25. BÖLÜM

176 12 0
                                    

Rıfat'ın beni isteyeceğini nasıl söyleyecektim en iyisi destan yengeme bunu açıklamakta arif'le Ali abimin yüzükleri takılmış aile mutlu bir şekilde eve döndüğümüzde bunu yengemle paylaşmak zorundayım herkes yukarı odasına geçerek uyumak üzereyken Miran abim destanın kolunda tutarak tam gideceği sırada destan yengeme bakarak seninle konuşmak istediğin bir şey var dediğimde destan yengem miran'a dönerek sen git ben biraz sonra gelirim dediğinde.






Miran abim biraz huysuzlansa da sesini çıkarmayarak ellerini havaya sallayarak 15 dakikayı geçmesin yoksa ben aşağı inerim demişti biran abim yukarıya gittikten sonra destanı hızla karşıma alarak konuşmaya başladım şimdi seninle kısa konuşacağım yenge abimi ancak sen ikna edersin dediğim anda destanın gözleri açılmış bir şekilde bana bakarak sen bir de hele ben her ne olursa olsun senin arkanda olacağını unutma dediğinde bana verilen güç de destan yengeme dönerek Rıfat beni istemeye gelecek bunu ancak abime söylese söylese sen söylersin ben bunu söyleyemem dediğimde destan yengem iki elinin avucunu yanağıma bastırarak bana sımsıkı sarıldı Senin adına çok sevindim korkma abin de rıfatı gerçekten çok sever yok demeyeceğine emin ol ne zaman gelecek dediğinde ona bakarak hafta içi bana hangi gün olacağını söyleyecek dediğimde destan yengem sevinmiş bir şekilde bana tekrar sarılarak seni çok tebrik ederim.







Allah'tan tek temennim seni mutlu olmanı isterim dedikten sonra benden ayrılarak merdivene doğru ilerlemişti destanın ağzından bugün zaten bana fatoş'un ne söyleyeceğini biliyordum çünkü Rıfat arabada kız kardeşiyle konuşurken kulak misafiri olmuştum rıfat'ın fatoş'biliyordum odaya girdiğimde Miran yatağın üzerinde uzanmış bir şekilde beni bekliyordu yanına yaklaşarak ben üzerimi değiştirip biraz sonra geliyorum dediğimde.







Miran huysuzlanmış bir şekilde neden beni yatakta bekletiyorsun dediğinde tebessümle ona bakarak tekrar elbise dolabına doğru yönlendim üzerime rahat bir şeyler giydikten sonra yatağa girdiğimde Miran sımsıkı bana sarılarak böyle daha iyi şimdi ne söyleyeceksen bu şekilde söyle dediğinde huysuzlanmış bir şekilde kıpırdandım sana söyleyeceğim şey belki hoşuna gider ama kıskançlığından huysuzlanmış olabilirsin dediğinde Miran tebessümle bana bakarak hele sen de bakayım ben ne diyeceğimi sonra karar veririm dediğinde suratına bakarak fatoş'u hafta içi istemeye gelecekler dediğinde.









Miran tebessümle bana bakarak yoksa rahat mı kahkaha atarak evet zaten onun fatoş'u isteyeceğini tahmin etmiştim dediğinde gülerek ona tekrar sarıldım inşallah mutlu olurlar ne diyeyim Allah sanki onları birbiri için yaratmış dediğimde Miran gülerek evet gecenin ilerleyen zamanlarına kadar konuşmuştuk sonra ayağa kalkarak banyoya doğru ilerledim banyoya girdiğimde ihtiyacımı tam karşılayıp çıkacağım sırada elektrikler kesilmişti öyle bir korkmuştum ki çığlık çığlığa bağırmaya başladım.







Mira'nın ağzından destan ayağa kalkarak banyoya gittiğinde ihtiyaç için gittiğini anlamıştım aradan geçen 2 dakikanın ardında elektrikler kesildi ve destanı çığlık çığlığa bağırmasıyla yatakta fırladığım gibi banyoya koştum banyoya girdiğimde desen banyonun köşesine sinmiş dizlerini çökerek çığlık çığlığa bağırıyordu destanı ilk defa bu şekilde görmüştüm ellerimle onu kaldırarak kendime doğru bastırarak sımsıkı sarıldığımda titriyordu destan güçlü bir karakterdi öyle bir korkmuştu ki sanki birinin onu öldüreceğini görmüş bir şekilde korkmuştu onu sarsarak ne oldu neden bu kadar bağırıyorsun dediğimde.







