10. BÖLÜM

378 21 1
                                    

Boynuna sımsıkı sarılarak sabahı zor etmiştim Sabah uyanır uyanmaz kimse uyanmadan ikimiz üzerimizi değiştirerek hastanenin yolunu tuttuk destanın dediği hastaneye gittiğimiz zaman doktorun odasına girer girmez elimdeki telefonu çıkararak ekrandaki resmi doktora gösterdim bu bayan daha önce burada kürtaj olduğumu dediğimde doktor bey bana bakarak evet eşiyle birlikte gelmişti iki kere kürtaj oldu eşinin onayını almadan zaten biz bu gibi şeylere karşıyız dediğinde ona bakarak eşi kim de ben onun eşiyim dediğimde hayır yanımda uzun boylu esmer bir çocuk gelmişti ikisinin.



İmam nikahlı evli olduğunu ve bu çocuğu istemediklerini söylemişti 2 kez geldiğinde ben burada değildim bayan arkadaşım doktor buradaydı onu da beni ikna ettiği gibi etmişlerdi bizler her ne kadar burada yasak olsa da karı koca ikisi imzasını attıktan sonra elimizden bir şey gelmiyor dediğinde dehşet içinde kalmıştım benim çocuğumu iki tanesini kürtaj etmişti benim eşim ve ben bu ikisini de fark etmemiştim yazıklar olsun bana gerçekten ağayım  diye geçiniyordum demek ki gerçekten ben yıkılmış bir vaziyette hastanenin çıkışına doğru ilerledim midem bulanıyordu insanlara bir daha nasıl güvenecektim bana bunca'yıl seni seviyorum sensiz yaşayamam diyen bir insan duygu sömürüsü o kadar yapıyordu ki demek ki her şey yalanmış destanı bakarak başka dehşete düşürecek şeyler yok değil mi çevremde dediğimde bana bakarak tebessümle emin ol ki bundan daha kötüsünü duymayacaksın dedikten sonra elimden tutarak beraber bugün vakit geçirelim yoksa eve gidersen kafayı yersin dediğinde haklıydı eğer gitseydim gerçekten ortalığı birbirine katardım bu sinirimin geçmesi gerekiyordu destanla birlikte urfa'daki şirketimize gitmiştik orada bugün çok yoğun bir iş vardı destanla akşama kadar şirketteydik destan bir ara kolundaki saate bakar bakmaz önüne bilgisayarını giydirdi bana bakarak.






Arif bugün nereye gidecekti dediğinde ona bakarak bilmiyorum evdeydi herhalde bir şey mi oldu dediğimde biraz düşünür gibi oldu sonra hızla bilgisayarını kapatarak çantasına yerleştirir yerleştirmez yürü gidiyoruz dediğinde nereye gidiyoruz dediğimde sorma bir şey lütfen gidelim artık destan birlikte asansöre binerek dışarı doğru çıkmıştık arabaya biner binmez sen kenara geç ben kullanacağım bugün dediğinde itiraz etmedim çünkü gerçekten kafam çok dağınıktı bir sıkıntı çıkabilirdi arabayı son hızla kullanırken bizim konağın yolu değildi bu nereye gidiyorsun dediğimde soru sorma dedikten sonra kulağındaki telefonla.





Rıfat bey ile görüştü attığım konuma doğru yola çıkın ben de oraya gidiyorum dediğinde bir şeylerin ters gittiğini fark ettim aklıma arif'in sorması gelince daha da kötüleştim destana bakarak bağırmaya başladım arif'in başına bir şey mi geldi dediğimde lütfen soru sorma şu anda sana cevap verecek durumda değilim dedikten sonra hızlı Bir deponun  önünde arabayı durdurarak arabadan çıktı çıkar çıkmaz belindeki iki silahını çıkararak deponun kapısına doğru ilerledi arkasında ben de yürümeye başladım onu kenara iterek sen kenarda dur bırak bazı sorunları da ben halledeyim dediğimde hızla beni engelleyerek lütfen senin kafan çok karışık burada hata yapabilirsin yaparsan eğer arif'in hayatına mal olabilir dediğinde daha da korkmaya başlamıştım deponun kapısına tekmeyi vurur vurmaz içeriye girdi belindeki silahı çıkararak havaya ateş etmeye başladı karşıdaki arif'in beynine dayamış silahı tutan adamın alnının ortasına vurdu korkmadan çekinmeden onun arkasında ona silah dayayan adama tekmeyi vurduğunda adam sırt üst üste yere düştü oysa iki adamın kolundan tutarak birbirine kelepçeledi sonra duvardaki boruya doğru iki adamın kolunu kelepçeymiş bir şekilde bağladı arif'i yüzü gözü kan içindeydi hızla.




Arife doğru ilerlerken deponun içindeki kalabalığa bakınca artık bu bizim sonumuz demek istemiştim ki birdenbire daha çok kalabalıklaştı destanın adamları da geldi hızlı bir şekilde olaya el koyduklarında arif'in kollarını açarak bana baktığında Arife arabaya götür dediğinde anlamamıştım bana bakarak tekrar bağırmaya başladı Arife maden kullandırmışlar şu anda kendinde değil lütfen arabaya götür hastaneye götürmemiz gerekiyor dediğinde ona bakarak ne maddesi dediğimde benim dediğimi dinle arif'in kollarına baktığımda evet gerçekten madde vermişler de kolunda hem de destanın adamlarından biri bana yardım ederek.




AMCASININ YİĞENİ Tamamlandı. +)18.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin