AMCASININ YİĞENİ Tamamlandı. +)18.

14. BÖLÜM

Bugün başımıza gelen o tatsız olayın üzerinde bir hafta geçmişti ve tam olarak şu anda ilaç versem de kendimi iyi hissediyordum bazı işlerimle tekrar ilgileniyordum bugün zeynep'le ilgili bir karar vermeniydim çünkü ailenin bu şekilde aldatılmasına izin veremezdim miran'a odama çağırarak ben bugün Zeynep hakkında bir karar vereceğim ve sen buna karışmayacaksın kesinlikle istemiyorum çünkü o kızla sonuçta bir insan onun da bir canı var dediğimde.

Miran bana bakarak onun yaptıkları yanına kar mı kalacak dediğinde bana bırak karışma dediğimde Miran başını iki yana sallayarak evet anlamında onaylamıştı aşağı indiğimiz zaman Miran ile birlikte bütün aileyi toplayarak masanın etrafında oturmuştuk iyilen yemekten sonra çaylar içilecekken Zeynep'e bakarak karşıma geç seninle konuşacağım dediğimde Miran kendini zor tutuyordu bana verdiği söz olmasa şu anda belki çoktan onu öldürmüştü elinden hızla tutarak oturmasını söylemiştim.

Bir ara Zeynep'in karşısına dikilerek senin yaptığın bütün pislikleri biliyorum e ben bunları İnan ki çoktandır biliyordum ama emin ol ki senin kocanı sevdiğini bilseydim ve ona değer verdiğini bilseydim hayatta sizin hayatınıza girmezdim ama senin ne yapmak istediğini bir türlü anlamadım sen madem çocuk diyorsun neden iki çocuğunu götürüp diri diri kürtaj ettirdin dediğimde amcamla yengem dehşet içinde kalmış bir şekilde bana bakıyordu ve sen daha önce seviyorum deyip gelip miranla evlendin madem onu seviyordun neden miranla evlendin sırf parası yüzünden mi sana bir şey soracağım.

Senin o güvendiğin adam bunca yıldır senden para kopardığın adam zannediyor musun ki sana sadık bir şekilde Durmuş seni beklediğini adamın üçüncü çocuğu olacak haberin var mı dediğimde Zeynep hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı yalan söylüyorsun öyle bir şey olmaz dediğinde telefondaki resmi ona göstererek bak adam çocuklarıyla gayet mutlu mesut senden aldığı para ile çocuklarını gül gibi yaşatıyor dediğimde.

Zeynep dizlerinin üzerine çökerek ağlamaya başladı lütfen özür dilerim beni affedin ben böyle olmasını istemezdim babamla abim beni zorla evlendirdiler aldıkları başlık parasıyla kendilerine ev alıp içinde oturdular ben ahmet'im beni sevdiğini zannediyordum dediğinden bir an hızla ayağa kalkarak Zeynep'e attığı tokatla Zeynep yere yıkılmıştı Mira'nın kolunda tutarak ona geri çekerek lütfen sana dedim ki karışma dedikten sonra Zeynep'e tekrar dönmüştüm sana ikinci bir şans vereceğim marım hayatını düzene sokarsın şimdi mirandan boşanacaksın dini nikahtan seni İstanbul'a yollayacağım hesabın para yatırdım eni İstanbul'a kadar götürecek olan adam biraz sonra gelecek seni götürüp oraya yerleştirecek sakin bir mahalle sana alınmış küçük bir ev var oraya gidip kendi hayatını kuracaksın kimseyle diyaloğa girmeyeceksin sana bir son uyarım Bir de evlendiğinde sakın eşini aldatma her ne olursa olsun eşine sadık ol ol ki bir daha bu şekilde yüzüste kalma dediğimde.

Zeynep eğilerek ellerimi öpmeye başladı beni affet destan ütfen beni affet dediğinde bana değil Allah'a yalvar ki senin yaptığın günahlarını affetsin diye yine de bak sana kıyamıyorum çünkü sonuçta bir insansın ailem belki seni arar ama sana yetişemez kimsenin aklına gelmez İstanbul gibi bir yerde küçük bir mahallede yaşadığına dair dedikten sonra Zeynep'e bakarak daha sen evlenmeden önce Ahmet senden önce evlenmişti seni aldatıyordu ve sen saf saf eline geçen bütün parayı.

Ahmet'e yolluyordun Ahmet senin sırtında 4 çocuğu doğurmak üzereler ve o kadar hayatını yaşarken sen burada kendi hayatını mahvediyordum kapının çalmasıyla Zeynep'e dönerek şimdi cevdet'in arabasına bineceksin eni direkt İstanbul'a götürüp evine yerleştirecek korkma senin kılığına zarar gelmeyecek ailen soracak olursa da Zeynep kaçtı diyeceğim ve seni soracakların da hiç sanmıyorum çünkü şu anda onlara para getiren biri olmadığın için seni kesinlikle sormayacaklar bundan emin olabilirsin dedikten sonra.

Zeynep yukarı çıkarak valizini hazırlayarak cevdetle birlikte arabaya biner binmez yola çıkmışlardı bu sorunun da üzerinden geldiğim için sevinmiştim artık bu sorun da hallolduğuna göre miran'a bakarak bundan sonra seninle gerçek bir evlilik yapmak ve bugünden sonra gerçek bir düğün istiyorum dediğinden biraz Sevinç de bana bakarak işte ben de bunu bekliyordum dedikten sonra anne ve babasına dönerek büyük bir düğün kuracağım sakın bana yok demeyin dediğinde amcam tebessümle hayatımda tek bir yeğenim var onun da düğününü dört dörtlük olmasını tabii ki ben de isterim dediklerinden tebessüm ne yengemle amcama bakmıştım aradan hızla zaman geçiyordu.

Miran bir hafta içerisinde bütün düğünü hazırlıklarını yapmıştı ve bütün urfayı davet etmişti önde gelen bütün büyük aşiretlerin hepsi bugün buradaydı kınayı istememiştim sadece büyük bir düğün istemiştim çünkü benim hayalim buydu zaten gelinliğimi giyip miran'ı odadan bekliyordum Miran yanıma gelerek yavaş bir şekilde yaklaşmıştı yüzüme örtüğüm örtüyü açmak istemişti izin vermemiştim olumdan tutarak merdivenden doğru aşağı indiğimizde avluya iner inmez tepemizde çiçekler yağmaya başlamıştı Miran yüzündeki dua kaldırarak alnımdan sıcacık bir şekilde öpmüştü içimi ısıtmıştı.

Ben Sevgi ye ihtiyacım olan bir insandım anne ve baba sevgisi şefkati görmeyen bir insandım miran'ın bana bu derecede yaklaşması beni gerçekten mutlu ediyordu ve ben bugünden sonra kendime verdiğim sözle Mira'nın hayatını güzelleştirecektim ve onunla birlikte kendi hayatımı da güzelleştirecektim.

Düğün çok güzel bir şekilde geçmişti fazla insanları davet etmemiştik ama gerçekten yine de çok kalabalıktı düğün son hızla bittikten sonra misafirler yavaş yavaş konağı terk edip gitmişlerdi Miran kolumdan tutarak merdivenlere doğru yönlenmiştik merdivenleri çıktıktan sonra.

Miran beni kucağına alarak odanın kapısını açar açmaz içeriye koymuştu beni yavaşça yere indirdikten sonra elini belime geçirerek kendine doğru çekti 2 avuç içini yanağıma bastırarak belime elini koyarak beni kendine doğru yaklaştırdı dudağıma koydu öpücük de kulağıma doğru fısıldadı seni çok ama çok seviyorum hayatım boyunca hiç kimseye duymadığım bir sevgiyle bir aşkla bir tutkuyla seviyorum elimi tutarak kalbin üzerine koydu bu kalp seni gördüğü ilk günden beri senin için atıyor dediğimde hafiften kendime geri çekerek hani beni gördüğünde bana sana hiçbir zaman

Sevgi duymayacağım seni sevmeyeceğim demiştin ne oldu diyerek tebessümle yüzüne baktım oysa tekrar dudağını alnıma bastırarak insan her şeyi söyleyebilir dilin kemiği yoktur ama kalbine söz geçiremez bunu hiçbir zaman unutma seni gördüm ilk günden beri bu kalp senin için atıyordu dediğinden sonra tekrar dudağıma sert bir şekilde öpücük bırakmaya başladı dudağından boynuma inen dudaklarıyla vücudumun  titremesinden ayaklarım beni taşımayacak dereceye gelmişti gerçekten bu bu şekilde devam ederse kalp krizi geçirebilecek kadar heyecanlıydım bir insan.

Mira'nın öpüşmesi derinleştikçe hiç tanımadığım duyguları hisleri tanımaya başlamıştım ellerim benden bağımsız hareket etmeye başlamıştı Mira'nın saçlarını okşadıkça Miran kendinden geçmiş bir vaziyette bana daha çok sokulmaya başladı dudağımı her öptüğünde   nefesim kesilecek gibi hissediyordum kulağıma doğru fısıldayarak seni çok seviyorum sıcak nefesini ensemde hissettiğimde söylediği cümle ile ayaklarım yerden kesilmiş bir vaziyette yönümü ona çevirerek.