O beni sanki duymuyor gibiydi onu kucağıma alarak yatağa getirdiğimde telefonun ışığını açarak yüzüne baktım bana bak destan diye bas bas bağırdığımda o halen çığlık çığlığa bağırıyordu kapımızın çalmasıyla estanı kendime getiremediğim için kapıyı açarak destanın yanına tekrar oturduğumda babam içeriye girer girmez destanı ayağa kaldırarak kendine doğru bastırarak sımsıkı sarıldı ona ellerini sırtında hafif sıvazlayarak sakin ol sakin ol güzel kızım bir şey yok sadece elektrik kesildi korkma dediğinde destanın yavaş yavaş sakinleştiğini görünce şaşırmış bir vaziyette ikisine baktım destan halen içini çeke çeke çi titriyordu ilk defa destanın gözlerinde yaş görmüştüm nedense canım çok sıkılmıştı destanın babası öldüğünde böyle olmamıştı destan buraya geldi geleni ben onun gözünde bir tek damla gözyaşı görmemiştim ama destan şu anda ağlıyordu babam elleriyle gözyaşlarını silerek tekrar başını göğsüne yasladı sakin ol kızım bir şey yok elektrikler kesildi korkma dedi sırada elektrikler tekrar gelmişti destanın yüzü kıpkırmızı olmuş boğazında tırnak izlerini görünce şaşırmış bir vaziyette ona baktım.









Kimse banyoda yoktu ona zarar veren kimdi babam bana bakarak oğlum biraz su getir dediğinde bir bardak su doldurarak babamın eline verdim babam ona su içirdikten sonra yatağa yatırarak üzerini örttü yat kızım korkma bir şey yok bak elektrik de geldi bana bakarak telefonun ışığını açık bırak destanın karanlık fobisi var dediğinde bunu ilk defa duymuştum bir daha kendime lanet etmiştim bizler kuzendik amca çocuklar yedik ve şu anda karımdı benim yanımdaydı ben onun hakkında hiçbir şey bilmiyordum benim yaptığım sadece bir bencillikti başka bir şey değildi bir kıskançlık uğruna neden benim babam onu seviyor diyerek onu hiç tanımak istememiştim ama şimdi daha iyi anlıyorum ki gerçekten ben bencil bir insanmışım babamgil odadan çıktıktan sonra destanı sımsıkı saralara kendime doğru çektim saçlarını okşayarak dudaklarımı alnına bastırdım şimdi sakin ol bir şey yok sadece elektrik kesilmişti dediğimde destan içini çekerek kendini uykunu kollarına bırakmıştı bunu sabah detaylı bir şekilde onunla görüşecektim zaten sabaha kadar onu bir dakika bile dahi kucağımdan ayrılmamıştım telefonun ışığı sürekli açıktı sabaha karşı gözlerimi uykunun kollarına bırakmak üzere kapatmıştım sabah uyandığımda halen destan kucağımdaydı saçlarını okşayarak akşamki olay aklıma geldiğimde gerçekten çok kötü günler geçirmiş olacak ki bu hale gelmişti destan gözlerini açar açmaz günaydın dediğinde.

 Kimse banyoda yoktu ona zarar veren kimdi babam bana bakarak oğlum biraz su getir dediğinde bir bardak su doldurarak babamın eline verdim babam ona su içirdikten sonra yatağa yatırarak üzerini örttü yat kızım korkma bir şey yok bak elektrik de ge...

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

İçine bakarak sana da günaydın prenses dedikten sonra dudağına kondurdum öpücükle kendimi geri çektim o sonradan hafif benden uzaklaşarak gözlerimin içine bakarak akşam için özür dilerim dediğinde kendimi çok kötü hissetmiştim bunca şey yaşanmış ve bana dönerek sanki kendi suçluymuş gibi benden özür diliyordu onun gözlerine bakarak asıl ben senden özür dilerim ki sırf seni kıskandığım için babam seni seviyor diyerek seni tanımayı reddettiğim için ve sen bu yaşına kadar ne çektin ise bizler hiçbir şey görmedikse bunun tek sebebi benim asıl ben senden özür dilerim ki bunca aydır karımsın senin hakkında hiçbir şey bilmiyorum dediğimde gözlerimin içine bakarak sana her şeyi anlatacağım ama önce bir gidip.







Güzel bir duş almam gerekiyor dediğinde onu onaylamıştım o duşa girdikten sonra üzerini giyinerek odaya girdiğinde onu bekleyerek kanepede oturmuştum kanepeye geçip karşıma oturduğunda anlatmaya başlamıştı ben çok küçük yaşta annemi öldürdükleri gece tam tamına bir gün bir gece tek başına karanlık bir odada annemse tam kapının dibinde ölmüş bir vaziyetteydi ve annemin kanı kapının altında sızarak içeriye girmişti ben o zamanlar küçük olduğum için sadece ışığı yakmak için sandalyenin üstüne tırmalıyordum düğmeye basıyordum evet ama ışık yanmıyordu sabaha kadar hıçkıra hıçkıra sandalyenin üstünde oturarak ağlıyordum elimden hiçbir şey gelmiyordu babam evde değildi Sultan abla da evde değildi ben tek başımaydım havanın hafiften aydınlanmaya geçtiğinde annemin kanının daha çok içeriye girdiğini görünce daha çok ağlamaya başlamıştım.

AMCASININ YİĞENİ Tamamlandı. +)18.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin