31. BÖLÜM

161 15 0
                                    

Mira'nın ağzından bugün destan aşırı derece güzeldi sabah uyandığım gibi kendimi kötü hissediyordum sanki kötü bir şey olacakmış gibi her ne kadar destanın bana her şeyin güzel olacağını söylese de içimdeki bu korku beni yiyip bitiriyordu aşiret büyükleri konuştuğunda Mert bir şekilde dimdik durarak onların karşısına geçmişti bazen onun bir kadın olduğunu unutuyorum çok güçlü bir karaktere sahip benim konuşacağım yerde onun öyle kurduğu cümleler oluyordu ki işte bu da beni şaşırtıyordu ama beni çok özel onların karşısında bir seneye kadar çocuğum olmasa onu kendi elimle evlendireceğim demesiydi çünkü ben sevmediğim halde zeynep'le evlendiğim zaman çocuğum olmadığı halde onun üstünde bile evlenmemiştim destanın üzerine asla kuma getirmezdim bunu biz aramızda tartışırken gelen silah seslerini duyduğum anda çok korkmuştum daha ben onun kolunda tutacakken onun benden önce koşması benim sinirlerimi bozmuştu merdivenin son basamağına geldiğinde onun elinden tutarak onu arkama saklamaya çalıştım ama destanın bir anlık boşluğundan yararlanarak bana doğru lan silahın önüne atlaması ve onun birdenbire yere yığılması nefesimi sanki kesilmiş gibi hissettim onu öyle kanlar içinde gördüm anda kalbim sanki duracakmış gibi hissettim karşıdaki silahı tutan adamı görünce adamlara bağırarak onun depoya götürmesini söylemiştim.






Ali hızla yanıma yaklaşarak abi destan çok kan kaybediyor dediğinde daha çok kendimi kötü hissetmiştim destanın kucağıma alır almaz Ali'ye bağırarak arabayı hazırlayın çabuk olun dediğimde arka koltuğa destanı yerleştirerek kafasını dizlerimin üzerine koydum Aliye bağırarak hızlan diye bas bas bağırıyordum asiye'ye hıçkıra hıçkıra ağlıyordu artık sanki zaman Durmuş gibiydi nefesim kesiliyordu sanki destan'a yollanarak lütfen sana yalvarıyorum sakın pes etme sana yakışmaz pes etmek Kurban olurum sana her akan bir damla kadına her akan bir damla gözyaşına bu.







Miran kurban olsun ki seni koruyamadı tekrar  Ali'ye bağırarak hızlı ol Ali çabuk ol dediğimde Ali tamam abi az kaldı destanın eli boşluğa düştüğü anda sanki kalbim duracakmış gibi hissettim ben onu hep güçlü ve dimdik gördüğüm için şu andaki hali beni çok yıpratmıştı araba durduğu anda hastaneye geldiğini anlamıştım hızla kapıyı açar açmaz bağırmaya başladım Ali hastaneye bağırarak sedire getirin hastamız çok acil kan kaybediyor hızlı dediğinde doktorların bizlere yaklaştığını ve destanın bedelini sedrede' yatırır yatırmaz hızlı bir şekilde koridorda ilerlemişlerdi destanı büyük bir odaya koyduklarında üzerindeki yazıya baktığımda müdahale odasıydı dizlerimin üzerine çökerek sırtımı duvara yasladım elimde akan kanı görünce kendime lanet ettim destanın kanıydı ve ben yıkılmış bir şekilde duvara sırtımı yaslarken koridorda hızla bizlere doğru koşar adımla gelen annemi gördüm arkasından yıkılmış bir şekilde hızlı adımlarla gelen babamı gördüğümde daha çok üzülmüştüm babam destanı bu halde görmeye dayanamazdı babam bizlere yaklaşarak tam ameliyat kapısına geldiğinde ellerini ameliyat kapısını camına vurarak lütfen kızımın durumun iyi olduğunu söyleyeyim bana diye bas bas bağırmaya başladı Ali babamın kolundan tutarak kapıdaki kampetlerden birinin üzerine oturttu babam şu anda karşımda hüngür hüngür ağlıyordu hayatım boyunca görmediğim bir manzaraydı ellerimin üzerine düşen ıslaklığa baktığımda benim de ağladığımı anlamıştım ayağa kalkarak babamın yanına yaklaştım ellerimi babama göstererek bu bu destanın kanı baba diye kekeleyerek konuştum babam ellerini omuzumun üstüne koyarak beni sarsmaya başladı neden neden onu korumadın neden kızımın bu hale gelmesine engel olmadın diye bas bas bağırdığında daha da içimde kopan fırtınalara engel olamadan ağlamaya başladım.






Allah beni kahretsin ben böyle olmasını istemedim ona bir şey olursa ben yaşayamam Baba diye bas bas bağırdı babam ellerini ağzımın üstüne kapatarak asla bu cümleyi kurma bir daha bu cümleyi kurarsan ahtım olsun alnının ortasında vururum seni o benim kızım güçlü hiçbir zaman yenilmez dediğinde ben yıkılmış bir vaziyette ellerim boşluğa düştü babama bakarak arabanın içi komple kan oldu baba ellerimin haline baksana o kadar kan kaybetmişken korkuyorum baba deli gibi korkuyorum kalbim duracak gibi hissediyorum ona bir şey olursa asla bu kalp atmaz dediğimde babam tekrar bana bağırmaya başladı sana sus diyorum o.









Davut ağanın yeğeni o benim tek yeğenim o güçlü bir karaktere sahip bugüne kadar hiçbirinizin yaşamadığı bütün acıların üstesinden gelen Kendi ayaklarının üstünde duran güçlü karaktere sahip olan benim yeğenim ona asla bir şey olmayacak diyerek ellerinin tersiyle gözündeki yaşları silmişti bana bakarak ona bir şey olmayacak buna inanıyorum buna inanmak zorundayız diyordu arada zaman geçiyordu estan içerideydi içeriye girip çıkan Doktorlar hiçbir bilgi vermiyordu deli gibi korkuyordum destanı gelecek herhangi bir acının önüne geçmek istiyordum ama olmuyordu.






Allah kahretsin ki olmuyordu kendime tekrar küfürler etmeye başladım Allah benim gibi bir ite bu kızı neden verdi bak onun değerini anlamadım şu anda ellerimin arasında kayıp gidiyor nalet olsun bana Allah benim belamı versin onu koruyamadım onun benim önüme geçmesini engelleyemedim.





Allah benim belamı versin keşke beni vursaydı ama destanın bir damla kanını akıtmasaydı lanet olsun benim gibi bir insana ona sahip çıkamadım diye bas bas bağırmaya başladım babamın yüzüme attığı tokatla kendime geldim yeter Yeter daha fazla isyan duymak istemiyorum o iyileşecek o dimdik karşıma geçip yine bana amca diyecek buna hepiniz inanacaksınız ona bir şey olmayacak dediğinden kapıda çıkan doktorun koşar adımla yanına vardım doktor yüzüme bakarak kusura bakmayın deste alalım buraya geldiğinde çok kan kaybetmişti biz elimizden geleni yaptık ameliyatını bile yaptık ama destan hanımın kalbi 3 kere durmasına rağmen çalıştırdık şu anda yine kalbi durdu ve daha fazla dayanamadı dediğinde doktoru yana itekleyerek ameliyat odasına doğru koşar adımına girdim ve destanın üzerindeki beyaz bezi fırlatarak destanın yüzünü iki avuç içimin arasına aldım ona bas bas bağırmaya başladım beni bırakamazsın buna hakkın yok sensiz nefes bile alamazken sen burada nefesini tüketip öleceğe yatamazsın buna hakkın yok diyerek bas bas bağırdım onun elini tutarak kalbimin üzerine koydum sana yeminim olsun ki eğer burada sen bu şekilde beni terk edip gidersen sana verdiğim bir söz olsun ki belimdeki silahı çıkarıp kendimi öldürürüm ve sen o toprağa kavuşmadan senden önce ben o toprağa kavuşurum diyerek ağlamaya başladım destanın yüzüne bakarak sana yemin olsun ki o odada çıktığım gibi daha sana kazılmamış mezarın hemen bitişiğinde mezar kendi elimle kazıp seni getirmeden kendi canıma kıyarım yeminim olsun ki sen daha o toprağa kavuşmadan senden önce o toprağa ben gireceğim senin acını asla dayanamam ben buna inan ki hemen arkamızda babamın da geleceğini kadın gibi biliyorsun kalk kalk ve hepimizi şaşırt lütfen beni bırakma ailemi bırakma bizim sana ihtiyacımız var dediğimde hemşire hanım yanıma yaklaşarak lütfen beyefendi artık o sizi duymaz dediğinde hemşireye bağırarak o beni duyuyor o beni anlıyor o beni bırakamaz böylece bırakıp gidemez diye bas bas bağırdığımda destan diye yürü göğü inlettim.





Kadın şok olmuş bir şekilde bana bakmaya başladı destan hanımın elleri kıpırdığında diye direkt doktoru çağırmaya başladı içeriye giren doktor ellerini destanın nabzına koyduğunda hem şeye bağırarak hemen makineye bağlayın destan hanım nafza atıyor dediğinde doktora bakarak onu yaşatır her ne pahasına olursa olsun onu yaşatır benim ona ihtiyacım var bütün ailemin ona ihtiyacı var diye bas bas bağırdığımda doktor yüzüme bakarak beyefendi lütfen şu anda dışarı çıkın bizlerin ona müdahale etmemiz gerekiyor dediğinde dışarıya doğru beni çıkardıklarında kapının önüne varır varmaz yere diz çökerek oturmaya başladım sırtımı duvara dayayarak ağlamaya başladım o beni bırakmayacak o beni burada yalnız bırakmayacak ardından geçen zamanla doktorun içeride tekrar çıkması hızla ayağa fırlayarak doktorun karşısına geçtim doktor yüzüme tebessümle bakarak bu bir mucizeydi asla böyle bir şeyler karşılaşmadım daha önce destan hanım kalbi şu anda düzenli bir şekilde atıyor ve daha büyük bir mucize destan hanımla birlikte bebeği de kalbi düzenli bir şekilde atıyor dediğinde hepimizin ağzı açık bir şekilde doktora doğru bakıyorduk doktorun omuzuna dokunarak bir elimi gözlerimin yaşını silerek diğer elimi doktorun omuzuna koyarak sen ne dediğinin farkında mısın dediğimde doktor yüzüme bakarak senin eşinin 2 aylık hamile olduğunu bilmiyor muydunuz hepimiz birbirimize bakıyorduk 2 yanı başımı sallayarak hayır hiçbirimiz bilmiyorduk kendisi bile bilmezken bize nasıl bilebilirdik ki de insanın hamile olduğunu doktor bana bakarak evet Neslihan hanım hamile ve onun kalbi durduğu an bebeğin ne kalbi durmuştu şu anda destan hanım kalbi düzenli bir şekilde attığı için bebeğinizin de kalbi aynı şekilde atıyor dediğinde şaşırmış bir vaziyette babama sımsıkı sarıldım babam elini omuzuma koyarak ben sana ne dedim o bizi asla bırakmaz kendisi bize geldiği yetmezmiş gibi bir de mucizesini de bizlere başladı birbirimize sımsıkı sarılarak doktordan gelecek haberleri beklemeye başlamıştık.

AMCASININ YİĞENİ Tamamlandı. +)18.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin