bu adam nasıl bu kadar rahattı?

"İmzan umrumda değil. Mümkünse buradan çıktıktan sonra seninle bir daha karşılaşmak istemiyorum." dedim sinirle.

"Sırma sakin ol. Seni Romanya'ya götüreceğim. Bundan sonra.. yan yana olacağız." kaşlarımı çattım.

"Ne demeye çalışıyorsun?"

"Seni Romanya'ya götürür istersen getiririm. Telefonda konuşurken oldukça endişeli ve çaresiz görünüyordun. Sana yardımcı olurum, elimden ne geliyorsa yaparım." başımı olumsuzca salladım. Mesele onun düşündüğü gibi değildi.

"Beni sadece yarım saattir tanıyorsun. Bu kadar şeyi kaşım gözüm hatrına yapmayacağına göre bir çıkarın olması gerekir." yavaşça başını salladı.

"Seda, Romanya'ya gidince kurtulacak. Babam bana patlayacak. Holdingde çok emeğim var, babam bunu hiçe sayacak holdingin başına geçemeyeceğim."

"Benden ne istiyorsun?"

"Kısa bir süre sevgilimmiş gibi davranmanı. Ben holdingin başına geçtikten biraz sonra ayrıldık deriz, o zaman beni bir daha görmezsin."

"Nişanlını aldatıyor durumuna düşersin biliyorsun değil mi? Gerçi o da seni aldatıyor." omzunu silkti.

"Onun da başını yakarım. İkimizin de sevgilisi vardı, o dayanamayıp gidince benim de saklamama gerek kalmadı derim. Zaten aileler zoruyla birlikteydik. Biz çocukluk arkadaşıyız, birbirimize hiç o gözle bakmadık. Bu birliktelik bizim üzerimizden işe yansıyacaktı, babalarımız ortak olmayı planlıyordu yani." durup nefeslendi. 

"Senin adına gerçekten üzüldüm ama sana yardımcı olamam." kafasını kaldırıp gözlerimin içine baktı. Ona yardım edebileceğime bu kadar inanmış mıydı?

"Neden? Biraz düşün, yani buradan çıkıncaya kadar." dedi. "Bak bu anlaşmayı sadece sana teklif ettim. Gerçekten yardıma ihtiyacın varmış gibi duruyorsun. Dışarıdan birisine teklif etsem yakamı kurtaramam." ne demek istediği anlamıştım ama ne yapabilirdim ki?

"Yaman," dedim sakince. "Benim bir kızım var." bunu duymayı beklemediği kesindi. 

"Ailenin bunu hoş karşılayacağını düşünmüyorum. Diyelim ki bir şey demediler..." ne diyeceğimi düşündüm. "Benim derdim Romanya'ya gidip gelmekle bitmiyor. Başına dert almak istemezsin." yutkundu.

AnlaşmaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin