13. BÖLÜM

321 19 2
                                    

Saatteki konuma doğru yol aldığımda beni arayan Mehmet Ali Baran arkandayız arkamı döndüğümde evet doğru arkandalardı konum bir dağ başındaydı geldiğimiz zaman araba yolun kenarına Park edilmiş bir şekilde üstü çalı çırpı ile kapanmış bir şekilde gördüğümde sesleri kulağıma geldiğine göre demek ki buralarda yakın bir yerlerdeydi arabamı kenarda Park ederek adamlarımı Emir vererek lütfen sessiz bir şekilde arabalarınızı park edin beni takip edin dediğimde artık bilgisayara da sahda da ihtiyacım yoktu ikisini arabanın içinde bırakarak çevredeki ağaçların aralarına daldık küçük bir kulübe görünüyordu yaklaştığımızda etrafında korumalar olduğunu görünce bu adamlar tanıdık geliyordu yıllar önce  babamla tarla yüzünde tartışmışlardı birbirlerini çok kötü bir şekilde hırpalamışlardı babam o tarlayı onlara vermemişti bu da demek ki onlara dert olmuş ki bunca yıl unutmamışlar evin çevresinde dolanarak kaç kişi olduğunu öğrendiğimde.






Mehmet ile Hasan'a döndüm sizler arka tarafta gelin bizler ön tarafta basalım dediğimde kulübenin etrafında 6 kişi vardı onlar arkadaki 4 kişiyi hallettikleri için bizler de kulübenin önündeki iki kişiyi sessiz bir şekilde bayıltmıştık içeride adamların sesi geliyordu adamlardan biri kafasına sıkalım bitsin artık bunlarla mı uğraşacağız dediğinde babamla tartışan adam içeri girdiği için adamın sesini tanımıştım Bir saat sonra vuralım eve komple yakalım bir kaza süsü verelim dediğinde kapıya tekme atarak içeriye daldım daldığımda adamı boğazına yapışarak yumruklamaya başladım Hasan direk öbür adamın yakasına yapıştığında Mehmet abimle.





Rıfat Bey'in kollarını açmaya başladı abimin yüzü kan reva içinde kalmıştı Rıfat Bey'in ağzındaki iki dişini kırmışlardı anlamadım bir şey vardı abimin niye kaçırdıklarını biliyorduk dertleri Rıfat böyle neydi onu bilemedik onları arabaya doğru götürdüğümüzde abim destan destan diye bağırmaya başladı destan iyi mi dediğinde ona bakarak evet iyi abi korkma abim elini kalbinin üzerine koyarak çok şükür iki gündür benim ne yaşadığımı biliyor musun ona bir şey olmuş diye ödüm koptu dediğinde ona bakarak bizlerin hastanede ne yaşadığını biliyor musun her an ona bir şey olacak diye bizler de ölüp ölüp dirildik ama.




Allah'a şükürler olsun ki şu anda iyi dediğimde abim bizleri nasıl buldun dediğinde boş ver orasını sorma dediğimde bana bakarak tebessümle destan uyandı değil mi eğer o uyanmasaydı bizlere burada asla bulamazdın dediğinde Rıfat bey gözlerimin içine bakarak kaşlarını yukarıya doğru kaldırmıştı anladığım kadarıyla bu cihazdan Rıfat Bey'in de haberi vardı Rıfat bey'e bakarak bunlar abimi niye kaçırdığını anladım da seninle ne dertleri vardı onu anlamadım dediğimde Rıfat bey şirketler hakkında bilgi istediler dediğinde viran abim ona bakarak amma da dayanıklı çıktın ha iki dişini kırdılar diri diri yine de söylemedin hiçbir şey dediğinde.



Rıfat bey ona bakarak destanı hanım için canım feda o benim gerçek kardeşim gibi nun işleriyle ilgili bütün bilgilerimi asla kimseyle paylaşmam kendimi kesseler gıdım çıkmaz yine de dersen hanımın arkasından vurmam dediğinden Miran abim elini onun olmasına koyarak destanın bunca iyi sana güvendiği demek ki haklıymış hastaneye doğru geldiğimizde abim önce kestane görmek istedi Doktorlar onu o şekilde görünce bırakmadılar o doktorların ellerinden kurtularak destanın yanına gittiğinde odasının kapısını açtığında nefesini düzene sokarak çok şükür o iyi şimdi içim rahat dedikten sonra doktor onun kolundan tutarak müdahale odasına götürüp yüzüne yapılan pansumandan sonra şimdi dershane Hanım'ın yanına gidebilirsin dediğinde ağabeyim destanın odasına girdikten sonra bizler Rıfat bey ile birlikte oradan ayrılmıştık şimdi.




Mira'nın ağzından arabanın önünde destan kendini önüme attığı zaman destanı kan içerisinde yere yıkıldığında kalbim yerinde duracakmış gibi hissettim ellerimi destanın ellerine koyarak onu kaldırmaya çalıştığım zaman arkamda 3 kişiyi beni sürükleyerek arabaya götürmüşlerdi destanın son hali gözümün önünde asla gitmemişti içim kan ağlarken gözümü açtığımda karanlık bir yerdeydim başıma vurulan silahla başımın kanadığını fark ettim çünkü arabanın içine silahı başıma vurdukları zaman bayılmıştım ben gözümü açtığımda karanlık bir odadaydım hafif doğrulacakken başka birinin yanında olduğunu görünce fark ettiğim kadarıyla bu da rıfattı adam rıfat'ın yüzüne yumruk atarak destan mı bunca şirketi neden bu kadar büyüttüğünü nasıl büyüttüğünü bunların hakkında bilgi istiyoruz bunu sırrının ne olduğunu bize söyleyeceksin dediğinde.







AMCASININ YİĞENİ Tamamlandı. +)18.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin