AMCASININ YİĞENİ Tamamlandı. +)18.

17. BÖLÜM

Sinirlendiğim için onun yanında hafif bir ısırık atarak şimdi bana söyle bakalım Rıfat bey son zamanlarda ne yapıyor dediğimde bana bakarak kahkaha attı söylersem kızarsın yok kızmam sen bir de bakayım dediğimde tekrar yerinden kalkarak gelip kucağıma oturdu yanağıma kondurdu öpücükle şimdi ben sana söyleyeceğim ama aramızda kalsın tebessümle yüzüne bakarak neyi öğrendin sen onu söyle işte sizin Fatoş hani şirkette çalışmaya başladı ya Rıfat bey kendini unutarak geçen kız kardeşiyle arabada konuşurken kulak misafiri oldum kamerasını kapatmıştı ama dinleme cihazını unutmuştu kız kardeşine fatoş'tan çok etkilendiğini söylemiş olduğunda ben de bunu duydum dediği zaman ona bakarak sinir krizine girmiş şekilde sen ne dediğinin farkında mısın dediğinde tekrar öbür tarafla öpücük göndererek sevgiyi güzel bir şeydir sen dün akşam bana ne dedin nazar öncenin dediği gibi olmalı aşk olmalı her insanın hayatında aşk olmalı aşk olmadan olmaz dediğinde ben bu sefer onu kendime doğru sımsıkı sararak ve sen.

Fatoş kimseye kolay kolay sevmez dediğimde bana bakarak kahkaha attı Fatoş  heje ile arabada konuşurken duydum gözlerine şüphe ile bakarak ne diyorlardı dediğimde bana bakarak Fatoş heja'ya rıfat'tan hoşlandığını söylerken duydum bunu sindirmem lazımdı destana bakarak ee başka neler duydun dediğimde dersen elleriyle makas kesmiş gibi burada bitiriyorum kimsenin hayatını sana söyleyecek durumda değilim sadece kız kardeşlerine ve kardeşlerine biraz mütevazi göster onların hayatına fazla karışma onları korumak istiyorsan aha bilgisayar burada istediğin yerde istediğin zaman koruyabilirsin ama senden ricam her şeyi de dinleme onların da kendine göre hayatları var dediğinde destana bakarak anladım ellerimi destanın saçlarının üzerine koyarak okşadım bu kadar zeka sana fazla değil mi bu teşkilatı nasıl kurdun ve bizleri kaç yaşından beri takip ediyorsun dediğimde destan gözlerini biraz kısarak bana baktı ortalama seni 19 yaşından beri takip ediyorum ellerini yanağıma koyarak konuştuğum bazı kelimeler çok hoşuma gidiyordu belki de oradan sana duyduğum hayranlıkla babama ses çıkarmadım dediğinde ona gözlerimi kısarak baktım nasıl yani dediğim zaman bana dönerek hani arabanına genç bir kız bilmişti ya okul arkadaşında sana kene gibi arabanın içinde yapıştığında kıza şu cümleyi kurmuştun benden uzak dur aşka sevgiye zamanım yok böyle şeylerle uğraşacak hiç zamanım yok seni bu yağmurda bırakmak istemediğim için arabamı aldım evine varana kadar lütfen benden uzak dur yoksa kapıyı açar açmaz seni geri dışarıya atarım dediğinde çok hoşuma gitmişti çünkü neden diyecek olursan kendi kendime şöyle demiştim ortalama bu adam şimdi aşka sevgiye zamanım yok diyorsa eğer ben genç bir kız olana kadar bu adam bekar kalır ve ben de gider onu alırım demiştim tekrar gözlerini kısarak bana baktı ama yanıldım gittin evlendin diyerek elini omuzuma vurarak geri tam dönecekken arkada ona sarıldım hayat bu güzelim kime ne zaman neyi göstereceği belli olmuyor bak döndün dolaştın yine bana geldin dedikten sonra arkada boynuna sıkı bir öpücük bıraktım sıcak nefesimi tenine her bıraktığımda teninin kokusunu içime çeke çeke tekrar tekrar öptüm destan bana dönerek bence odadan çıkmalıyız yoksa bu girişte hiç çıkamayacağız dedikten sonra kapının çalmasıyla açtığımda.

Pınar kahvaltıda bizleri beklediğini söyleyerek tekrar aşağı doğru yol alırken arkamı dönüp tam ceketi alacakken yatağın üzerindeki lekeyi görünce yüzümü tekrar destane çevirdim bu demek oluyordu ki destanın bakireliğin ispatıydı tekrar destanı dönerek elimi yanağına koyarak alnından öptüm destan bunu fark edecek olmalı ki hemen yatağın üzerindeki yorganı kaldırarak çarşafı banyoya doğru götürdü ben hazırlayana kadar destan yatağını toplayarak üzerine giydiği kıyafetle aynanın karşısına geçtiğinde muhteşem görünüyordu toparlanmış yatağın hali.

limi destanın omuzuna koyarak beraber aşağı doğru inecek iken tekrar arkamı dönüp odaya baktığımda estanın dışarıda olduğu kadar içeride de düzeni çok güzel bir genç bayandı onun her hareketi beni etkiliyordu tuttuğu bardağı kadar içtiği suya kadar dokunduğu her detaya kadar beni etkiliyordu kulağına fısıldayarak dudaklarımı tenine değdirdiğimde adeta ürpermiş bir şekilde gözlerini açarak bana baktı senden çok ama çok etkileniyorum her daim seninle olmak istiyorum dediğimde destan elini omuzuma vurarak çok edep sizleştin dediğinde kahkaha atarak olabilir aşağı indiğimde annemle babamgil kahvaltıda oturmuş derin bir sohbetin içindelerdi.

Asiye bize doğru koşarak destanı sımsıkı sarıldı seni çok özledim dediğinde destanla yan yana kahvaltısını etmeye başladılar Ali'nin gözlerine baktığımda bir an bile olsun gözünü asiye'den ayırmıyordu.

Ali'nin ağzından.

Destanın hayatımı güzelleştirme sebeplerinden biri de Asiye ile tanışmam olmuştu asiye'yi ilk havaalanından alıp getirdiğimde onu gördüğüm anda ondan etkilenmiştim artık kendime bir çeki düzen vermek ve hayatımı kurmak gibi bir hayalim vardı Asiye benim yaşama amacım olmuştu kötü arkadaşlarım beni gerçekten çok yıpratmışlardı bazen insan çevreyi değiştirmek en güzel bir şey olduğunu neden kabullenmiyordu o kötü olaydan sonra artık hiç kimseyle iletişime girmiyordum telefon numaram değişmişti bazı numaralar beynimde kayıtlı olsa da kimseyi aramıyordum artık kendi şirketimde kendi işime odaklanmış bir şekildeydim arada bir.

Asiye yanıma uğruyordu onun da Rıfat Bey'in yanında sürekli dosyalarla ilgilenmesi sebebiyle yanıma gelip  gittiğinde artık dayanamayarak asiye'nin kolundan tutarak kapıyla kendi aramada sıkıştırdım dudaklarımı tenine ufak ufak değdirerek beni deli ediyorsun dediğimde Asiye kendini geri çekecekken dudağına yapıştım önce yumuşak bir şekilde öperken asiye'nin eli belime değdiği an bana karşılık vereceğini anlamıştım Asiye diğer elini enseme götürdüğünde ufaktan bana karşılık verdiğini anladığım anda öpücüklerim sertleşmeye başladı nefes nefese kalmış bir şekilde kendimi hafif geri çekerek iki elimi avuç içlerini asiye'nin yanaklarına bastırarak çok güzelsin dedikten sonra tekrar dudağına kapandım göğüs kafesindeki kalbim beni gerçekten çok zorluyordu.

Asiye bana karşılık verdikçe kendimi tutamaz halde olduğumu anlayınca kendimi geri çekerek anlamı asiye'nin alnına dayayarak fısıldadım çok güzelsin be kendimi tutamayacağım galiba en iyisi mi sen odada çık yoksa elimde bir kaza çıkacak dediğimde Asiye tebessümle bana bakarak başını salladı tamam anlamında elini kapının kulpuna koyduktan sonra tam açacağı sırada tüy gibi hafif bir öpücük dudağıma kondurarak hızla kapıdan çıkıp gitti vücudum alev alev yanıyordu böyle bir şey daha önce hiç başıma gelmemişti odanın içinde burada atarak Bir o yana bir bu yana gidip geliyordum çalan kapı ile hızla koltuğuma oturarak gir dediğimde gelen arifti bana bakarak çıkalım mı tamam dediğimde gözlerini kısarak hayırdır kıpkırmızı olmuşsun ateşin mi var diyerek elini alnıma koyduğunda ayağa kalkarak.

Yok bir şey biraz halsizim dediğim zaman sanki bir şeyler anlamış gibi elini boşlukta sallayarak hadi öyle olsun dedikten sonra ceketimi sırtıma alarak odadan çıktıktan sonra koridordan tam yürüyecekken Arif Bir dakika abi dedikten sonra asiye'ye seslendi Asiye de biz de gelecek dediğinde şaşırmış bir vaziyette Arife baktım asiye'nin Kendi arabası var neden biz de gelecek ki dediğim zaman destan öyle istedi Asiye bana doğru geldiği zaman yanakları kıpkırmızı olmuş bir şekilde başını eğerek koridorda bana doğru ilerliyordu yanıma yaklaştığında yüzüme bakamıyordu galiba o da benim gibi bu konularda acemiydi.

Ali ile asiye'nin cephesinde bunlar yaşanırken destan akşam yemeği için mutfaktakilere yardım ediyordu bu gece onun için önemli çünkü bütün aileyi yan yana aynı sofrada görmek istiyordu herkesin sevdiği yemeklerinde yapmıştı yemekler bittikten sonra yukarı çıkıp üzerini değiştirerek Mira'nın ağzından bugün benim için geçmek bilmiyordu destanla artık hem resmi hem imam nikahı kıyılmış ve destan dün gece benim olmuştu artık bizler gerçek bir karı koca olmuştuk destan bugün evde kalıp yemeklerle ilgileneceğini söylemişti çünkü son günlerde çok yorulmuş bütün her şeyle ilgilenmek zorunda kalmıştı ve ben işimi halletmiş arabaya binip son hızla konağa doğru yol almıştım.